Hileli süt ürünlerinin satışının önüne geçilmeli
Koronavirüs salgınıyla birlikte bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve bunun için tüketilen besinler de önemli hale geldi. Bu yüzden doğal besinlere olan talep son derece arttı. Özellikle doğal süt ürünlerine çok fazla talep mevcut. Piyasada pek çok hileli ürün olduğunu dile getiren Süt Ürünleri Yönetim Kurulu Başkanı Recep Acar konuyla ilgili uyardı.
ABONE OLPandemi sürecinde, uzmanların bağışıklık sistemini güçlendirmek adına doğal ürünleri tavsiye etmesi üzerine vatandaşların doğal süt ürünlerine talep attı. Sektörün en büyük probleminin hileli ürünler olduğunu söyleyen Süt Ürünleri Yönetim Kurulu Başkanı Recep Acar, “Doğal ve organik ürün diye birçok ürün satılıyor. Ama bunlar gerçekten katkısız ürünler mi, bunları araştırmak gerekiyor” dedi.
Kovid-19 ile birlikte doğal ürünlere olan talep arttı
Ekosistemin dünyada her yıl ortalama olarak yüzde 15 oranında büyüdüğünü vurgulayan Acar, “Kovid-19 pandemisi ile doğal ürünlere talep attı. Organik ürün pazarı Türkiye’de her yıl yukarı yönlü bir ivme ile artış kaydediyor. Amerika’dan sonra en büyük pazar olan Avrupa’da önümüzdeki yıllarda organik ürünler için yaklaşık 10 milyar dolarlık yeni talep oluşması bekleniyor. Türkiye, Avrupa’nın en büyük organik gıda tedarikçilerinden biridir” diye konuştu.
"Doğal süt ürünlerinin güvenilirliği sorgulanmalı"
Türkiye’de birçok e-ticaret sitesinde “organik” ve “doğal” adı altında birçok gıda ürünü satıldığının altını çizen Acar, “Süt ürünleri konusunda hassasiyet gösterilmesi gerekiyor. Tüketicilerin süt ürünlerinin sağlıklı ve güvenilir olup olmadığını sorgulaması önemli. Pazarlarda, şarküterilerde ve e-ticaret sitelerinde doğal veya organik ürün diye birçok ürün satılıyor. Ama bunlar gerçekten katkısız ürünler mi bunları araştırmak gerekiyor. Eski kaşar peynir yerine katkılı kaşar peyniri gönderiliyor” diye konuştu.
Eski kaşarı en az 10 ay beklettikten sonra satışa sunarız
Recep Acar, sözlerine şöyle devam etti: “Mesela bizim yörenin meşhur Erzurum Şavak tulum peyniri vardır. Biz bu peyniri şirden mayası ile mayalandırarak, Kemah tuzu ile tatlandırıyoruz ve inek sütü kullanılmadan üretiyoruz. Bu peyniri 2500 – 3000 metre rakımda yaşayan dağlardaki Yörüklerden aldığımız sütlerden imal ederiz. İçinde sadece koyun ve keçi sütü kullanırız, olgunlaştırıp öyle satışa sunarız. Yani bu peynirin doğal bir üretim süreci vardır. Aynı şekilde Erzurum doğal tereyağı geleneksel yöntemlerle üretilir. Tereyağımızı süt kaymağından katkı koruyucu renklendirici kullanmadan üretiriz. Eski kaşarımız yine taze sütten katkı koruyucu renklendirici kullanmadan üretilir; en az 10 ay bekleterek satışa sunarız. Erzurum küflü (göğermiş) peynir, civil peyniri ve lorun karıştırılarak, birlikte olgunlaştırılması ile üretilir. Bunları bilmeden ürün satın alan tüketiciler, her markette bulabilecekleri peynirleri köy tipi peynir diye almış olurlar.”
"Her ürün organik değil"
Acar, üretim süreçlerinde insan sağlığına zararlı hiçbir kimyasal madde ve katkı maddesi kullanmadıklarını kaydetti. Doğaya zarar vermeden işleme, depolama, ambalajlama, etiketleme ve pazarlanma sağladıklarını belirterek, “Sektörün en büyük problemi hileli ürünlerdir. Doğal ürünler satış ve pazarlama süreçlerinde özen gösterilmesi gereken ürünlerdir. ‘Organik’ denilen her ürün organik ya da ekolojik değildir. Doğal, organik, köy ürünü gibi ifadeler tüketiciyi yanıltmasın. Tüketiciler kimyasal madde katkılı ürünü doğal ürün diye satın almış olabilir. Bu sebeple hileli ürünlerin satışının önüne geçilmeli” dedi.
"Geleneksel ve hijyenik üretim"
Doğal süt ürünleri üretim süreçleri hakkında bilgi veren Acar, “Erzurum’da 5 bin metrekarelik kapalı alanda Avrupa standartlarında, hijyenik bir ortamda geleneksel üretim süreçleri ile doğal peynir ve tereyağı ürünleri üreterek hem iç hem de dış piyasaya tamamen doğal ve hilesiz ürünler ile sağlıyoruz. Fiziksel mağazamıza ek olarak son 3 yıldır e-ticaret sitemiz üzerinden de Erzurum peynir gibi süt ürünlerini geniş kitlelere ulaştırıyoruz. Süt sağlayıcılarından kaliteli sütler alarak, ürünlerimizi kendimiz üretiyoruz. İnekten alınan süt en kısa sürede soğuk zincirle tesisimize geliyor” diye konuştu.
Organik ürünlerin doğası gereği uzak bölgelere lojistiğinde bazı sorunlar olduğunu ve bu sorunlar çözüldüğünde e-ihracat da yapmak istediklerini dile getiren Acar, doğal organik ürünlerin teslimatı hakkında şöyle konuştu:
“Soğuk ürünlerimiz ilk etapta hijyenik koşullarda vakumlanarak, ısı yalıtımlı strafor köpük kutulara konuluyor. Gıda güvenliği için paketlerin içerisinde 60 saate kadar dayanıklı buz aküleri koyuyoruz. Strafor kutusu ve buz aküsü farklı bir koli içine konularak gönderiliyor. Böylelikle kargolar 5 güne kadar sağlam kalabiliyor. Soğuk zincire uygun paketleme ile 24 saatte hızlı kargo yapabiliyoruz. Ürünler arasında, kelle kaşar peynir çeşitleri, hakiki İspir fasulyesi gibi yöresel ürünler de bulunuyor.”