İsrail'in Gazze'deki katliamı dünyanın dört bir yanında tepkiyle karşılanıyor. Özellikle Batılı ülkelerde halk sokaklarda. Siyasetçiler İsrail'e artık daha rahat meydan okuyabiliyor. Avrupa'da ise diğer bölge ülkelerine nazaran Gazze duyarlılığına sahip 2 ülke öne çıkıyor. İrlanda ve İspanya.

AVRUPA'DA GAZZE İÇİN EN YÜKSEK SES İRLANDA'DAN YÜKSELDİ

İrlanda, Filistin Devleti'nin kurulmasını destekleyen ilk Avrupa Birliği ülkesiydi. ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği'nin aksine İrlanda hükümeti farklı bir tutum sergileyip Gazze'den yana tavır aldı. İrlanda Başbakanı Leo Varadkar, "İsrail'in yaptığı nefsi müdafaa değil, intikam" dedi.

Parlamento, Filistin'i tanımaya yeşil ışık yakıyor. Avrupa Parlamentosu'ndaki İrlandalı vekiller sık sık İsrail teröründen bahsediyor. İsrail ile ticaretin durdurulması, Avrupa'nın İsrail'e suç ortağı olmaması savunuluyor.

İRLANDA NEDEN FİLİSTİN DAVASINA DESTEK OLUYOR?

En büyük neden sömürgeciliğe karşı tutum ve mezhepsel şiddet. İrlanda kendi yaşadığı tecrübeler sayesinde Filistinliler ile empati kuruyor. Bu nedenle bölgede Filistin'e hakkının verileceği tüm barış hamlelerine sıcak bakıyorlar.

İSRAİL KENDİSİNE KARŞI ÇIKAN ÜLKELER İÇİN HAREKETE Mİ GEÇTİ?

Gazze'de yaşanan soykırıma İrlanda'dan tepkiler sürerken başkent Dublin'de şehir merkezinde bir okula saldırı gerçekleştirildi. 3'ü çocuk 5 kişi yaralandı. Ardından ülke basını saldırıyı gerçekleştirenin Cezayir uyruklu bir göçmen olduğunu duyurdu. Provokatörler devreye girdi, halk sokaklara döküldü.

Yabancılara ait binalar, araçlar hatta göçmenlerin kaldığı oteller bile ateşe verildi. Polis engel olmak istedi, polis araçları ve ulaşım araçları yakıldı. Yağma olayları meydana geldi. Sokaklar kaosa sürüklendi. Nitekim tüm bunlar "gizli bir el mi müdahale etti" sorusunu akıllara getirmiyor değil.

İSPANYA'DA KATALAN KRİZİ YENİDEN ANA GÜNDEM

Tıpkı İrlanda gibi İspanya'dan da sert tonlu sesler yükselmişti İsrail'e karşı. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez "AB, Filistin'i tanımazsa İspanya kendi kararını alacak" dedi. Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, "Filistin Devletinin en kısa sürede tanınmasından yanayız" açıklaması yaparken, Sosyal Haklar Bakanı Ione Belarra, Avrupa ülkelerine İsrail ile ilişkilerini kesmeleri yönünde çağrıda bulunmuştu.

İsrail karşıtlığını en yüksek sesle dillendiren hükümet yetkilisi Belarra'ydı. İspanyol bakanın yeni kabinede olmayacağı açıklandı daha sonra. Partisi Podemos, liderlerinin kabineden çıkarılması hakkında hükümete tepkili. Belarra'nın susturulduğu görüşündeler.

Gelelim Katalonya sorununa. Katalanlar, kendi siyasetçilerine yönelik af çıkarılmasını istiyorlar hükümetten. Bu nedenle bir süredir sokaktalar. Ama ne hikmetse gösteriler Gazze'de yaşananlarla paralel başladı ve hala devam ediyor.

SIRADA BELÇİKA MI VAR?

Belçika Başbakanı Alexander De Croo İsrail'e "sivil kayıpları önleme" çağrısı yaptı. Belçika Başbakan Yardımcısı Petra De Sutter, AB'nin İsrail ile ortaklık anlaşmasını askıya almasını istedi. Temsilciler Meclisi Başkanı Eliane Tillieux, İsrail'in gönderdiği Hamas'ın saldırılarıyla ilgili videoyu izletmeyi "O halde Gazze'deki katliamları da göstermek gerekli" diyerek geri çevirdi. Belçika Federal Parlamentosuna yasa dışı Yahudi yerleşimlerinde üretilen malların boykot edilmesini içeren yasa tasarısı sunuldu.

"Yarın Belçika'da da ortalık karışır mı?" diye düşünmeden edemiyor insan. Malum geçtiğimiz 16 Ekim'de DEAŞ saldırısı gerçekleşmişti Brüksel'de. Ancak sebep Gazze değil İsveç'te yakılan Kur'an-ı Kerim'lerdi. İsrail tam da "DEAŞ ile Hamas aynı" söylemini zikretmeye başlamışken, ne tesadüf.

TÜRKİYE ÜZERİNE PLANLAR YAPARKEN YAKALANDILAR

Türkiye'yi de boş bırakmadılar tabii bu arada. İki Mossad ajanı emniyet güçlerince yakalandı hafta içinde. Filistinli bir bilişimcinin peşinde oldukları düşünülüyor.

Tüm yaşananları birlikte okumaya çalışınca, ne hikmetse, İsrail ve Amerika'nın çıkarına uymayan ne varsa müdahale edilmiş gibi gözüküyor. Başarılı oldukları ülkeler var ancak başarısız oldukları ülkeler de var Türkiye gibi, Brezilya gibi.

AŞIRI SAĞ YÜKSELİŞTE, YENİ GELEN İSİMLER İSRAİL'E YARIYOR

Arjantin ve Hollanda seçimlerini geride bıraktık. İkisinde de sağ partiler galip geldi. Arjantin'de devlet başkanı seçilen Javier Milei, Güney Amerika'da işgalci İsrail'i destekleyen tek lider. Ağustos ayında Musevi olmak istediğini söylemişti, ilk ziyaretlerini de İsrail ve ABD'ye gerçekleştirecek.

Hollanda'da ise Genel Seçimleri kazanan Geert Wilders tek başına iktidar olamasa da koalisyonun en güçlü adayı. İslam ve Türkiye düşmanı olduğu kadar İsrail'e de destek veriyor. Son olarak "Filistinlilerin gerçek vatanı Ürdün'dür. Filistin toprakları İsrail'e ait olmalıdır." açıklamasını yaptı.

Her iki ülke de kendi Trump'ını seçti diyebiliriz. Üçüncü ve gerçek Trump da Biden'dan daha katı bir İsrail destekçisi olmasına rağmen, Biden'ın koşulsuz şartsız İsrail'e verdiği destek sonrası, gelecek yıl koltuğuna geri dönecek gibi duruyor.