Ayasofya Cami Olacak mı Bilmem Ama Az Kalsın “Caz ve Tango Kulübü” Olacaktı
Geçenlerde gündeme bomba gibi bir haber düştü. Bir STK Ayasofyas’nın tekrar camiye döndürülmesi için yüksek yargıya başvurdu. Sonuç tabi ki olumsuz oldu. Yani görünen o ki, Fatih Sultan Mehmed Han’ın İstanbul’u fethettikten sonra “KILIÇ HAKKI” olarak aldığı ve camiye çevirdiği Ayasofya, en azından bir süre daha müze olarak kalmaya devam edecek.
Bizler şanı büyük, boynu bükük Ayasofya’nın camiye çevrilip çevrilmeyeceğini konuşaduralım bu muhteşem yapının yakın geçmişi hakkında bilinmeyen o kadar çok hakikat var ki;
Meselâ ne bilmiyoruz Ayasofya hakkında söyleyeyim mi;
Ayasofya tek parti döneminde CAZ KULÜBÜ VE OPERA SALONU OLACAKTI…
Evet hiç yanlış okumadınız. Caz Kulübü ve Opera salonu.
Sadece Ayasıfya mı? Maalesef hayır Sultan Abdulhamid devrinde hilafetin merkezi olan YILDIZ SARAYI DA KUMARHANE OLDU.
Yukarıda okuduğunuz cümlede zerre kadar abartı yoktur, noktasıyla virgülüyle doğrudur.
Sultan Abdülhamid Han’ın ve Sultan Vahideddin Han’ın yaşadığı Yıldız Sarayı’nın bir bölümü hükümetin ve İstanbul Belediyesi’nin verdiği izinlerle 1926 Eylül’ünde bir İtalyan şirketine tahsis edilerek kumarhane ve dans salonu haline getirilmişti.
Bir sene boyunca hem İstanbulluların hem de rulet ve poker aşkına Avrupa’dan gelenlerin iliğini-kemiğini sömüren bu Yıldız Kumarhanesi tam bir sene sonra bir subayın içeriye girmesine izin verilmemesini şeref meselesi yapıp kapıda intihar etmesi üzerine kapatılacaktı.
Yüzümüzü buruşturacak kötü hadiseler bu kadarla bitmiyor. Yıldız Sarayı’nın kumarhane ve oyun salonu olarak kullanıldığı günlerde ilginç bir konu gündeme bomba gibi düştü;
AYASOFYA CAMİİ CAZ VE TANGO SALONU YAPILACAKTI. Evet yanlış okumadınız. Aynen okuduğunuz gibi Ayasofya Amerikan zencilerinin Harlem’de uydurdukları Caz Müziğine kurban edilecekti.
Amerikan Caz Orkestraları Birliği, 1926 Aralık’ında Türkiye’ye başvurarak o senelerde cami olarak kullanılan Ayasofya’yı “Dünyanın En Büyük Caz Kulübü” hâline getirmeyi önermiş ve Ayasofya’ya dünyanın en büyük caz orkestraları ile beraber en kalabalık ve en güçlü saksafonlarını getirmeyi vaadetmişti.
Fakat ne hikmetse ilk etapta Türk yetkililerince değerlendirmeye layık bulunan ama sonra sonuçsuz kalan bu uğursuz girişim hiç gündeme gelmedi ve hatta tarihin tozlu yapraklarında ufak dahi olsa kaydedilmedi unutuldu gitti.
Eğer, ABD’li gazete New York Times Gazetesi’nde Ayasofya’nın Caz Salonu yapılmak istenmesine dair 16 Aralık 1926’da bir haber yapmasaydı belki de bizim de haberimiz olmayacaktı.
Tarih sadece doğruyu yazdığında ve doğruyu söylediğinde bir bilimdir. Aksi halde efsaneler ve destanlardan hiçbir farkı yoktur.
Muhabbetle…
New York Times Gazetesi’nde Ayasofya’nın Caz Salonu yapılmak istenmesine dair 16 Aralık 1926’da tarihli nüshasında bahsedilen haber
Yıldız Sarayı Kumarhanesi giriş bileti
-
Zeynep 6 yıl önce Şikayet EtTasavvuf büyükleri İslamın şaşalı günlerinin geleceğini bunun yakın olduğunu söylüyorlar. Zaten ayetler hadislerle bunlari açıklıyorlar. Yani beklememiz gereken bu zaman dilimi içerisinde Kabe'nin fethinin sırrını taşıyan bu muazzam yapıya Rabbim tekrar özgürlüğünü veecektir. Bunda benim en ufak bir şüphem yok.Beğen Toplam 4 beğeni
-
bülent duman 6 yıl önce Şikayet Etkork allahtan kormayandan her şey yaparlar dünyalık için bu yüzden iktidar olamıyorlarBeğen Toplam 2 beğeni
-
Emin 6 yıl önce Şikayet EtTrabzondaki Ayasoyfa Kilisesi bir kaç yıl önce Camii yapıldı. hiçte zor değil. geçmişte yüzlerce kilisede Camii'ye çevrilmişti çok ekonomik ve mantıklı bir yöntem. En iyisi Aynı alana Sultan Ahmet ve Ayasofyayı kapsayacak şekilde Ayasofyadan 4 kat daha büyük bir Camii yapmak olabilir Çamlıca'daki gibi.Beğen Toplam 2 beğeni
-
yasin 6 yıl önce Şikayet Etiyiki düşmanı yurttan atmışız,ah kötü padişah!Beğen
-
Okomuş 6 yıl önce Şikayet EtBu Müslüman milletin işgal dönemlerinde dahi görmediği mezalimi bunlar yapmışlardır. Güneş balçıkla sıvanmıyor. Bunlar bu Müslüman milletin değerleriyle hiç barışık olmadılar. Büyüklerimiz o zulüm günlerini üzüntüyle anlatırlardı Ama İslam'ın ilk emri olan okumaktan uzak kalan milletimiz, hiç bir şeyden habersiz, gününü gün etmektedir. Tarihini bilmeyen bir millet geleceğe dönük medeniyet inşa edemez. Allah çalışana emeğinin karşılığını tas tamam vereceğini vaat ediyor, boş oturana bir şey vermiyor.Beğen Toplam 10 beğeni