BM Genel Kurulu maskeleri düşürdü!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Salı akşamı New York'ta Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu'nda hitapta bulundu. Tahmin edildiği üzere konuşmasının ana gündemini Gazze'deki soykırım oluşturdu.
Tesiri yüksek, oldukça etkili bir konuşmaya imza attı Erdoğan. Belki de bu nedenle önce "salon boş" iftiraları atıldı, ardından Türkiye ile iyi ilişkilere sahip olduğu öne sürülerek New York Belediye Başkanı hakkında iddianame hazırlandı.
ERDOĞAN SİYONİSTLERİ ÖFKELENDİRDİ!
Türkiye, Gazze'deki soykırım sürecinde dünyada bir kutup olduğunu, uluslararası toplumun Filistin lideri olarak kabul ettiği Mahmud Abbas'ı gazi mecliste ağırlayarak göstermişti esasında. Erdoğan'ın hitabında da dünya, insanlıktan yana tarafa davet edildi. Durulması gereken nokta bir kez daha gösterildi.
Çarpıcı ifadeleri oldu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın. "Dünyanın en büyük kadın ve çocuk mezarına dönüştürdünüz Gazze'yi" dedi mesela. "Neyi bekliyorsunuz?" diye sordu mesela. Haklı sorulardı. Hitler benzetmesi yaptı tüm dünyanın gözü önünde Netanyahu'ya. Ancak o benzetmede de sonuna kadar haklıydı Erdoğan. Netanyahu, kasaplık konusunda Hitler'i yakalamıştı.
Sözlerinin, İsrail yönetimi tarafından antisemitizme çekilmemesi için hem Osmanlı Devleti'nin yahudilere yaklaşımından hem de ikinci dünya savaşı sürecinde Türkiye'ye sığınan yahudilerden örnekler verdi Erdoğan. Bu nedenle de neye uğradığını şaşırdı salonda bulunan alt düzey İsrailli BM yetkilileri.
BM'NİN AYAKTA DURAN YAPISI KALDI MI?
Bir önceki konuşmacı Biden'ın, ateşkes için çabaladığına dair söylemlerine de dakikalar içerisinde karşılık verdi Erdoğan. "Bir kağıt gidip geliyor" dedi. Kürsüden ateşkesten bahsedenlerin İsrail'e silah vermeye devam ettiklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bahsettiği bu ikiyüzlülük tüm zerreleriyle Birleşmiş Milletler'e de sirayet etmişti aslında. Güvenlik Konseyi'nden aylarca müdahale açıklaması çıkmadı. Genel kuruldan "İşgali durdur" uyarısı geldi İsrail'e, İsrail BM çalışanlarını katlederek yanıt verdi. Buna rağmen BM Genel Kurulu'na davet edildi Netanyahu, konuşmasına müsaade edildi. Öyle ya, Genel Kurul'un teması, "Hiç kimseyi geride bırakmamak"tı.
BM güçlünün haklı olduğu bir yapıya dönüştü zaman içerisinde. Avrupa, Amerika ve Asya var, Afrika yok.. İslam ülkeleri yok.. BM Genel Sekreterinin durumu değiştirecek gücü yok. Demek ki BM insanlık için, barış için, huzur için kurulmamış. Başka bir amaca hizmet ediyor demek ki!
Yıllardır Türkiye'nin dillendirdiği "Dünya 5'ten büyüktür" mottosu 7 Ekim'den sonra öyle hissedilir olmuştu ki hem Netanyahu protesto edildi New York'ta hem de Erdoğan gibi "Dünya 5'ten büyüktür" diyen liderlerin sayısı arttı. Biden bile giderayak temsil gücü yüksek ülkelerin güvenlik konseyine katılması gerektiğinden bahsetti. Bu değişim söylemlerini, belki bugünden yarına gözlemlememiz mümkün değil ancak üniversite eylemlerinde gördüğümüz manzara, dünyanın dört bir yanında orta ve uzun vadede değişime olan inancı artıran cinsten.
İSRAİL PROPAGANDALARINA GELMEMELİ!
İşte böyle bir hava var artık dünyada. Mossad ne yaparsa yapsın, Amerika ne kadar desteklerse desteklesin, aslında çamura saplanmış debelenen ve günden günde daha da batan bir durumda İsrail. Yarınlardan umutlu olmamız için de "İsrail'in her şeye gücü yeter" fikri pompalanıyor bizlere. Lübnan'da Hizbullah'a yönelik cihazlı terör saldırısında da hayran hayran İsrail'in kudretine vurgu yapan zihniyetten anlıyoruz bunu. Aynı fikri yapı, 7 Ekim'in Hamas ile işbirliği içerisinde gerçekleştirildiğini, İsrail'den habersiz kuş uçamayacağını da söylüyor.
Fakat İsrail'in aynı tezgahı Hamas'a da kurduğunu, Hamas'ın ise bu oyuna düşmediğini, Lübnan'a kara operasyonuna hazırlanan İsrail'in gece gündüz bombaladığı Gazze'de neredeyse 1 yıldır Hamas'ın lider kademesine dokunamadığını, zamanında Hamas'ın elindeki İsrail askeri Gilad Şalit için 1027 Filistinli mahkumu serbest bırakan siyonist rejimin, bugün esirlerini Gazze'den çıkaramadığını unutmamak gerek. Dolayısıyla türlü propaganda yöntemleriyle uğraşmalarına rağmen, Filistin'e ve Filistinlilerin hikayelerine inancımızın kaybedilmemesi gerekiyor.
Diğer taraftan 5 Kasım'da Amerika'da seçimler var malum. Harris ve Trump ülkedeki yahudi seçmenlere "İsrail'i en iyi ben korurum" iddiasıyla yaklaşıyor. Destek elbet sürecektir. Fakat koltuğa oturacak isim, Rusya ve Çin ile verilen küresel rekabet nedeniyle Orta Doğu'da İsrail'in kollanmasına gerek duyulmayan bir planı hayata geçirmek isteyebilir. Netanyahu'nun başında olmadığı nispeten aşırı sağdan uzak bir hükümet, Arap ülkeleriyle normalleşebilir. İki devletli çözüm yeniden masaya yatırılabilir. Burada da "Gazze ve Filistinlilerin geleceği kimin elinde olacak?" sorusu doğuyor. Umalım ki gelecekte tüm Filistin toprakları, Filistinlilerin elinde olur..
H. Akif Küçükal / Haber7
-
Kaan 1 ay önce Şikayet EtEllerinize sağlıkBeğen
-
1071 1 ay önce Şikayet EtMaskeler düştü de kim utanacak ? Gavurda iman yok ki haya olsun, M. Akif'in dediği gibi tükürün yüzüne !..Beğen Toplam 2 beğeni
-
Hakan TAŞÇI 1 ay önce Şikayet EtDünyada barış isteyen Müslümanlar ve Barışı ı isteyen devletler birleşin ABD AB NATO BM DSÖ.Bunların hepsi hristiyanları ve diğer milletleri kullanarak Yahudileri koruma amaçlı kurulan cemiyetlerdir biran önce dünyaya BARIŞI getirmek için derhal yeni cemiyetler kurulmalı. Barış ordusu kurulmalı. dünya da hızla barış sağlanmalı ABD AB Sömürü için ülkeleri işgal ediip insanları öldürüyorBeğen Toplam 2 beğeni
-
Hakan TAŞÇI 1 ay önce Şikayet Etİsrai işgalci soykırmcı katildir.Suç urtağı AB ABD...ALLAH YARDIMCINIZ OLSUN.Amin İNŞALLAH.YAŞASIN FİLİSTİN HALKI.YAŞASIN BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİ.Kahrolsun yok olsun İsrail ve ABD AB BM.. DSÖ .NATO. VE tüm Yahudi kuruluşları.amin inşallahBeğen Toplam 4 beğeni
-
AYNA 1 ay önce Şikayet EtMaskeler Gazze'de 15 000 bebek katliamını seyrederken düştü.Beğen Toplam 3 beğeni