H. Akif Küçükal
H. Akif Küçükal
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

İsrail-Yunan-Rum ortaklığı Türk duvarına çarpıyor

GİRİŞ 27.12.2025 GÜNCELLEME 27.12.2025 YAZARLAR

1919 yılında Yunanistan, İngiltere'nin sınırsız desteğine ve "Büyük devletlerin" vaatlerine güvenerek Anadolu'yu işgale yeltenmiş, Türk milleti ayağa kalkınca neye uğradığını şaşırmıştı..

1974 yılında Kıbrıs'ta "Enosis" hayali kuran EOKA darbe yapıp yönetime el koyduğunda Batı'nın gücüne sığınmış, Türkiye'nin askeri müdahalesi karşısında karanlıkla yüzleşmişlerdi.

Bugün, yıllar önce olduğu gibi benzer bir tabloyla karşı karşıyayız. Yunanistan ve ortakları, ucuz sınamalarla Türkiye'yi provoke etmeye çalışıyor. Tarihten ders almadıkları da ortada.

TÜRKİYE-LİBYA ANLAŞMASININ ÖNEMİ

Doğu Akdeniz ve Ege'de Mavi Vatan doktrinini ortaya koyan Türkiye'ye karşı Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi, güvendikleri şer ortakları İsrail ile birleşmiş durumda. Tarih sahnesine soykırımcı olarak geçen bir yönetimle ortaklık kurmaları kendi acizliklerini ortaya koyuyor en başta. Bu çaresizlik, Türkiye'nin hamleleri karşısında elleri kolları bağlı olduğunu da gösteriyor bizlere.

Türkiye'nin Libya ile yaptığı Deniz Yetki Anlaşması sayesinde Akdeniz'de Türk münhasır ekonomik bölgesinden geçmesi planlanan enerji hatları, gaz boruları ya da elektrik kabloları, Türkiye'yi birinci muhatap kılıyor. Bir plan varsa bu planın doğal tarafı Türkiye sözün özü.

Örneğin, Kıbrıs ile Yunanistan'ı birbirine bağlayan Elektrik hattı Türkiye'nin MEB alanı içerisindeydi. Deniz hukukuna göre kablo çekmek seyrüsefer serbestisi kapsamında. Ancak taraf devlet yani Türkiye'nin itirazları da dikkate alınmalı. Atina, söz konusu çalışmayı yapmaya kalkınca Ankara projenin Türk sınırları içinde olduğunu beyan edip izinsiz çalışma yapılamayacağını savundu. Kablo döşemek için inceleme yapan geminin bulunduğu bölgeye savaş gemileri gönderildi. Yunanistan da gemilerini gönderdi. Bu bir güç gösterisiydi.

Eli sahada olduğu kadar masada da kuvvetli olan Türkiye, projeyi tamamen durdurmak yerine haklarının tanınmasını dayattı Yunanistan'a. Gemi, çalışmalarını Türkiye'nin belirlediği koordinatlara ve uyarılara dikkat ederek gerçekleştirmek durumunda kaldı. Türkiye geminin faaliyetlerine izin verirken, bunun kendi kıta sahanlığı haklarından feragat ettiği anlamına gelmediğini diplomatik notalarla kayıt altına aldı.

İşte zamanında EastMed ile IMEC ile türlü ittifaklar ile aşmaya çalıştıkları bu. Türkiye'yi bypass eden planlar, Libya anlaşması sayesinde Ankara engeline takılıyor, takılacak.

Netanyahu'nun boş koltuklara hitap ettiği son Birleşmiş Milletler konuşmasını hatırlayalım. Elindeki harita ile ticaret yollarını anlatıyordu. Hindistan'dan, Körfez'e hatta Kafkasya'ya, Orta Doğu'dan Akdeniz'e ve Avrupa'ya çekilmiş bir hattın hayallerini dillendiriyordu. Türkiye ile anlaşmadan bu hattın gerçekleşmesi Uluslararası Hukuka göre mümkün değil. Bu nedenle de Türkiye'nin istikrarını baltalayacak her yola başvuruyorlar.

Akdeniz'deki limanların güvenliği mesela bu hat için oldukça önemli. Suriye limanlarının kimin kontrolünde olacağı da. İsrail cephesi Türkiye'nin Suriye'deki etkinliğinden fazlasıyla rahatsız. Bugün Terörsüz Türkiye iradesini gösteren Türkiye'yi Suriye'den SDG eliyle kaşımalarının bir sebebi de bu.

YUNANİSTAN'IN SAVUNMA HAMLESİ İŞE YARAR MI?

İsrail yönetimi, Yunanlıları ve Rumları da kullanışlı aparat olarak görecekler ki Türkiye karşısında yarışa sokuyorlar Ege'de, Akdeniz'de. Bir de savunma sanayii alanında giriyorlar bu yarışa.

2024 yılının son çeyreğinde Atina yönetimi, Türkiye'nin İHA üstünlüğü ve denizlerdeki "Mavi Vatan" stratejisine karşı bir teknolojik duvar örme girişimi başlattı. "Aşil Kalkanı" ismi verilen doktrin ile İsrail teknolojisine yatırım yapıldı. Ege adalarına anti drone sistemleri yerleştirildi. Türk İHA'larının GPS sinyallerini karıştırmayı hedeflediler böylece.

Çünkü Fransa'dan Rafale alarak çözemeyeceklerini gördüler. Bu mali yükün altından kalkamayacaklarını gördüler. Kendilerince mantıklı bir yol da çizdiler.

Ancak Türkiye ile yarışa girebilecek durumda değiller. 1919 gibi 1974 gibi anlamsız bir körlüğe sahipler.

Detaylandıralım.

Güç kavramı askeri literatürde sadece sahip olunan silah sayısıyla ölçülmüyor. Yerlilik en önemli kriterlerden. Sürdürülebilirlik, ağ merkezli harp ve üretim kapasitesi hayli önemli noktalar. 

Yunanistan'ın büyük oranda İsrail ve biraz da Fransız teknolojisine dayalı Aşil Kalkanı'na karşılık, Türkiye'nin Çelik Kubbe hamlesi var. Yüzde yüz yerli, EIRS-KALKAN radarlarından, HİSAR-SİPER füzelerine, yazılımına kadar her bileşen Türkiye'de üretiliyor. Olumsuz bir durumda mühimmatın bitmesi gibi bir seçenek yok mesela Yunanistan'ın aksine Türkiye'de.

Sistemlerin kapsamında da fark var Türkiye ile Yunanistan arasında. Çelik Kubbe, Hava Savunma Sistemi olmasının yanı sıra İHA'lardan, radar ve uydulardan gelen bilgileri yapay zeka merkezinde topluyor. Yunanistan'ın Aşil Kalkanı sadece anti-drone odaklı. Kör edebildiği kadar var.

Nicelik ve Üretim kapasitesine bakalım. 5 bin dolarlık Türk İHA'larını düşürmek için 1-2 milyon dolarlık İsrail füzesi kullanmak durumundalar. Savaş meydanında nasıl bir maliyetin çıkacağını siz hesap edin Atina'ya.

Umarız ki hatalardan ders alınmıştır ve bu hayal dünyasının gerçekle yüzleşmesi, bir savaş sayesinde olmaz.

Toparlayacak olursak, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de masada eli güçlü. Ege ve Akdeniz'de donanmasıyla teknik kabiliyetiyle, savunma sanayisiyle sahada güçlü. Bu gücün farkında olanlar da bir araya gelip her yola başvuruyorlar. İsrail-Yunanistan-GKRY anlaşması bunun örneği. Suriye'de İsrail'i arkasında sanıp entegrasyona direnen SDG bunun örneği. Kim bilir, belki düşen Libya uçağı bile bunun örneği...

Başarılı olacaklar mı? Allah'ın izniyle olamayacaklar.

Bu yılın son yazısını bu satırlarla noktalarken, tüm Haber7 okurlarına, ülkemize, bölgemize ve ümmetimize hayırlarla dolu bir yıl temenni ederim.
 

Hüseyin Akif Küçükal / Haber7

YORUMLAR 18 TÜMÜ
  • Ezankaya Karahanlı 9 saat önce Şikayet Et
    İstanbul'da kümelenen 14-bin bebek katili terörist yahudi derhal ama derhal İstanbul'dan hemen kovulmalı, fırsat buldukluarı anda İstanbul'u gazzeye çevireceklerinden kimsenin şüphesi olmadığı kanaatindeyim, zaten Türkiyenin 11-vilayetide yahudi teröristler sınırları içerisinde gösteriyorlar, daha ne yapmaları gerekiyor yahudi teröristlerin
    Cevapla
  • Ramazan Demirci 11 saat önce Şikayet Et
    Ulan bütün dünya bir araya gelse Türk için engel yoktur. Çünkü, Türk arslandır, diğer milletler kuzu.
    Cevapla
  • Hasan 12 saat önce Şikayet Et
    Nükleer bomba elde edilmeli
    Cevapla
  • HAYDAA 12 saat önce Şikayet Et
    Yananfistan akil ile degil ic güdüsel hareket ediyor kararlar aliyor ve uyguluyor..Akilli hic bir karari yok.Hic kimsede "yananfistanin aldigi iyi bir karar"dir diyemez..Tabiki cok borcu olan avrupa ülkeleride ne derse onu yapiyor yani tam bir avrupalilarin köpegi olmu$.Gurur yok kin nefret var
    Cevapla
  • VATAN 12 saat önce Şikayet Et
    Tek acil olan daha yapılmadıysa tabi Pakistan üzeri 100 başlık alıp bunları çok gizli yerlere yerleştirmek. Gerisi fasa fiso sonuçta.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle