Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Bu karı köftesi baba!

GİRİŞ 22.07.2011 GÜNCELLEME 22.07.2011 YAZARLAR

Kadın cinsi doğuştan bir sıfır yenik başlıyor hayata, bu kesin. Negatif ayrımcılık aileden başlayarak okulda, mahallede, iş hayatında, kariyer planlamasında sürekli olarak demirden bir zırh gibi kadının karşısına dikiliveriyor!

Geçen gün eski bir kadın bakan yirmi beş yıllık kocasından boşandı. Günlerce bu hanımın boşanma meselesi şaşırtıcı bir şekilde didiklendi ve kinayeli yorumlar yapıldı. Bir erkek boşandığında gayet normal karşılanan bu meselenin öznesi kadın olunca ağzı olan konuşuyor her nedense!

Evlenmek kadar boşanmak da tabii bir hak ise bu insanlar neden bu özeli özellikle deşifre etme ihtiyacı duyuyorlar?  Niçin bir boşanmanın altında farklı nedenler aranır? Yani bu insanların duygu dünyaları kimi niye ilgilendirir? 

Özellikle şark coğrafyasında kadının statüsü ne olursa olsun kaderi aynıdır temelde. Kuralları önceden erkekler tarafından belirlenmiş hayatın bütün kanunları onun aleyhine alınmış gibidir. Kadına atfedilen statü ve kurallar asla teğet geçilmemelidir aksi takdirde kadını bekleyen yığınla zorluk vardır. Bütün zorlukların en üzerinde ise vıcık vıcık bir dedikodunun malzemesi olma durumudur!

Bu hakikaten insanın kanını donduran bir durum ve kadın adına hüzün vericidir. Kadın evlenmez adı “evde kaldıya çıkar” boşanır ”dul kadın” olur. Âşık olur bilmem adı ne olur vs.

Yani kadına mahsus, kadınla ilintili her şeyde toplum bir takım aşağalıyıcı yaftalar yapıştırma hususunda pek mahirdir maşallah. Mesela “Eksik etek” yakıştırması dillere şenlik bir yaftadır ve biraz araştırılınca altında nasıl bir yorum çıkıyor bilemezsiniz! Açıkçası ben bu “eksik etek” meselesini ev ödevi olarak size bırakayım zira altında oldukça müstehcen bir bakış açısı yatıyor.

Rahmetli babacığım bizim mahallede oldukça şirret ve arsız bir kadınla herkes kavga ederken ona son derece kibar davranır ve hatta biraz da abartılı övgülerde bulunur ve konu komşu bunun sebebini sorduğunda “bir eksik etekle tartışmam, ne gerek var” derdi. Çocukluğumda bunun “kadın, yani etek giyinen kadın” anlamına geldiğini sanırdım! Ama sonraları bu deyimin kadını gerçekten de acayip aşağılayan bir deyim olup TDK tarafından sözlükten kaldırılmak istendiğini anladım ki gerçekten sükût-u hayale uğradım.

Malatya mutfağını iyi bilenler bilirler ki yaklaşık olarak yüz otuza yakın köfte çeşidi olan oldukça zengin bir mutfaktır. Malatya dışında pek bilinmeyen ama yörede sadece kadınların özel günlerinde birlikte yapıp yedikleri bir köfte vardır ve adı da “karı köftesidir”… Özellikle ağaçların taze yapraklarını sürdükleri bahar ayında dut, kiraz, ayva, asma, fındık, fasulye yapraklarına sarılan ince bulgurdan yapılmış iç hamurun fasulye iriliğinde sarılıp pişirildikten sonra kıvamlı pişirilmiş yoğurtla karıştırılıp, üzerine bol miktarda pembeleşmiş soğanın dökülmesiyle yenen bir köftedir.

Oldukça sağlıklı ve güzel bir köfte olmasına rağmen adı “karı köftesi” konmuştur. Halk arasında sıkça anlatılır. Malatya’nın eski bir mahallesinde baba ve oğlu evde yalnızdırlar. Komşular bu yemeği yaptıktan sonra bir tabak da bunlara çıkarırlar. Evin oğlan çocuğu tabağı alır ve içeri giderken bıyık altında gülerek:

“Bu karı köftesi baba! Diye seslenir!

Yani kadının yediği bile böylesine bir drama mazhardır bu topraklarda. Bir takım tatlı ve yemeklere bile kadının cinsiyeti sızmış gibidir. Kadınbudu köfte, Dilber Dudağı, Ayşekadın Fasulye, Sütlü Nuriye, Hanımeli, Analı Kızlı vs… Köftenin neden kadının buduna benzetildiği de ayrı bir trajedidir aslında.

Bir kadının siyasete veya herhangi bir iş koluna getirilmesi medya tarafından manşete aynen şu ifadelerle taşınır:

“Eğitime kadın eli”, “ Siyasete kadın eli” veya “ spora kadın eli” değdi…

Cinsiyet ayrımından başka bir şey değildir bu. Önemli olan liyakattir, alınan eğitimdir, başarıdır, işin ehli olup olamadığıdır. Sırf kadın olduğu için bir yerlere getirilmek ne kadar yanlış ise, yine kadın olunduğu için görmezden gelinmek de o kadar yanlıştır. 

Bu işin orta yolu yok mudur?

Vardır elbette. Kadın erkek ikiliğini bırakıp meselelere insan merkezinden bakmak ve o doğrultuda adımlar atmak ve yorumlarda bulunmak. Kadının erkekten ayrı ve özel hususiyetleri vardır ancak bu kadının ve erkeğin insanlığını etkileyecek anlamına gelmez, gelmemelidir.

Karı köftesini erkek yiyebilmelidir!

Kuru fasulye pilav erkek yemeği olarak bilinir ancak “koca veya erkek yemeği” denmez. Mesela hiçbir kadın bu yemeği aşağılamaz!

İns kimdir? Hem erkek hem kadındır.

Bütün meselelere ins merkezinden bakmak gerektir. Yoksa ne erkek ne kadın huzur bulur ve bu ayrımcılığın asla sonu gelmez. Geçen yeni kabine oluşturulunca bir köşe yazarı “ neden kabinede bir tek kadın var” diye sordu? Bence anlamsız bir soru idi. Liyakat, beceri, en iyisi olma kadın erkek kimliğinden çok daha önemlidir ve Sayın başbakanın bu bakış açısı oldukça yerindedir!

Bizim ne erkek eline, ne de kadın eline ihtiyacımız var!

Bizim nitelikli insan gücüne, becerikli insan eline ihtiyacımız var. Kadın veya erkek kimliğimizin olması çok da önemli değildir. Önemli olan pantolonlu veya etekli olmak değil, insani yanlarımızın güçlü olmasıdır asıl olan… Kadın olmazsa erkek, erkek olmazsa kadın bir hiçtir!

Öyle değil mi?

Muhabbetle Efendim!

Meryem Aybike Sinan/ Haber7
meryemaybike@gmail.com

YORUMLAR 7 TÜMÜ
  • feyzullah demir 13 yıl önce Şikayet Et
    kadın yönetici. birçok kadın yönetici erkek yöneticiden daha üstündür daha iyidir daha beceriklidir daha cesurdur daha merhametlidir
    Cevapla
  • suleyman d 13 yıl önce Şikayet Et
    İNSAF BE HANIMLAR İNSAF! BU VATANIN ADI BİLE ANADOLU !. Anavatan var babavatan yok, ANAYASA VAR BABAYASA YOK! ana yol var baba yol yok! Ana bilgisayar bile var :) Tüm bunların olduğu gibi; Her şeyin de bir haddi hududu var! Kantarın topuzunu kaçırıarak ayıp etmiyor musunuz?
    Cevapla
  • nakkaş Hacı 13 yıl önce Şikayet Et
    Aybike Hanım Malatyalı değil miydi?. Yorumcu Cengiz Bey Aybike Hanımın Malatya lı olduğunu bilmiyor olsa gerek.Ha karı köftesi, ha Avrat köftesi aynı anlama gelmiyor mu Cengiz Kardeş. Harika bir yazı idi. Yazarı kutluyorum.
    Cevapla
  • cengiz 13 yıl önce Şikayet Et
    o yemeğin ismi karı köfetsi değil avrat köfetsidir.. sayın meryem Aybike hanım o yemek malatyada özel bir yemektir.mevsimine göre her çeşit taze yapraktan yapılır.özellikle taze kiraz yaprağından o yemeği yerken kiraz yaprağının aromatik kokusunu bir tattığında bir daha unutamazsın o lezzeti.o yemeğihazırlamak marifet ister,çok zordur yapmak, herkes kıvamında yapamaz ancak marifetli kadınlar yapabilir o yemeği.Malatyada çoğu kimse Avrat köftesini en iyi et yemeklerinden bile tercih eder.O yemeğe Avrat köftesi denilmesi onu yapan kadına verilen değeri gösterir.O yemekte emek vardır, o yemekte manevi bir sıcaklık vardır.herkes anlayamaz.saygılarımla.
    Cevapla
  • mikail 13 yıl önce Şikayet Et
    Fatih Sultan Mehmet. Annesi daha beşikteyken İstanbulu fethedeceksin diye ninniler söyleyerek büyüttü, edebini adabını o öğretti. Hocası, lalsı bu temel üzere inşa etti. Yani kısacası: Dünyayı yöneten eller, beşik sallayan ellerdir. Dahada kısası: ataerkil değil anaerkiliz. o yüzden bu topraklara anadolu denir Meryem hanım.
    Cevapla