Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Zirgüle makamındayız!

GİRİŞ 21.02.2010 GÜNCELLEME 21.02.2010 YAZARLAR

Çekildi sular, kalkalım artık gönül!
Tamamdır bu bağda vuslat ikmalimiz.
Dikeni yüzünden nesli kazınan gül,
Isırgan devri başlatır vebalimiz!

                       ( Ömer Lütfi Mete)

Bugünlerde kendimi hiç iyi hissetmiyorum…

Kendimi güvende de hissetmiyorum.

Hangi yöne baksam, nereye el atsam, bin türlü çirkinlik, bin türlü rezillik sanki çirkin yüzlü bir cadının kulak tırmalayan sesiyle buluşup çığlık çığlığa kahkahalarla gülüyor.

Derin bir ürperti içindeyim!

Gayr-ı meşru çocuğunu orada burada doğurduktan sonra çöp bidonlarına atan, öldüren, apartman boşluklarına fırlatan sözde annelerin ortalıkta cirit attığı bir toplumda yaşamanın dayanılmaz kalp ağrısını çekiyorum. Birbirini kesen, aldatan, doğrayan, minnacık çocukları kaçıran, zarar verip öldüren, çalan çırpan hasta ruhlu insanların hızla çoğaldığı bir toplumun ferdi olmanın acısı içindeyim!

Ancak bu kadar şeye rağmen kimse tınmıyor, tık yok!

Bekliyorum, umutla bekliyorum. Birilerinin kalkıp hadi toplum olarak bir gönül seferberliğine girişelim, hadi dağılan yanlarımızı toplayalım demesini bekliyorum.

Gün be gün çürüyoruz. Rezillik sınır tanımıyor her türlü azgınlık had safhada. Asıl darbeyi ruhi cephede yapmış yapanlar! Olan olmuş aslında.

Üçüncü sayfa haberleri sayfalara sığmıyor!

Lakin hiç kimsenin umurunda değil…

Toplumsal anlamda tuhaf bir şekilde değişiyor veya değiştiriliyoruz. Birileri sessizce tanındık, bilindik neyimiz varsa çalıyor, çırpıyor ve alıyor elimizden utanılası. Hepimiz telafisi mümkün olmayan bir gafletin içinde uyuyor ya da uyutuluyoruz, uyanmayası.

Toplum olarak Zirgüle Makamındayız.

         Üniversite yıllarında üniversitenin TSM korosunda solist olarak görev yaparken Türk Musikisindeki makamların insan ruhu üzerindeki etkilerini incelemiştim. Bu makamlar içerisinde en çok “ Zirgüle Makamı “ ilgimi çekmişti. İnsana uyku ve rehavet veren bir makam imiş meğer!

         Birileri bizlere sanırsınız ki uzunca yıllar Zirgüle Makamında şarkılar dinletmiş!

         Üniversitelerden, sivil toplum kuruluşlarına, medyadan, iş dünyasına, İslamcısından ülkücüsüne, sağcısından solcusuna, bürokratından Vekiline, tarikatçısından cemaatçisine, dedesinden ninesine, yedisinden yetmişine herkese bir garip haller olmuş! Sanki topluca Zirgüle makamında şarkılar dinliyoruz, sanki uyuyor uyutuluyoruz.

         Evet, sevgili okurlarımız, topluca Zirgüle makamında şarkılar dinliyoruz!

         Herkes değişmiş! Değiştiğini fark etmeyerek…

         Ya da bir şeyler ummuş değişerek bile bile…

         Eminim ki bendeniz de değişmişim.

         Geçtiğimiz gün on yıl önceki o duygulu kızla şimdiki Aybike’yi kıyasladım da çok şaşırdım. Kendi kendime dedim ki; Kızım, sen daha önce asla hiç kimse için art niyet beslemez, riya nedir, dedikodu nedir bilmezdin. Şefkat ve merhameti kimselerden eksik etmez Allah rızası için diyen hiç kimseyi geri çevirmezdin. Kirleniyorsun sen de, çevrendeki insanlardan etkileniyorsun, sen de bozuluyorsun haberin olsun dedim. Gerçekten. Bendeniz de değişmişim! Beni daha önce tanıyanlar da öyle söylüyor! Huyum değişiyormuş, vallahi…

         Sahi bizlere neler oluyor?

         Bu kısır tartışmalar, bu cepheleşmeler, bu dünyevileşme, bu tamahkârlık, bu riyakârlık ve bu vicdansızlık birdenbire neden sürat yaptı, neden birdenbire toplum sathına yayıldı? Kendimizden niye kaçtık çok uzaklara?

         Bunun sosyolojik, psikolojik, ekonomik ve inanç boyutları var elbette. Tek bir gerçekle açıklanmayacak kadar girift bir mevzu. Ancak şu var ki ciddi anlamda bir gönül ve akıl tutulması yaşıyoruz. Bütünüyle siyasete ve dedikoduya kilitlenmiş ve dünyevi olanı kapmak, makam ve mevki yarışında önlerde mevzilenmek için yırtınıyoruz. Dalkavukluk makamı olmazsa olmazlarımız arasındaki konumunu iyice güçlendirmiş durumda! Başarı için her yol mubahtır, anlayışı ne yazık ki tek geçer akçe durumunda.

         Oysa ulu yürekli erenlerimiz buna ” başarı hakk’a uygun düşmektir” diyorlardı. 

         Haber 7 Koordinatörümüz sevgili kardeşimiz, dostumuz Yaşar İliksiz, son yazısında “ Kirlenmek Yükseltir” demişti ki gerçekten son aylarda okuduğum en güzel yazıydı. Harika tespitler yapmıştı Yaşar İliksiz… Yükseldikçe kirleniyor, kirlendikçe yükseliyoruz. Tam bir kısır döngü...

         Evet, gerçekten de dünyevileşmek adına kirleniyoruz, kirlendikçe sınır tanımıyor, bütün değerleri ve kuralları ihlal ediyoruz. En güvendiklerimiz bile bir bakıyorsunuz öyle bir dökülüyorlar ki güler misiniz ağlar mısınız şaşırıp kalıyorsunuz.

         Kendimizi yeni baştan temize çekmenin bile fırsatını bulamıyoruz iş güç arasında. Tefekkür yok, vicdan sızısı yok, hatıralar çoktan yabancılaşmış bizlere. Künyemizin adresinde para, şan, şöhret, mevki ve makam ve zevki sıralamışız.

         Güzel adamların nesli tükeniyor, yetişmiyor artık güzel insanlar.

         Bir büyük mahşeri gürültünün içinde ne yazık ki Zirgüle Makamında şarkılar dinleyip uyuklayan insanlarız aslında. Yanı başımızdan koskoca bir hayat akıp geçiyor. Yarınları düşünmek, heybemize irfan denizinde inciler doldurmak gayretimiz yok, erdemi ekonomi pazarında satılığa çıkardık, ahlak can çekişiyor büyük kentlerin kirli kaldırımlarında. Geleceğimizi kendi ellerimizle adım adım felakete sürüklüyoruz.

         Anneler neden evlatlarını öldürüyor!

         Kadınlar neden böylesine arsızlaştı!

         Erkekler neden böyle hissizleşti!

         Ne oldu, neler oluyor?

         Bilen var mı?

         Sevgi, şefkat, merhamet, sadakat, erdem, fazilet sahi ne idi? Bu duygular ne işe yarardı hatırlayan var mı?

         Meğerse en pahalı incilerimizi birer birer rafa kaldırmışız!

 Farkında mısınız? 

Meryem Aybike Sinan - Haber 7 
aybikesinan@gmail.com

 

YORUMLAR 13 TÜMÜ
  • Nefi 14 yıl önce Şikayet Et
    devam.... bu okuyucunun rahatsız olduğu belli ama na rahatsızlık! Tedavisi mümkün olmayan bir rahatsızlık. Bir insanın tesettürlü olup olmamasını burada sorgulamak okuyucunun görevi değildir. adı üstünde okuyucu. yazıyı beğenirse okur, beğenmezse d.. gider. Ama insanların şahsını böyle rencide edeci bir biçimde değişik kılıklarla girip yorum yapmak acizlik olsa gerektir ve hiç bir tabib bunun çaresine bakamaz. sonları da malum yerdir. Bu zavallı yorumcuyu kınıyorum ve bu güzel sütundan uzak durmasını tavsiye ediyorum
    Cevapla
  • Nefi 14 yıl önce Şikayet Et
    Sitenin en naif yazarına birisi kafayı fena takmış!. Aybike Hanımın yazıları haber7 okuyucusu olarak benim en sevdiğim tarz. Oldukça edebi ve içli yazılar. öyle fincancı katırları gibi kırıp dökerek reyting toplamaya çalışan bir yazar değil. Edebiyat dergilerinin tozunu yutmuş bir edibe olarak her açıdan farkını bizlere gösteriyor ancak anlamadğım bir şey var ki o da şudur. bu gün muhtemelen aynı okuyucunun aybike hanımın tesettürüne rencide edici bir biçimde vurgu yapıp bunu hakarete kadar dayandırmış olmasını anlamakta zorluk çekiyorum.
    Cevapla
  • Klavye delikanlısı 14 yıl önce Şikayet Et
    saçmalayan okuyucu(2). zavllılar gibi klavye müslümanı kesilmiş perde arkasında verip veriştiriyorsun sabahtan beri. Yazık sana. Ortaya çık, adını yaz ve adam gibi eleştir. erkekler seni ya da kadınlar görmüyorlar mı? başı kapalı kadınlar da bu sitede yazıyor, onları görmüyorlar mı? allah aşkına de git az adam ol da gel böyle zırvalayarak siteyi de bizi de yazarı da meşgul etme tosunum. haydi ancak gidersin sen! az delikanlı ol!
    Cevapla
  • Klavye delikanlısı 14 yıl önce Şikayet Et
    Asıl saçmalamaktan helak olan okuyucu !(1). Senin kim olduğun belli aslında. kıskançlığından ve hasetinden yazara oturduğun yerde çamur atmaktan imtina etmeyecek kadar kafayı yazarla bozmuşsun sen. belli ki aşağıdaki kılık kıyafet ve saç takıntılı yorumlar da senin. yorulma ey zavallı! Aybike hanım üretiyor, aydınlatıyor ve ışık saçıyor. Aybike Hanım yazısında de belirtmiş ben harikayım demiyor. senden benden daha iyi bir müsylüman olmalı ki tevazu dolu bir özeleştiri yapıyor kendisine. sen aman da ne kadar da müslüman bir salihasın!
    Cevapla
  • Akıncı 14 yıl önce Şikayet Et
    yazı neden güzel?. Bir kere yazarın dili net ve açık. aynı zamanda ince göndermeler çok ince bir ayarla ilgili yere gönderilmiş. ben mükemmelim diye kasmamış. Herkese gerekeni iletmiş. bir de donkişotluk yapmamış. böyle üst perdeden yazan yazar takımndan haz etmiyorum. İşte bu nedenle güzel. çok sağ olasınız Hanımefendi.
    Cevapla