Namaz kıldıktan sonra tesbihte ne çekilir? Namazdan sonra okunacak dua ve zikirler!

Peygamber Efendimiz (SAV)'in namazlardan sonra çekmemizi tavsiye ettiği zikirleri ve anlamlarını bir araya getirdik. Namazı kılıp seccadeden kalkmadan yapabileceğiniz namaz tesbihatı detayları haberimizde! Namaz sonrası tesbihte ne çekilir? Parmakla tesbih nasıl çekilir? Faziletli namaz tesbihatları neler? Tesbihte ne çekilmeli? Esmaül hüsna zikir tesbihatı nasıl yapılır? Tesbihte söylenen zikirlerin anlamları...

ABONE OL
GİRİŞ 07.04.2020 16:28 GÜNCELLEME 03.05.2020 15:57 Masiva
Namaz kıldıktan sonra tesbihte ne çekilir? Namazdan sonra okunacak dua ve zikirler!

Peygamber Efendimiz (SAV)'in ömrü boyunca uyguladığı ve biz ümmetlerinin de aynı şekilde yapmasını istediği bazı ibadetler vardır ki; bu ibadetler hem maneviyatımızı kuvvetlendirerek bizi Allah (c.c)'a yakınlaştırır hem de Efendimiz'in sünnetine uyduğumuz için bolca faziletleriyle sevap kazandırır. Peygamber Efendimiz (SAV)'in gündelik yaşantı içerisinde özellikle de namazlardan sonra sık sık yaptığı tesbihatlar, biz mümin kimselere de rehber niteliğinde olmalıdır. Pek çok önemli ve ulvî zikir kelimelerinin tekrarlanmasına sebep olan tesbihatlar, namazın usulüne uygun, en güzel şekilde bitirilmesine yardımcı olabilmektedir. Arapça'da kelime manasına baktığımızda Allah'ı anmak, düşünmek şeklinde ifade edilebilen zikir, lisan ile, kalp ile ve organ ile 3 şekilde yapılır. Gündelik yaşantımız içerisinde Allah'ı her an ve vakit anmamız bizim faydamıza olan bir şeydir. Nedeni ise dünyalık işlerden uzak durup, kalbi tamamen Allah ile yakın hissetmek içindir. Böylelikle manevi huzurumuzu da tam anlamıyla içimize almış oluruz. Allah'ı zikretmek için en güzel vakitlerden birisi de O'nun rızasını kazanmak için kıldığımız namaz vaktidir. Namaz kıldıktan sonra yapacağımız zikirler ile daha fazla huşu içerisinde olabiliriz. Yüce Allah'ımız (c.c) Nisa suresinin 103. ayetinde şöyle zikretmektedir: “Namazı kıldıktan sonra; ayaktayken, otururken ve yan yatarken Allâh’ı anın.” Yani bu üç durumdan hangi konumda olursanız olun yeter ki anın demek isteniliyor. Peki namaz sonrası tesbihte neleri çekmeliyiz? Namaz sonrası tesbihat nasıl yapılır? Tesbih çekerken nelere dikkat edilmeli? İşte tesbih çekmenin adabı...

NAMAZDAN SONRA TESBİHTE HANGİ ZİKİRLER ÇEKİLMELİ? HADİS-İ ŞERİFLERLE ÖRNEKLERİ...

Tesbihat'ın kelime anlamına baktığımızda namazdan sonra Allah'ın rızasını kazanmak için yaptığımız zikir anlamına gelir. Namaz ibadetini evde ya da camide eda ettikten sonra tesbih çekerek sünnete uymalıyız. Namazdan sonra hangi zikirleri tesbihte çekmenin faziletli olduğu hakkında bilgi sahibi değilseniz, bu konuyla ilgili çok sayıda hadis-i şerife bakarak kendinize bir yol çizebilirsiniz.

Peygamberimiz (SAV), sahabeleri ile beraber bulunurken onların gönlünü ferahlatan şu tavsiyede bulunmuştur: 

“Ben size bir şey öğreteyim mi? Onunla, sizi geçenlere yetişir, sizden sonrakileri de geçersiniz. Hem hiçbir kimse sizden daha faziletli olamaz. Meğer ki, sizin yaptığınız gibi yapmış olsunlar. Her namazdan sonra otuz üç kere ‘sübhanallah’, otuz üç kere ‘elhamdülillah’, otuz üç kere ‘Allahü ekber’ derseniz, tamamı 99 eder. Yüzün tamamında da, ‘Lâilaheillallahü vahdehu lâ şerika leh, lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şeyin kadîr’ derseniz, günahlarınız denizin köpüğü kadar da olsa, affolunur.” (Müslim, Mesacid: 146; Ebû Dâvud, Vitir: 2)

TIKLA: PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İN TAVSİYE ETTİĞİ GÜNLÜK ZİKİRLER

Ayet örneği: Allah (c.c) Kur'an-ı Kerim'de, tesbih çekmeyi zikirle birlikte anmıştır: "Ey inananlar! Allah'ı çok zikredin (anın) ve O'nu sabah akşam tesbih edin" (el-Ahzab, 33/41, 42).

Namazı kılar kılmaz yerinde kalkmamızın bile aslında şeytanın bizlere kurmuş bir oyun olduğunu anlayabiliriz. İbadet etmemizden, bizi Allah'a yakınlaşmaktan alıkoyan şeytana fırsat vermemeli az da olsa devamlı namazdan sonra tesbihat çekmeyi adet haline getirmeliyiz. Öyle ki bu durumla ilgili Peygamberimiz (SAV), hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır: “Şeytan, namazda iken her birinize gelir, 'Şunu şunu hatırla' der ve namazdan çıkıncaya kadar devam eder. (Bu hatırlatmaların neticesi olarak) kişi bu tesbihatı terk bile eder.” (Tirmizi, Daavât, 25)

AKŞAM NAMAZINI KILDIKTAN SONRA OKUNACAK TESBİH ZİKRİ:

Efendimiz (SAV), Haris et-Temimi'ye şöyle buyurduğu öne sürülmektedir:

“Akşam namazını kıldığın zaman yedi defa ‘Allahümme ecirnâ minen nâr’ de. Şayet bu duayı okur, o gece ölürsen, Cenab-ı Hak seni cehennemden uzak kılar. Aynı şekilde sabah namazını kıldıktan sonra okur, o gün ölürsen yine cehennemden azat edilmiş olarak yazılırsın.”

NAMAZ KILDIKTAN SONRA TESBİH ÇEKMEK FARZ MI SÜNNET Mİ?

Günümüzde camilerde ya da evlerde alışkanlık haline getirmeye çalıştığımız namaz tesbihatı ile ilgili merak edilen konulardan birisi de Peygamber Efendimiz (SAV)'in döneminde tesbihatın nasıl yapıldığıyla ilgilidir. Dini kaynaklara bakıldığında Peygamberimiz ve ashabının farz namazları kıldıktan sonra tekbir ve tesbih gibi bazı faziletli zikirleri yüksek sesle okudukları bilinmektedir. Öyle ki Abbâs (r.a.); insanların Efendimiz (SAV)'in zamanında farz namazı kıldıktan sonra yüksek sesle zikrettiklerini haber vermiş, “Ben bu sesi işitir işitmez, insanların namazı bitirdiklerini anlardım.” demiştir. Yine aynı kişinin bir başka rivayetinde “Ben Peygamber (s.a.v.)'in namazı bitirdiğini tekbîr getirilmesinden anlardım.” demiştir. (Buhari, Ezan, 155)

Buna bağlı olarak da, namazdan sonra tesbihat yapılmasının müstehp davranış olduğu görülmektedir. Bu tesbihatlar tek başına yapılabileceği gibi cemaat şeklinde de yapılabilir. Dolayısıyla buradan da tesbih çekmenin ya da dua okumanın farz değil ancak sünnet olduğunu görebiliriz. Uygulandığı takdirde fazilet kazanılan bu durum eğer yapılmazsa da günah değildir.

TIKLA OKU: Esmaü'l- Hüsna (Allah'ın 99 ismi) nedir? Rahatlatan Esmaül hüsna zikirleri ve anlamı

NAMAZ SONRASINDA ÇEKEBİLECEĞİNİZ ZİKİRLER VE ANLAMLARI

“Estağfirullâh, estağfirullâh, estağfirullâh el-azîym el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hû, el-hayy’el kayyûm ve etübü ileyh.”

Manası​: “Ulu olan kendisinden başka ilah bulunmayan, Hay ve Kayyûm (ezelî ve ebedî hayat ile diri, zatı ve kemâliyle kaim, yani yaratıklarının her an idare ve muhafaza­sında biricik hakim-i mutlak) olan Allah’a istiğfar eder beni affetmesini iste­rim.”

“Subhânallâhi ve’l-hâmdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhu ekber ve lâ hâvle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîym.”

Manası: “Allah eksik sıfatlardan münezzehtir. Hamd Allah’adır. Allah’tan başka ilah yoktur ve Allah en büyüktür. Allah’tan başkasında güç ve kudret yoktur.”

33 Elhamdülillah.

Manası: “Hamd Allah’adır.”

33 Allah-u Ekber.

Manası: “Allah en büyüktür.”

33 Sübhanallah.

Manası: “Allah noksanlardan münezzehtir.”

“Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâ şerike leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hâmdü ve hüve alâ külli şey’in kadir.”

Manası: “Eşsiz olan ve ortağı olmayan Allah’tan başka ilah yoktur. Hükümranlık Onundur, hamd Onadır ve O her şeye güç yetirendir.”

NOT: Peygamberimiz (SAV)'in sağ parmaklarının boğumlarıyla tesbih çektiği bilinmektedir.

BAZI TESBİHLER NEDEN 33 DEFA ÇEKİLİR?

TIKLA OKU: CEMAATTE REKAT NASIL TAMAMLANIR?

Çekilmesi gereken tesbih miktarları hakkında farklı rivayetler vardır. Bunlardan bazıları zikirlerin 11’er, bazıları 25’er, bazıları da 10’ar defa söylenebileceği yönündedir. Ancak, 33’er kez söylenmesi ile ilgili rivâyet edilen hadisler daha fazladır. 

Zikrin 33 kez çekilmesinin önerilmesi, 33'ün 3 ile çarpımında 99 etmesidir. Böylelikle Allah’ın 99 ismiyle zikretmiş olunur.

NAMAZDA PARMAKLA TESBİH NASIL ÇEKİLİR? TESBİH OLMADAN ELLERLE TESBİH ÇEKME ŞEKİLLERİ

Ebu Davud, Tirmizi ve Nesai gibi bazı sahih kaynaklara göre Peygamber Efendimiz (SAV), namazdan sonra ümmetine parmaklarının boğumlarıyla tesbih çekmeleri gerektiğini önermiştir. Sağ elinin parmaklarını tesbih için kullanabileceğini öneren Efendimiz (SAV), parmaklarının eklemleriyle tesbihlerini say. Çünkü parmaklar ahirette ne iş yaptıklarından sual olunacaklar, onlar da tesbih ettiklerini söyleyeceklerdir, buyurduğu rivayet olunmaktadır. Bu duruma örnek bir hadis-i şerif ise şöyledir:

“Parmak uçları ile sayarak tesbihe ve tehlile devam edin. Kıyamette her âzadan sual edilir ve parmaklar için “tesbihte kullandı” derler. Gafil olan rahmetten uzak kalır.” (Hakim)

Ashabtan bazı kimselerin hurma ya da zeytin çekirdeği gibi ufak taşları da tesbih için kullandıkları da bilinmektedir.

TESBİH OLMADAN ZİKİR NASIL ÇEKİLİR?

Sağ elin baş parmağı sağ elin serçe parmağının alttaki 1. boğumuna getirilir. Bu şekil görselde ki 1 dir. Serçe parmağın alttan ikinci boğumu 2 sayısıdır. Ardından sağ elin baş parmağı yüzük parmağının alttan 1. boğumuna getirilir bu 3 sayısıdır. Hemen üstündeki 2. boğum ise 4 tür. Orta parmağın en alttaki 1.boğumu 5, hemen üstündeki boğum 6 dır.  İşaret parmağının en alttaki 1. boğumu 7, üstündeki boğum 8 sayısıdır. Ardından sayım parmağı değiştirilerek işaret parmağının ucu, baş parmağın en alttaki 1. boğumuna getirilir bu 9, hemen üstündeki boğum 10. sayıdır. Bu 3 defa tekrar yapılarak 30 rakamı oluşunca son tekrarda serçe parmağının 2, yüzük parmağının da 1 boğumu sayılarak toplamda 33 sayısı tamamlanır. 

NAMAZDAN SONRA OKUNAN FAZİLETLİ TESBİHATLAR VE ANLAMLARI

Türkçesi: "Allâhumme ente’s-selâmü ve minke’s-selâm, tebârekte yâ zelcelâli ve’l-ikrâm."

Manası: “Allahım selâm sensin. Selâmet ve esenlik sendendir. Ey azamet ve kerem sahibi Allahım, sen hayır ve bereketi çok olansın.”

Türkçesi: Ala Resulina Muhammedin salavat”

Manası: “Salat Peygamberimiz Hz.Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-‘in üzerine olsun.”

Türkçesi: “Subhânallâhi ve’l-hâmdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhu ekber ve lâ hâvle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîym.”

Manası: “Allah eksik sıfatlardan münezzehtir. Hamd Allah’adır. Allah’tan başka ilah yoktur ve Allah en büyüktür. Allah’tan başkasında güç ve kudret yoktur.”

ESMAÜL HÜSNA İLE TESBİHAT! NAMAZDAN SONRA ÇEKEBİLECEĞİNİZ ESMAÜL HÜSNA ZİKİRLERİ:

1- Allah (C.C.): "Eşi benzeri olmayan."
2- Er-Rahmân: "Dünyadaki herkese merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan eden."
3- Er-Rahîm: "Ahirette, müminlere sonsuz ikram, lütuf ve ihsanda bulunan."
4- El-Melik: "Mülkün, dünyanın sahibi"
5- El-Kuddûs: "Noksanlıktan uzak."
6- Es-Selâm: "Tehlikelerden selamete çıkaran."
7- El-Mü'min: "Güven veren, koruyan."
8- El-Müheymin: "Her şeyi görüp gözeten."
9- El-Azîz: "İzzet sahibi"
10- El-Cebbâr: "Azamet ve kudret sahibi."
11- El-Mütekebbir: "Büyüklükte eşi, benzeri olmayan."
12- El-Hâlık: "Yaratan."
13- El-Bâri: "Her şeyi kusursuz ve uyumlu yaratan."
14- El-Musavvir: ''Şekil veren."
15- El-Gaffâr: "Günahları örten ve çok mağfiret eden."
16- El-Kahhâr: "Her şeye galip ve hakim olan."
17- El-Vehhâb: "Çok fazla ihsan eden."
18- Er-Rezzâk: "Bütün mahlükatın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan."
19- El-Fettâh: "Darlıktan kurtaran. "
20- El-Alîm: "Gizli açık, her şeyi bilen."
21- El-Kâbıd: "Dilediğine darlık veren"
22- El-Bâsıt: "Dilediğine bolluk veren"
23- El-Hâfıd: "Dereceleri alçaltan"
24- Er-Râfi: "Şeref verip yükselten."
25- El-Mu'ız: "Dilediğini aziz eden"
26- El-Müzil: "Dilediğini zillete düşüren."
27- Es-Semi: "Her şeyi en iyi işiten."
28- El-Basîr: "Her şeyi en iyi gören."
29- El-Hakem: "Mutlak hakim"
30- El-Adl: "Mutlak adil"
31- El-Latîf: "Lütuf ve ihsan sahibi olan."
32- El-Habîr: "Olmuş olacak her şeyden haberdar."
33- El-Halîm: "Acele etmeyen"
34- El-Azîm: "Pek yüce."
35- El-Gafûr: "Affı bol."
36- Eş-Şekûr: "Az amele, çok sevap veren."
37- El-Aliyy: "Yüceler yücesi"
38- El-Kebîr: "Büyüklükte benzeri yok,"
39- El-Hafîz: "Her şeyi koruyucu olan."
40- El-Mukît: "Her yaratılmışın rızkını, gıdasını veren, tayin eden."
41- El-Hasîb: "Kulların hesabını en iyi gören."
42- El-Celîl: "Celal ve azamet sahibi."
43- El-Kerîm: "Çok ikram eden."
44- Er-Rakîb: "Kontrolü altında tutan."
45- El-Mucîb: "Duaları, istekleri kabul eden"
46- El-Vâsi: "Rahmet, kudret ve ilmi ile her şeyi ihata eden'"
47- El-Hakîm: "Her işi hikmetli"
48- El-Vedûd: "Kullarını en fazla seven"
49- El-Mecîd: "Her türlü övgüye layık bulunan."
50- El-Bâis: "Ölüleri dirilten."
51- Eş-Şehîd: "Her zaman her yerde hazır."
52- El-Hakk: "Varlığı hiç değişmeden duran. Var olan, hakkı ortaya çıkaran."
53- El-Vekîl: "Kendisine tevekkül edenlerin işlerini en iyi neticeye ulaştıran."
54- El-Kaviyy: "Kudreti en üstün"
55- El-Metîn: "Kuvvet ve kudret kaynağı"
56- El-Veliyy: "İnananların dostu, onları sevip yardım eden."
57- El-Hamîd: "Her türlü hamd ve senaya layık"
58- El-Muhsî: "Yarattığı ve yaratacağı bütün varlıkların sayısını bilen."
59- El-Mübdi: "Maddesiz"
60- El-Muîd: ''Yarattıklarını yok edip, sonra tekrar diriltecek olan."
61- El-Muhyî: "İhya eden"
62- El-Mümît: "Her canlıya ölümü tattıran."
63- El-Hayy: "Ezeli ve ebedi"
64- El-Kayyûm: 'Varlıkları diri tutan"
65- El-Vâcid: "Kendisinden hiçbir şey gizli kalmayan, istediğini, istediği vakit bulan."
66- El-Macîd: "Kadri ve şanı büyük"
67- El-Vâhid: "Tek olan."
68- Es-Samed: "Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan."
69- El-Kâdir: "Dilediğini dilediği gibi yaratmaya muktedir olan."
70- El-Muktedir: "Dilediği gibi tasarruf eden"
71- El-Mukaddim: "Dilediğini, öne alan, yükselten."
72- El-Muahhir: "Dilediğini sona alan"
73- El-Evvel: "Ezeli olan."
74- El-Âhir: "Ebedi olan"
75- El-Zâhir: "Varlığı açık "
76- El-Bâtın: "Akılların idrak edemeyeceği, yüceliği gizli olan. "
77- El-Vâlî: "Kainatı idare eden."
78- El-Müteâlî: "Son derece yüce olan."
79- El-Berr: "İyilik ve ihsanı bol"
80- Et-Tevvâb: "Günahları bağışlayan."
81- El-Müntekim: "Zalimlerin cezasını veren"
82- El-Afüvv: "Affı çok olan"
83- Er-Raûf: "Çok merhametli."
84- Mâlik-ül Mülk: "Mülkün, her varlığın sahibi."
85- Zül-Celâli vel ikrâm: "Celal, azamet ve pek büyük ikram sahibi."
86- El-Muksit: "Her işi birbirine uygun yapan."
87- El-Câmi: "Mahşerde bir araya toplayan."
88- El-Ganiyy: "Her türlü zenginlik sahibi"
89- El-Mugnî: "Zengin eden."
90- El-Mâni: "Engelleyen."
91- Ed-Dârr: "Elem"
92- En-Nâfi: "Fayda veren şeyleri yaratan."
93- En-Nûr: "Alemleri nurlandıran"
94- El-Hâdî: "Hidayet veren."
95- El-Bedî: "Eşi ve benzeri olmayan güzellik sahibi."
96- El-Bâkî: ''Varlığının sonu olmayan, ebedi olan."
97- El-Vâris: "Her şeyin asıl sahibi olan."
98- Er-Reşîd: "Doğru yolu gösteren. "
99- Es-Sabûr: "Ceza vermede acele etmeyen."

NAMAZDAN SONRA OKUNACAK DUALAR! NAMAZ SONRASI DUA ÖRNEKLERİ

AYETEL KÜRSİ TÜRKÇE OKUNUŞU:

Bismillahirrahmânirrahîm.

Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm, lâ te'huzühu sinetün velâ nevm,
lehu mâ fissemâvâti ve ma fil'ard, men zellezi yeşfeu indehu illâ bi'iznih,
ya'lemü mâ beyne eydiyhim vemâ halfehüm,
velâ yü-hîtûne bi'şey'im min ilmihî illâ bima şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel'ard,
velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azim.

NAMAZ KILDIKTAN SONRA AYETEL KÜRSİ OKUMANIN FAZİLETİ...

Ebû Ümamete’l-Bâhilî (r.a ) rivayetlerine göre Efendimiz (SAV) şöyle buyurdu:

“Her kim, her namazın peşinde Âyetü’l-Kürsî’yi okursa, onunla cennete girmek arasında ancak ölüm vardır (öldüğü gibi cennete girer).” Nesâî, Sünen-i Kübra, 9928; Beyhakî, Şu‘abü’l-Îmân, 2385; Heysemî, Mecme‘u’z-Zevâid, 10/102; Taberânî, el-Kebîr,7532; el-Evsat, 8068; Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, 1/562, 569

Enes (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Her kim, her farz namazın arkasından Âyetü’l-Kürsî’yi okursa, öteki namaza kadar (maddî ve manevî bütün belâlardan) korunur ve buna (Âyetü’l-Kürsî’yi her namazın arkasından okumaya) ancak peygamber, sıddîk veya şehîd devam eder.” Beyhakî, Şu‘abü’l-Îmân, 2396; Suyûtî, Dürru’l-Mensur, 2/6; Münâvî, Feyzü’l-Kadir, 6/197; Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, 1/562, 569

ZİKİR ÇEKMENİN ÖNEMİ NEDİR? KURAN-I KERİMDE VE HADİSTE GEÇEN ZİKİR

Yüce kitabımız olan Kuran-ı Kerim'in Ankebut Suresinde (29), 45 “Allah’ı zikretmek en büyük ibadettir.” ifadesi geçmektedir. Daha bunun gibi nice ayet-i kerimede yer verilen ve Peygamber Efendimiz (SAV)'in de hadis-i şeriflerinde değindiği zikirler, bizler için oldukça kıymetli bir ibadettir. Kurtuluşa ermemiz ve dünyanın geçici zevklerine aldanmamak için kendisini sık sık zikretmemizi isteyen Allah (c.c) Kuran-ı Kerimdeki şu surelerde zikretmenin önemine değinmiştir:

''Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur.” (Ra’d, 13/28)

“Allah’ı çokça zikredin ki, felaha eresiniz.” (Enfal, 8/45)

“Beni anın, ben de sizi anayım.” (Bakara, 2/152)

"Sabah akşam, yalvararak ve ürpererek, sesini yükseltmeden, için için Rabbini an; sakın gafillerden olma.” (Araf, 7/205)

Allah Resulü de zikrin önemi ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:

“Size en hayırlı, Allah katında en değerli, derecenizi en fazla yükseltecek, sizin için sadaka olarak altın ve gümüş dağıtmaktan daha kazançlı, düşmanla karşılaşıp da sizin onların boynunu vurmanızdan, onların da sizi öldürmesinden daha çok sevap getirecek amelin ne olduğunu haber vereyim mi?” diye sordu. Onlar da:

"Evet, söyle." dediler. Efendimiz (SAV) de:

“Allah Teâlâ’yı zikretmektir.” buyurdu. (İbn Mâce, Edeb 53)

En kıymetli zikirlerden birisi: “Sübhânallâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallâhü ekber.' demek, benim için, üzerine güneş doğan her şeyden daha kıymetlidir.” (Müslim, Zikir 32)