1 yıl boyunca onlarca kriz yaşandı 6’lı masada… 

En derini de 2-6 Mart tarihleri arasında yaşandı.

Masa devrildi, ardından masayı deviren ve masada kalanlara gelen tepkiler geri adım getirdi. 

Masa bu kadar sert devrildikten sonra makul bir gerekçe lazımdı. 

Bir formül üretildi; iki belediye başkanı, 5 genel başkanın yanına monte edilerek “güya Meral Akşener’in karizması çizilmeden” masanın devamiyeti bir şekilde sağlandı. 

2-6 Mart tarihleri arasına yaşanan kriz öyle derindi ki; 3 Mart’tan 6 Mart’a kadar Meral Akşener’i topa tutan muhalefet medyası, masa krizden güçlenerek çıktı diyerek bundan sonra yeni krizler yaşanmayacağını öngörüyor. 

Adına öngörü deseler de bu sadece temenniden ibaret kalacak gibi…

Çünkü yakın gelecekte masanın muhtemel 2 önemli krizi daha var.

Birincisi; CHP listelerinden Deva, Gelecek, Demokrat ve Saadet partilerine verilecek veya verilmeyecek milletvekili kontenjanları nedeniyle yaşanacak kaos...

Halihazırda CHP’nin 130 milletvekili olduğunu hesaba kattığımızda verilecek milletvekili kontenjanlarının kulislerdeki gibi gerçekleştiğinde mevcut sayının neredeyse yarısına denk geldiğini hatırlatalım. 

HDP ve İyi Parti’nin aynı düzlemde Kemal Kılıçdaroğlu için oy isteyecek olması ise; ikinci ve ilkine göre daha derin bir problem olarak Millet İttifakı’na yansıyacak. O da seçim sandığı kurulana dek yaşanacak bir tartışma olarak gündemde olacak. Matematiksel olarak HDP’nin desteği olmadan seçimi kazanma ihtimali bulunmayan 6’lı masa ve ikinci partisi konumundaki İyi Parti, ‘ne seninle ne sensiz’ şarkısını mırıldanmaya devam edecek. 

Ancak bu şarkıda herkes farklı bir nota bastığı için masanın detone olma ihtimali oldukça yüksek… 

‘İnce’ hesap

Kamuoyu araştırmalarına göre Muharrem İnce’nin oyları yükselme trendinde… 

Cumhurbaşkanı adayı olarak partisinin önünde oyu var Muharrem Bey’in…

Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığından mutlu olmayan bir bölüm CHP ve İyi Parti’li muhalefet seçmeni arayışa girdi ve şimdilik kararını Muharrem İnce’ye çevirdi. 

Bu nedenle Millet İttifakı’ndan Muharrem İnce’ye bir çağrı var. 

2018’de ‘gel bakalım Muharrem’ denilerek kürsüye çağrılan İnce, birkaç milletvekilliği için bu çağrıya olumlu cevap verirse; Kılıçdaroğlu adaylığından mutlu olmayanları farklı bir arayışa yönlendirmiş olur.

Seçim sonrasında muhalefette yaşanması muhtemel hareketlilikte ciddi bir avantajı kaçırmış olur. 

Algı Anketleri 

Bu aralar bizi dışarıda gören herkes anketleri soruyor. 

Vatandaşın en fazla merak ettiği ve en çok okunan haberler arasında haliyle kamuoyu araştırmaları var. 

Reuters’in geçtiği bir haber dikkatimi çekti. Yunan medyasının önemli gazetesi Kathimerini de bu haberi "Anketlere göre Erdoğan muhalefete karşı 10 puandan fazla geride" başlığıyla servis etti.

Bu araştırmayı kim yapmış diye baktığımda; sosyal medya profilinde ‘CHP’li yazan’ Ertan Aksoy’a ait sözümona araştırma şirketinin araştırması olduğunu öğrendim. 

Önceki akşam da Habertürk’te Türkiye Raporu şirketinin direktörü Can Selçuki, Kılıçdaroğlu’nun 9 ila 12 puan arasında önde çıktığını söyledi. 

Şaka gibi oranlar… 

Araştırma firmalarının hiç bir denetime tabi olmamaları nedeniyle; sahaya çıkmadan, masa başında hazırlanan ve temennilerden oluşan sonuçları grafik tasarım haline getirerek muhalefet medyasına servis ettiği bir sürü anket görüyoruz. 

Bu filmi 2018’de de, daha önce de izlemiştik. Aynı firmalar yine muhalefeti açık ara kazanacak ilan etmişlerdi. Sonucu biliyorsunuz… 

Hiçbir bilimsel veriye dayanmadan yapılan araştırmaları referans olarak medyaya servis edilen, kararsız seçmende muhalefet kazanıyor algısını oluşturmak ve oyları muhalefete yönlendirmek için yayınlanan anketleri yapan şirketlerin 2018’de nasıl bir tahminde bulunduğunu ‘zaman dilimleri içerisinde’ incelemenizi öneririm. 

İşini düzgün yapan, güvenilir şirketleri tenzih ediyorum.

Ancak seçim tarihine kadar onlarca Erdoğan kaybediyor anketi yayınlayıp seçimden birkaç gün önce gerçek bulguları açıklayanları tarih yazıyor, google’da da bulmak mümkün…