Engin Ardıç
Engin Ardıç
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Montüröö

GİRİŞ 23.08.2008 GÜNCELLEME 23.08.2008 YAZARLAR

"Lausanne" deyince şehri, "Lozan" deyince antlaşmayı anlayacaksınız!
İşte "Montreux" de böyledir, böyle yazılırsa caz şenliğiyle ünlü o şirin kasaba, "Montrö" yazılırsa orada imzaladığımız antlaşma anlaşılır. (Kasaba dedim, çünkü ikisine de iki kere gittim gördüm, şehir mehir değiller.)
İsviçre'de değil Fransa'da, Paris yakınlarındadır ama, "Sevres" için de bu böyledir...
"Sevres" başka, "Sevr" başkadır!
Bu çemişlik, "transkripsiyon" kurallarının henüz oluşmadığı dönemden, yeni yazının henüz "başıboş" kullanıldığı, "tam oturmadığı" otuzlu yıllardan bize armağandır: Bazı eski "muharrirler", yabancı isimleri, Latin alfabesiyle yazılıyorlarsa oldukları gibi bırakmak yerine, onları da dilimizde "okundukları gibi" yazmayı denemişlerdir... Çünkü hazretler devrime rağmen eski yazı kullanırlar, dizgici sonra bunları yeni yazıya çevirirdi!
(Fakat yanlış yapmaktan da kurtulamamışlar. Amiral Calthorpe'u "Galtrop", General Trikupis'i "Trikopis" yazmak da cumhuriyetin ilk dönemi Türk matbuatının saçmalıklarından biri olmuş.)
Kemal Tahir de böyle yapardı ama o "Batı'ya gıcıklık olsun" diye yapardı, "Folkner, Balzak, Flober" falan diye yazardı...
Her neyse. Kısa süren RusyaGürcistan savaşı üzerine NATO'nun "Karadeniz'e gemi çıkarma" girişimiyle "Montrö" yeniden gündeme geliverdi.
Herkes, bu antlaşmanın ne kadar doğru, ne kadar yerinde olduğunu söylüyor, öve öve göklere çıkarıyor ve bunu "cumhuriyetimizin büyük bir başarısı" olarak kabul ediyor.
Öyledir. "Montrö" ile Boğazlar üzerinde, yani kendi topraklarımız üzerinde nihayet söz sahibi olabildik.
Fakat bu, ancak 1936 yılında mümkün olabildi!
"Lozan" dan, yani 1923 yılından "Montrö" ye, yani 1936 yılına kadar tam on üç sene boyunca, Boğazlar bölgesine askerimizi bile sokamıyorduk!
Çünkü, anlı şanlı İsmet Paşa'mızın imzaladığı anlı şanlı "Lozan", İstanbul ve Çanakkale boğazlarının, ve dahi Marmara Denizi'nin yönetimini uluslararası bir komisyona bırakmıştı!
"Bu ne rezalet" diye sorgu sual eden muhalifler de tasfiye edilmişlerdi... Tıpkı Musul ve Kerkük hakkında ağızlarını açamadıkları gibi bu konuda da susmak zorunda kalmışlardı.
Egemenlik, birçok bölgede kayıtsız şartsız milletindi ama Marmara Bölgesi'nde kayıtlı şartlı milletindi!...
Bunu, istediğiniz gibi pazarlayabilirsiniz tabii.
Örneğin, İsmet Paşa'nın Osmanlı borçlarının "payımıza düşen kısmını" kabul etmiş olmasını da dilerseniz "fiyasko", isterseniz "büyük başarı" diye satabilirsiniz.
Meselenin tarihini yazan Ali Naci Karacan ikinci yolu, Kadir Mısıroğlu birinci yolu seçmişti.
Ben ortadan giderim ve sorarım: Osmanlı'ya küfür ediyorsunuz, her şeyini reddediyorsunuz da borçlarını neden kabul ediyorsunuz?
Şimdi de, Misakı Milli sınırları içinde bulunan Musul ve Kerkük'ü bırakıyorsunuz da, Misakı Milli sınırları içinde bulunmayan Kıbrıs'a niçin yapışıyorsunuz? ( "Türkiye ana vatandır, Kıbrıs yavru vatandır" gibi ilkokul sloganları atan zavallılara sormuyorum, kafası çalışan adamlara soruyorum.)
Bu "pragmatik politika" mıdır, yoksa bir "aczin ifadesi" mi?
Seçiniz... Çünkü buna göre sağcı ya da solcu olunuyor bu saçma memlekette...
"Abdülaziz öldürüldü" diyen namuslu insanların sağcı, "Abdülaziz intihar etti" diyen yalancıların solcu sayıldıkları memlekette...
"Seçimi AKP kazanacak" diyen gerçekçi ve dürüst insanların sağcı, "seçimi CHP kazanacak" yazan soytarıların solcu sayıldıkları memlekette...

ENGİN ARDIÇ - SABAH

eardic@sabah.com.tr

YORUMLAR 17 TÜMÜ
  • Metin Yazar 17 yıl önce Şikayet Et
    İşgal. İstanbul'u kimler işgal ettirdiyse Sevr'de Türkiye'yi mahkum ettiren de onlardır.Yani İttihadcilardır.İstanbul 600 sene içinde üç zümre tarafından işgal edildi.Birincisi bozulan Yeniçeri zorbaları,ikincisi İttihadcılar,üçüncüsü de İngilizler.Bir başkent ancak bu kadar dayanabilirdi.Kendilerinden başka herkesi hain gören sözde vatansever ittihatcılar olmasaydı İngiliz tam beş sene İstanbul'da oturur muydu? İşgal güçlerine Türkiye'yi kimin peşkeş çektirdiği gayet açık.Orduya siyaset girerse olacağı budur.
    Cevapla
  • Metin Yazar 17 yıl önce Şikayet Et
    Utanması gerekenler. İstanbul'u işgal ettiren Padişah değil,devleti (yanlış safta)savaşa sokan Türkçü-Mason-İttihatci güruhtu.Osmanlıyı İmparatorluğunu kimse kurtarmadı ama batıranların kim olduğu çok açık.Osmanlı zaten bir şekilde bitecekti,o halde devam etmesi mümkün değildi ama felaketle çöküşüne sebep olanlar Abdülhamid hanı oradan indiren sözde vatanseverlerdir.Sevr bir günün işi değil.Ülkeyi o hale getirenler utansın.Ordu içinde siyaset yapmaktan,ayak kaydırmaktan savaşa vakit bulamayan zabitan utansın.
    Cevapla
  • oğuz kağan 17 yıl önce Şikayet Et
    serv anlaşmasını kimler imzaladı onu söyleyim. evet sevr anlaşmasını bu padişahlar ve diğer din elden gidiyor çığırtkalığı yapanlar açıklasın bunu bana...bana fiilen işga edilen istanbulun ve geceyarısı kadınların çığlıklarını biri bana açıklasın...karanlığın sessizliğine boğulan çığlıkları... ayıp ayıp yazarken bile kendinize saygınız olsun...BAlta limanı sözleşmesini okuyun ,peşkeş çekilenleri...osmanlıyı imparatorluğunu kim kutarmış ve ingilizlere verilen imtiyazları okuyunn. şimdide bir benzerini yaşıyoruz.sevgili iktidarımız sayesinde..
    Cevapla
  • serdar taş 17 yıl önce Şikayet Et
    yazar demeli mi dememeli mi. sanki iktidarı her mevzuda savunmak üstüne vazife.montrö neden geç olmuş.onca dünya devi devlete aç fakir haliyle her istediğini kabul ettirmek nede kolay.bak ırağa ne halde.ismet inönünün yapamadığı vakıflar ve heybeliada sorununu çözsün sayın sevdiğiniz iktidar partisi.
    Cevapla
  • mesut cevdet yavuz 17 yıl önce Şikayet Et
    Oğuz Kağan'a 2. Bizi bunları yazmaya iten güç ancak gerçeklerin yazılabilmeye başlanması,gerçeklerin üzerine sürülen boyaların dökülmeye başlamasıdır. Osmanlı her türlü atılımı yapmıştır.Teknik olarak baktığınızda büyük Osmanlı ülkesinin telgraf hattıyla donatılması ve bugün hala kullandığınız demir yolu hatları Abdülhamit'in eseridir.Fetihlerin azaldığı doğru,çünkü düşman işi öğrenmiş savaşmadan savaşmaya başlamıştır.Bazı kıt zekalılar sayesinde de sonuç budur.İsmet paşanın silahları Osmanlıdan kalmıştır,gökten inmemiştir
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle