Barzaniler önce Türkiye ile görüştü, sonra teröriste başsağlığı diledi

İşte Taha Dağlı'nın o yazısı;

"Barzani yönetimi PKK ile arasına mesafe koyma noktasında önemli bir yol kat etti. Ancak aynı durum PKK uzantısı PYD için geçerli değil. Irak ve Suriye’de masada Obama döneminin planı var, "PKK ile PYD’yi ayrıştır, PKK’ya terör örgütü; PYD’ye ise müttefik muamelesi yap."

PKK’nın Suriye kolu PYD’nin elebaşı "Mazlum Kobani" kod adlı Ferhat Abdi Şahin’ın annesi öldü.
Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetim, terör örgütü elebaşı için taziye üstüne taziye yayınladı.

Hem bölgesel yönetimin başkanı Neçirvan Barzani hem de başbakanı Mesrur Barzani, başsağlığı diledi, "acınızı paylaşıyoruz" dedi.

Cevap gecikmedi. Terör örgütü elebaşı, Barzani’lere teşekkür etti, "sizlerle birlikte çalışmayı ümit ediyorum" diye de ekledi.

Irak’taki bölgesel yönetim yıllardır PKK’ya karşı olduklarını söyler, Türkiye’ye PKK karşıtı mesajlar verir ama PKK konusunda kıllarını kıpırdatmazlardı.

Son aylarda Sincar’daki PKK işgaline karşı Bağdat ile Erbil arasında bir uzlaşı sağlandı. Türkiye’nin de desteğiyle bölgesel yönetim, "bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" politikasından geri adım attı. PKK’ya karşı operasyon başlattılar.
Her ne kadar başarılı olamasalar da ilk kez PKK konusunda net bir tavır ortaya koydular.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in Bağdat-Erbil ziyaretlerinde de bölgesel yönetimin PKK’ya karşı olan duruşları bir kez daha teyit edilmiş oldu.

Sincar’a yönelik olası bir operasyona Peşmerge’nin gücü yetmez, bu biliniyor. Ama en azından Türkiye ile PKK arasında durdukları yerin Türkiye olması önemli.

Evet, Barzani yönetimi PKK’yı istemiyor, PKK’ya karşılar.
Fakat aynı duruşları PKK’nın Suriye kolu PYD için geçerli değil maalesef.

PYD, 2012’den bu yana Suriye’de Barzani’ye yakın Kürtlere yönelik saldırı ve tasfiye politikası uyguladı.
Hala da uygulamaya devam ediyor.
ABD’nin zorlamalarıyla yapılan uzlaşı görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlandı, on olarak Kamışlı’da Barzani’ye yakınlığıyla bilinen ENKS’nın 2 üyesi, PYD teröristleri tarafından esir alındı. ENKS buna tepki gösterdi fakat muhatap bulamadı.

PYD’nin PKK kolu olduğunu bilmeyen yok, hele bölgede bu ikisi arasında bir fark olduğunu iddia edene, en iyimser ihtimalle, gülerler.

ABD Adalet Bakanlığı bile 2 hafta önce PYD’ye katılmış olan bir Antifa üyesinin dosyasına, "PYD-YPG, terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısıdır" yazmıştı.

Barzaniler elbette PKK ile PYD’nin aynı olduğunun farkında.
Ama buna rağmen PYD’nin elebaşıyla aralarına mesafe koymadıkları gibi PYD’ye selam çakıyorlar.
Üstelik o elebaşı, PKK elebaşı Öcalan’ın manevi oğlu, olduğu halde.

Obama döneminde yarım kalan bir durum vardı.
ABD Türkiye’nin defalarca kanıt sunmasına rağmen hep şunu inkar etmeye çalıştı, "PKK terör örgütü ama PYD değil."
Biden’ın başkan olmasıyla bu projenin hayata geçirilmesi muhtemel.
Yıllardır PYD’lilere "PKK’dan kendinizi sıyırın, onlarla irtibatı kesin" diye akıl veren ABD yönetimi bu kez bu konuda daha güçlü geliyor.

Savunma Bakanı yapılan Lyod Austin, PYD’yi silahlandıran CENTCOM’un eski komutanı, PYD projesinin fikir babalarından Brett Mcgurk de yeniden görevlendirildi.

PYD’ye yaptıkları yatırımı çöpe atmaya niyetleri yok.
PKK’yı feda edip yollarına PYD ile devam etmek istiyorlar.
Yani yine üniforma ve isim değişikliğiyle terör faaliyetlerini sürdürme peşindeler."