Karadeniz'den Libya ve Suriye'ye açılan kapı Sivastopol, nükleer üsse çevrildi

Rusya'nın 18 Mart 2014 tarihinde Kırım'ı işgalinin üzerinden 7 yıl geçti. İşgalin yıl dönümünde açıklamalarda bulunan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov, Rusya'nın Sivastopol'u nükleer silah üssüne dönüştürdüğünü söyledi. Çubarov, Kırım Yarımadası'nın Rusya tarafından askeri garnizona dönüştürüldüğünü ve Kırım'da yaşayan Müslüman Türklere yönelik baskının her geçen gün arttığını belirtti.

ABONE OL
GİRİŞ 19.03.2021 06:45 GÜNCELLEME 19.03.2021 06:45 DÜNYA
Karadeniz'den Libya ve Suriye'ye açılan kapı Sivastopol, nükleer üsse çevrildi
Karadeniz'den Libya ve Suriye'ye açılan kapı Sivastopol, nükleer üsse çevrildi

Rusya'nın başta Libya ve Suriye olmak üzere bütün dış operasyonlarında Sivastopol'u ana lojistik ve ikmal merkezi olarak kullandığını söyleyen Çubarov, "Bütün asker, silah ve cephane sevkiyatları Sivastopol'dan gerçekleştiriliyor. Bu sebeple de bölgeye olağanüstü füzeler yerleştirdi. Rus hava unsurları da bölgeye hava kalkanı kurmuş durumda. Yine Rusya'nın en gelişmiş radar sistemleri de Sivastopol'a kuruldu" dedi. Çubarov, Kırım'a nükleer silahlar yanında Rus hava, deniz ve kara füzeleri ile birlikte asker sevkiyatının da devam ettiğini anlattı.

500 BİN RUS GETİRİLDİ

Rusya'nın 2014-2021 tarihleri arasında Kırım'a 500 bin Rus getirdiğini söyleyen Refat Çubarov, "Bu durum Cenevre Sözleşmesine göre açık bir suç. Üstelik Kırım'a taşınan Ruslara, Kırım'da mallarına el koyulan Müslüman Türklerin arazi, ev ve iş yerleri veriliyor. Bu durum öyle bir noktaya vardı ki artık Kırım’da yaşayan Ruslar bile yapılan haksızlığa isyan ediyor" diye konuştu.

YENİ SÜRGÜN PLANI

Çubarov şöyle devam etti: "Tatarlar bu toprakların asli sahibidir ve 1780'lerde bu toprakların yüzde 95'i bize aitti. Rus Çarlığı, SSCB ve Rusya Federasyonunun sistematik soykırım ve sürgünleri sebebiyle bu toprakların yüzde 70'i elimizden alındı, gasp edildi. Bugün ise Kırım'da yaşayan Müslüman Türkler işgal unsurları tarafından terörist olarak görülüyor ve hedef hâline getiriliyor. Düzmece senaryolarla yargılanıp mahkûm ediyorlar. Onlarca kardeşimiz hapishanelere atıldı. Camilerimiz, müftülüklerimiz Rus kontrolünde. Okullarımızda çocuklarımız kendi dillerinde eğitim göremiyor. Tatarlar kendi dillerini konuşamıyor. Uluslararası hukuka aykırı olduğu halde gençlerimize zorla kendi ülkelerini işgal eden orduda askerlik yaptırılıyor. İşgalciler, Rusçayı mecburi dil haline getirdi. Yeni sürgün ve soykırım planları yapılıyor ve bunun zemini oluşturuluyor. Kırım'dan 2014-2021 döneminde göç etmek zorunda kalan Tatarların sayısı da 30 bizi buldu."

EN BÜYÜK GÜVENCEMİZ TÜRKİYE

Ruslar için Türkiye'nin tavrı, tepkisinin çok büyük önem taşıdığını belirten Çubarov, "Attıkları her adımda Ankara'nın ne dediğine bakarlar. Türkiye'nin Kırım politikası, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü vurgusu ve işgal karşıtı açıklamaları Kremlin’i fazlası ile rahatsız ediyor ve onlar için ABD ya da Avrupa'nın ne dediğinden bile çok daha büyük önem taşıyor. Şayet 2014 ve sonrasında Türkiye olmasa bugün bizim için durum çok daha vahim olurdu. Kırım Tatarları için en büyük güvence Türkiye’nin yanımızda olmasıdır" dedi.

KAYNAK : Türkiye Gazetesi / Yılmaz Bilgen
YORUMLAR 17 TÜMÜ
  • Selahattin Eyyubi 3 yıl önce Şikayet Et
    Rabbim ulkemizi İslam'a uygun güçlü bir ülke yapsın.
    Cevapla
  • Türk 3 yıl önce Şikayet Et
    Ukrayna askeri destek isteyecek Bi girecez bak ne oluyor hemen geri adın.. Ruslar akıllı Türkiye ile ters düşmek istemes.. dedikleri gibi dünya ne dese desin önce bizim ne dediğimize bakarlar.
    Cevapla
  • murtaza 3 yıl önce Şikayet Et
    öyle ise artık baş kaldırma zamanı, her sonun,bir başlangıcı , her başlangıcın bir başı vardır, tarih yeniden tekerrür edebilir, inşaallah.
    Cevapla
  • Ercan 3 yıl önce Şikayet Et
    Katil putin
    Cevapla
  • rusya disari 3 yıl önce Şikayet Et
    putin katil denince kızıyor. başka ne?
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR