Yargıdaki kastlaşma nasıl çözülebilir?
Bir aksilik olmazsa yeni, demokratik anayasa tartışmaları ve önerileri yeniden gündeme gelecek. Bu bağlamda yüksek yargının da yeniden düzenlenmesi gerekiyor.
Peki, birkaç gündür burada ele aldığım "yargı tarafsızlığı" ve "yargı bağımsızlığı" meseleleri açısından baktığımızda... Yüksek yargı nasıl şekillenmeli?
Önce şunu apaçık belirteyim:
Yargı tabii ki bağımsız olmalı.
Kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği; asker de, siyasetçi de, yargının işleyişine burnunu sokmamalı, ne karar vereceğini söylememeli. Bunu sağlamaya yönelik her türlü tedbir alınmalı.
Ancak bugün yüksek yargıyla ilgili şöyle bir sorunla karşı karşıyayız:
Yüksek yargıyı oluşturan kişilerin çoğunluğu, belli bir inanç ve siyasi/ideolojik görüş sahiplerinden oluşmuş durumda.
Bunu verdikleri kararlardan ve yaptıkları açıklamalardan anlıyoruz:
Eğer son derece tartışmalı bir kararda ya da açıklamada ilgili yüksek yargı organını oluşturan kişilerin çoğunluğunun, hatta (bazen) hepsinin imzası varsa... Bu durum apaçık bir kadrolaşmayı gösterir.
Yani yüksek yargı; neredeyse tek sesli, tek bakışlı, tek inançlı hale gelmiş durumda.
Bunun nedeni, kullanılan göreve getirme sistemi: "Sen beni seç, ben seni seçeyim" diye özetlenebilecek bu mekanizma yüzünden kadrolar belli zihniyette hukukçularla doluyor.
Tabii bu hukukçuların aldığı kararlar büyük tartışmalara yol açıyor. Ve dikkat ederseniz onlar da her tartışmada, "yargı bağımsız olmalı" diyorlar.
Bu savunma, "kararlarımıza boyun eğin, tartışmayın, protesto etmeyin" demenin ve aynı zamanda, yargıdaki kadrolaşmayı gizlemenin bir başka şekli.
"Kadrolaşma" diyorum ama olay daha da vahim: Bir "kastlaşma" var oralarda. (Kadrolar değişir ancak kast değişmez.)
O halde bu yapıyı dönüştürmek gerek.
Peki, yargı bağımsızlığına halel getirmeden ve partizanlık yapmadan bu kastlaşma nasıl çözülür?
Onun yolu belli. Avrupa ülkelerinde olduğu gibi... Yüksek yargıyı oluşturan yargıç ve savcıların bir kısmı, farklı organlarca göreve getirilmeli.
Mesela Meclis ve barolar o koltuklara üyeler göndermeli. (Tabii belli niteliklere sahip olmak şartıyla...) Böyle bir yöntemle tek sesli, tek bakışlı, tek ideolojili yargının önü alınabilir.
Toplumun değişen duyarlılıkları yüksek yargıya da yansıyabilir
Yazının özgün halini ve tamamını bu linkten okuyabilirsiniz
Emre Aköz - Sabah
-
ercan güven 15 yıl önce Şikayet EtYargı Kararları Yüce Türk Milleti Adına Diye Başlar. İyi de millet adına karar veren bu zatı muhteremler o makamlara milletin onayıyla mı geliyorlar? Ne gezer. Sayın yazarın da vurguladığı gibi ben seni seçeyim sen de beni seç yöntemiyle o makama geliyorlar. Birinci sınıf hakim statüsüne yükselen bütün hakimler aday olmalı ve üst mahkeme ve kurullara seçilenler meclis oylamasıyla bir seferinde seçilmelidir. Yani 20 aday seçilecekse meclisde bir oturumda yapılan bir defalık yapılan oylamada en fazla oy alan 20 kişi üst mahkemeye seçilebilmelidir. BöylelikleBeğen
-
Oğuzhan TÜRKOĞLU 15 yıl önce Şikayet Etgeçmişini bilirim. bu yazar olduğunu zanneden zat yargı hakkında bir şey bilmediği gibi yorumlama yeteneğinede sahip değildir.yargının ideolojik davrandığını söylüyor ama gelenler daha ideolojik ve siyasi olacak ona değinmiyor.akp gazetesinde yazı yazan eline verilen metni yayınlayan yazar kısaca taraflı ve saçma bir yazı yazmış.geçmişindede birilerinin isteğini yapardı.İsteyen araştırabilir.Beğen
-
şükrü ertaç 15 yıl önce Şikayet EtBağımsız yargı isteyenlere dikkat edin,. Bunlar yanlız bağımsız yargıdan bahsediyorlar tarafsız yargıdan söz eden yok yani yargı kendi tarafındaysa sorun yok Aym,de birtek başkan tarafsız hareket ediyor adamın ne hizbullahcılığı kaldı nede yandaş suçlaması öteki 10 üye muhalefet yandaşı onlara ses yok daha Türkcesi adamlar heryere sızmış ikdidar sizde ama muktedir benim modundalar bunlar laik elitler geri kalanlar maraba sanki kimi Etö,nün avukatı kimi etö,nün sulandırıcıbaşısı yani Türkcesi yavuz hırsız misali anlayana..Beğen
-
Cemal Gören 15 yıl önce Şikayet EtHayal mi?. Siyasi, ideolojik saplantıdan kurtulmuş yargı bir gün gerçekleşir mi acaba? Bu yorumu okuyanların &8220daha çoook beklersin!&8221 dediklerini duyar gibiyim.Beğen
-
Mehmet Bodur 15 yıl önce Şikayet EtYARGININ YARGISI YANLIŞ.... Gücünü milletten alan, hesapta millet adına hukuk uygulayan bu zümre başlı başına devletleşmiş, bana kimse karışmasın ben kafama göre takılayım demeye başlamıştır. Hukuk göreceli bir kavramdır. Diktatörlerin de hukukları (aslında hukuk değil yasa ama onlar hukuk diyorlar) vardır. Benim adıma kimse kafasına göre takılıp kendince devlet oluşturmasın.Beğen