30 kadın KADEM desteği ile siyaset sertifikası aldı
Kadınların siyasete katılımı konusunda harekete geçen KADEM ilk meyvelerini topladı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin desteği ile 30 kadın siyaset sertifikası aldı.
ABONE OLKadın ve Demokrasi Derneği'nin "Yerel Yönetimde Kadın Akademisi" projesi ilk mezunlarını verdi. Türk siyasetine yeni soluk kazandıracak bu proje ile kadınlar artık daha çok alanda aktif olacaktır. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin salonunda gerçekleştirilen tören kapsamında 30 kadına siyaset sertifikaları verildi. Törene Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Edibe Sözen'in moderatörlüğündeki panele konuşmacı olarak AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile AK Parti Gaziantep Milletvekili Derya Bakbak gibi isimlerde katıldı.
Jülide Sarıeroğlu siyasete girmesinde kendisine destek olan Şahin'e işte şu sözlerle teşekkür etti: "Fatma Başkan, benim siyasete girmememe vesile oldu. Sadece benim değil, Türkiye’deki tüm kadınların rol model aldığı, siyasetle ilgili gönlünde kıvılcım olan tüm kadınlar açısından kurucu olduğu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında dokunduğu toplum kesimleri gerçekten çok kıymetliydi. Başkanım, Türk siyasetine kadınların siyasi mekanizmada görev almasında ve yine kadın kollarımızın ileri aşamaya gelmesinde büyük katkı sunmuştur. Şimdi de yerel yönetimlerde kadın boyutuyla çok ciddi manada örnek olmuştur. Yapılan anketlerde illerimize kadın eli değsin diye anketlerde belirtilen bir durum söz konusudur. Kadın dokunuşunu marka şehir Gaziantep’e en iyi şekilde gerçekleştirdi."
Fatma Şahin'de kadınların becerisi ve pratikliğini vurgulayarak şunları söyledi: "Her zaman kadın olarak kendimiz pişirdik kendimiz yedik” diyen Şahin, şöyle konuştu: “Kadın meselesini hep kadınlarla konuştuk. Esas sorun zihinlerde, esas sorun erkeklerin duyarlılığındadır. Erkeklerin dünyasına konmazsak bu sorunu aşmamız mümkün değil. Bu duygusal bir mesele değil. Dünya nereye gidiyor? Dünya sürdürülebilir kalkınma diyor. Ne demek bu? Aslında bizim 100’üncü yıl hedefimiz: Dünya’nın en büyük 10’uncu ekonomisi olmak. Bu nasıl olacak? Dünya’da 3K dönemi deniliyor. Kas dönemi bitti, kasa dönemi bittik artık paranın mutluluk getirmediğini, çevreyi gözetmeden, insanı merkeze almadan kalkınmanın olmayacağını görüyoruz. 3K döneminde artık kafa devrimi var. Kafa devriminde toplumun yarısını yok sayarsak tek kanatlı kuşa dönersin. Tek kanatlı kuş uçamaz. Tam da bu noktada bu meseleyi duygusal noktadan çıkararak ülkenin kalkınma modeline koymamız gerekiyor. Rekabet çok ağır, toplumlar, bireyler herkes birbiriyle rekabet ediyor. Rekabet ederken de özellikle de kadın erkek meselesinin bir adalet kavramı içerisinde, bir beşeri sermaye kavramı içerisinde bakmazsak bunu başaramayız. Bizim medeniyet kodlarımıza dönmemiz gerekiyor. Sevgili peygamberimizin veda hutbesine baktığımız zaman ‘üstünlük cinsiyette değil takvadadır’ diyor. Kadını ikincilleştiren bir anlayış bizim medeniyetimizde yok. 1400 yıl önce çölün içerisinde kervansarayları yöneten dünyanın en güçlü kadın yöneticisi Hazreti Hatice’yi nereye koyacağız? Kurtuluş savaşında çocuğunun üzerindeki battaniyeyi alıp cephanenin üzerin koyan kadınlarla bu memleket kurtuldu. Cumhuriyet kurulduğunda yüzdü 4,4 kadına temsil verildi. Üzerinden yüzyıl geçti ama bir arpa boyu ilerleyemedik. Tek partili dönem, her 10 yılda bir darbe, her darbe kadın hareketinin önüne geçen bir yakın tarih. 2001’de AK Parti’ kuruluş felsefesinde insanı yaşat ki devleti yaşasın felsefesi ortaya koyarak aslında ikinci bir kadın devrimini gerçekleştirdi."