Bir kavim düşünün..

Tarih boyunca güçlü oldukları zaman saldırganlık sergilediler. Zayıf olduklarında ise yenilip sürgün edildiler.

Bugün terör estirip barbarca zulmediyorlar. Yarın elbet kaçacaklar. O günleri de görmek nasip olsun.

626-627 yıllarındaki Hendek gazvesini hatırlamakta fayda var. Müslümanlar, Medine'de yahudi kabilelerle, adına "Medine Vesikası" denilen bir anlaşma yapmıştı. O anlaşmada yahudilerin maddi ve manevi özgürlükleri garanti edilmiş, karşılığında Medine'ye yönelik bir saldırıda müdafaa için yardımlaşılacaktı.

Üç büyük Yahudi kabilesinden ikisi (Beni Kaynuka ve Beni Nadir), bu anlaşmaya uymayıp Medine'den sürüldü. Kalan tek kabile Beni Kurayza ise Hendek Savaşı'nda müslümanlara ihanet etti. Kurayzaoğullarının sonu da diğer kabileler gibi sürgün edilmek oldu. 

Yahudiler o zamanlar da tıpkı şimdilerde olduğu gibi güçlü müttefiklerine güveniyordu. Hendek gazvesine Mekkeli müşrikleri ikna eden, Beni Nadir kabilesiydi. Beni Nadir, müslümanlarla akdini bozmayan Beni Kurayza'yı da savaş sürecinde ikna etmişti. Ancak ne oldu? Hem yahudi kabileler hem de çok güvendikleri Mekkeli müşrikler, müslümanlar tarafından yenilgiye uğratıldı.

Bugün İsrail, ABD desteğiyle Gazze'ye kara harekatı başlatıyor. Müslümanlar hendek yerine tünel kazdı bu kez. Yahudiler ABD'yi katliama ikna etti, destek aldı, kapısından girdiler Gazze'nin. Karşılarında yine mutlak teslimiyetle müşrik ordusunu bekleyen müslümanlar var. Allah yardımcıları olsun.

NETANYAHU NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?

İsrail Başbakanının sarfettiği "Yeşaya" ya da "İşaya" kehaneti sözleri, bölgeye siyaset üzerinden bakılırken artık dini bir bakışın hakim olmasını sağladı. "İşaya" İbranice bir kelime. Tevrat'ı da içerisinde barındıran Tanah'ın Peygamberler bölümünde yer alan 8 kitaptan biri. Büyük İsrail Devletinin kurulması, dünyaya ışık olması gibi kehanetler var içinde.

Ama asıl önemli olan Hristiyanların 4 İncil'inde de yer alması. Yani mesaj yahudilere olduğu kadar hristiyan alemine de.

Amerika'da ciddi bir güce sahip olan evanjelistler zaten İsrail'in her adımının destekçisi. Koyu Katolik AB Komisyon Başkanı Ursula Von Der Leyen'in katliamın başında İsrail'e desteğini de hatırlıyoruz. Diğer Avrupalı liderlerin nasıl Tel Aviv yolunu tuttuğunu da gördük. Hristiyan Batılı halkın tamamını olmasa da siyasilerini saflarına çekmeyi başardıkları çok açık. Yine de bu kadar dini motivasyon Batılı laiklere fazla gelmiyor mu?

Peki, dini temeller üzerine inşa edilen bu savaşta İsrail, Amerika ve tüm Batılı destekçileri, daha önce yaşadıkları gibi bir hezimet yaşarsa ne olacak? Sözde “vadedilmiş” topraklarına ulaşamayınca yahudilerin inançları sarsılmayacak mı? "Hani kehanetimiz nerede, neden başaramadık" demeyecekler mi?

İŞARETLER 80 YIL KEHANETİ’NE ÇIKIYOR

Gelelim bir başka kehanete. Tarihte 80 yılını dolduran yahudi devleti yok. Mevcut İsrail'in vadesi 2028 yılında dolabilir mi?

Biz tarih vermesek de eski İsrail Başbakanı Ehud Barak birkaç ay önce lafı "5 yılımız kaldı"ya getirmişti. Şimdi de yahudi hahamlar bu kehanetin gerçekleşmesinden endişe ediyor.

Hiçbir şekilde varoluşsal tehdit kabul edilmeyen Hamas, 75 yıllık İsrail'e en ciddi siyasi ve askeri darbeyi vurdu. Netanyahu karşıtlığı almış başını gitmiş durumda. Şu yaşadığımız süreçten haftalar önce İsrailliler sürekli sokaklarda hükümeti protesto ediyordu. Şimdi de ediyorlar. Hem de Netanyahu hükümeti tarafından bombalanarak, Gazzeli sivillerle yanyana hayatını kaybeden 50 esiri gören ve sevdiklerinin gözden çıkarıldığını farkeden esir aileleri protesto ediyor. 2028'e giden yolda bu siyasi tufan nasıl durdurulacak?

İSRAİL NEDEN TERÖR DEVLETİ?

Çünkü DEAŞ ile ortak noktaları oldukça fazla. İkisi de dini motivasyonla sivil katlediyor. İsrail'in Yeşaya'sı varsa, DEAŞ da Melhame-i Kübra'yı sapkın eylemlerine amaç edinmişti. Türkiye, Fırat Kalkanı Harekatı ile DEAŞ'lı teröristleri rüyadan uyandırdı.. Gazze’yi kana bulayan Netanyahu'nun rüyası da bu kara harekatıyla son bulur inşallah!