"Hamas bir fikirdir, siyasi partidir. İnsanların kalplerine kök salmıştır. Hamas'ı ortadan kaldırabileceğimizi düşünenler yanılıyorlar."

Bu sözlerin sahibi Gazze'de soykırım gerçekleşen İsrail'in katil ordusunun sözcüsü Daniel Hagari. Netanyahu ve Biden'ın aksine Hagari, hafta içerisinde çok çarpıcı bir itirafta bulunarak "Hamas'ı yok etme fikri halkın gözüne kum atmaktır" dedi.

TEL AVİV YENİDEN SAVAŞI YAYMA TELAŞINDA

Hagari'nin açıklamalarına elbette Netanyahu'dan sert tepki geldi. İsrail ordusunun, Hamas'ın askeri ve idari olarak yok edilmesi hedefine ulaşmakla yükümlü olduğunu savundu katil başbakan.

Savaş kabinesinin dağıldığı, birçok şehirde gösterilerin devam ettiği bir süreçte İsrail Başbakanı Netanyahu, her ne kadar başına buyruk davranmakta ısrarcı olsa da kendisini bekleyen acı sona doğru adım adım ilerlemekte. Sadece kendisi değil, yanındakileri de bu sona sürüklemekte.

Hagari'nin itirafı askeri cephede yaşanan kırılmayı gözler önüne seriyor. Keza askerlerin desteklediği eski savunma bakanı Lapid'in de Netanyahu'nun yanında ayrılması, orduda huzursuzluğu artıran bir başka faktör oldu. Rehabilitasyon için hastanelere yatırılan askerlerin sayısı 100 bine yaklaşıyor. Bunca desteğe rağmen rehineler konusunda ilerleme de sağlanamadı.

İsrail cephesinde "Gazze'de bu kadar kan döktüğümüz yeter" diyebilecek bir zihniyet yok. Yeter ki rehineleri alalım diyorlar. Ancak siyaseten yaşanan farklılıklar, askerlerdeki rahatsızlık, toplumsal rahatsızlık, evrensel rahatsızlık Tel Aviv yönetimini yeni bir çıkış aramaya itiyor. Hizbullah ve Lübnan ile gerilim gibi..

Yine geçtiğimiz günlerde tanık olduğumuz bir başka hadise Hizbullah'a ait insansız hava araçlarının İsrail limanında askeri noktalarda vesaire yaptığı uçuş ve vermeye çalıştığı gözdağıydı. "Sizi istediğimiz zaman vururuz" dedi Hizbullah. Hatta sadece İsrail'i değil, katliamlara destek verdiği gerekçesiyle Kıbrıs Rum Kesimine de bir tehdit geldi.

Savaşın yayılmasının İsrail'in işine geleceği muhakkak. Lübnan'ı da içine çekecek bir ateş destek kaybeden İsrail'in yeniden ABD tarafından öncelenmesine de yol açacak. Batı ülkeleri mazlum pozisyonuna sokacakları İsrail'i -halklarına rağmen- açıktan cesur bir şekilde desteklemeyi sürdürecekler  muhtemelen..

ABD İSRAİL'İ BAŞINDAN ATIP RUSYA VE ÇİN'E ODAKLANABİLİR Mİ?

ABD savaşın yayılmasından rahatsız. Tüm Patriot hava savunma sistemleri siparişlerini durdurdular. Motivasyonları Rusya ve Çin. Ukrayna'ya odaklanıyorlar. Bütün üretim Ukrayna'nın ihtiyaçlarına göre planlanıyor. Bunu gören Netanyahu da hemen çıkıp "ABD bize silah vermezse yenileceğiz" diyor.

Yani Beyaz Saray endişeyle İsrail'in keyfine göre bir pozisyon almak zorunda.. Washington'ın küresel lider imajını yerle bir eden İsrail'in bu anlamda durmaya niyeti yok gibi gözüküyor. Yani Tel Aviv, ABD'ye kendisinden başka hiçbir şeye odaklanma imkanı tanımıyor.

Oysa ABD hem Ukrayna hem Yemen hem de Gazze'de ciddi bir kayıp yaşadı askeri teçhizat anlamında. Ukrayna'ya teslim edilen yüzlerce binlerce savunma sistemi yok edildi Rusya tarafından. Suudi Arabistan'a Yemen savaşı için verilen askeri teçhizatlar yine husiler tarafından yok edildi. Hamas aynı şekilde Gazze'den attığı roketlerle ABD patriotlarını işlevsizleştirdi.

Rusya'nın Ukrayna'ya başlatması muhtemelen taarruzu öncesi ABD'nin ciddi bir hava savunma krizi bulunuyor kısacası. Üstelik tek dertleri de NATO'nun burada alacağı başarı ya da mağlubiyet değil. Çin ile rekabeti de kızışıyor ABD'nin..

PUTİN ZİYARETLERLE DOĞU CEPHESİNDEKİ SAFLARI SIKLAŞTIRIYOR!

Çin hava ve kara araçları ile inşaat araç gereçleri üretiminde ABD'ye ciddi fark atmış durumda. ABD'de yaşanan ekonomik ve sosyal refah gerilemeye karşılık Çin hem üretimi hem de halkının refahını yükseltiyor.

Asya kıtası şu an ne kadar sakin gibi görünse de (diğer coğrafyalara nazaran) Rusya Devlet Başkanı Putin'in Kuzey Kore ziyareti ve stratejik ittifak anlaşması imzalanması, ardından ABD'nin yanına çekmeye gayret ettiği Vietnam'ı ziyaret etmesi, Hanoi yönetiminin Doğu Cephesinde kalmasına ortam oluşturma ya da tarafsız kalmaya ikna etme çabası.. Gelişmeler Doğu kanadının güvenliğini temin edip batıdaki fiili mücadeleye odaklanılacağını gösteriyor sanki.