Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Haddimizi bilmeli!

GİRİŞ 30.12.2011 GÜNCELLEME 30.12.2011 YAZARLAR

İnsanoğlu insanlık tarihinin en çılgın yüzyılını yaşıyor!

Bir taraftan ateşten gömlek olan insan olma meselesi, bir yandan büyük bir hadsizlik yan yana duruyor artık. Maddi ve manevi anlamda sınırları olması gereken insanoğlu son tahlilde ölümlüdür ve ne kadar güçlü olursa olsun bir gün mutlak biçimde bu gücünü kaybetmeye mahkûmdur!

Para, şan ve erk denen kavramlar insanı yücelten bir güç olsaydı Karun gibi hükümdar Allah’ın en sevdiği kul olurdu, firavunların akıbeti bir hiç olmazdı. Hatta Büyük İskender, Kanuni Sultan Süleyman gibi dünyaya nizam veren büyük devlet adamları tarihe gömülmezdi, ölmezdi!

Hiçbir güç, kimseyi insan olmanın hakiki kriterleri gibi yüceltemez, sınırlarını genişletemez, büyütemez! Hal böyleyken sahte ve geçici oyuncaklarla insan neden birdenbire büyüklendi, böbürlendi ve insanlık tacını neden düşürdü acaba?

Had denen çizgi neden aşıldı?

Neden günümüz insanı haddini bilmeyen derin bir ruh halinin, büyük bir çıkmazın içinde acaba? Neden iyi insan olmak yerine, başka şeyler olundu?

Ölüm gerçeği bile insanoğlunu içine düştüğü hadsizlikten caydıramıyor son yıllarda. Çok büyük paralar, birkaç günde gelen şöhret, aniden yükselen başarı grafikleri, mevkiler, makamlar ve bu makamların getirdiği güç. Hepsi geçmişte olduğu gibi günümüz insanını da şımartmış ve yönünü yörüngesini kaybettirmiş, dayanılmaz bir şımarıklığın girdabına atmıştır!

Herkes küçük bir firavun olma zannıyla ruhunu tatmine çalışır olmuştur.

Tarihin buğulu sayfalarına baktığımızda orada bir büyük mezarlık duruyor ve içinde bu tanımlamalara uygun çok tanındık simalar unutulmuş yatıyor. Haddini bilmeden dünyaya gitmemek üzere geldiği sanrısıyla insanlığını unutanlardan, paraya tapanlara, olağanüstü güçlerine güvenenlere, bir pire için yorgan yakanlara kadar herkes gitmiş, bitmiş ve tükenmiş!

Meğer dünya bir yalanmış…

Hadsizlik sadece maddi ve manevi güce sahip olanlarda değil, hiçbir vasfı olmayan ehl-i dünyanın da bir çıkmazı. Cehaletiyle arzı titretirken merhametsizliğiyle, vicdansızlığıyla, görgüsüzlüğüyle, bilgisizliğiyle, arsızlığıyla, riyakârlığıyla, kibriyle geçmişin firavunlarına rahmet okutanlara kadar bir büyük densizlik kol geziyor insanoğlunun ruhunda!

Haddimizi bilmek elzem!

Zahiri görüntülere bakıp insanların dinini imanını sorgulayan, onların ne kadar inandığını veya inanmadığını bile neredeyse olmayan vicdanlarının terazisinde ölçmeye çalışan, kendini hâşâ Allah’ın yerine koyan hadsizler var bir de.

 En tehlikeli olanlar zira bunlardır ki kimde olup olmadığı sadece Allah’ın bilgisinde olan batını bir bilginin, insanların imanı üzerine suizan’da bulunmaktadırlar.  Hadsizlik cüretiyle, cehaletiyle yürek burkan ve bunu da iftihar vesilesi yapan bu kimselerdir ki onların bu hadsizliği gerçekten de hem gülünç hem de acınası bir şekilde arz-ı semada asılı duruyor!

Anadolu coğrafyasının yüz aklarından, gönüller sultanı Hacı Bayram-ı Veli haddimizi bilme noktasında yüzyıllar öncesinden halimizi ahvalimizi bilircesine şu ikazı yapıyor:

“Bulmak istersen seni
Can içre ara canı
Geç canından bul anı
Sen seni bil sen seni!

Görünen sıfatındır
Anı gören zatındır
Gayrı ne hacetindir
Sen seni bil sen seni!”

Kendimizi bilmek bu kadar önemli iken kendimizden bunca uzaklara kaçış nedendir acaba? Nedendir bu curcuna, bu kin, bu nefret, bu fitne fücür ateşi nedendir?

Hâlbuki fitne fücür ateşi kendini de yakar!

Kendimizi bilmek sözkonusu olunca sözün en güzelini, en anlamsını, en derinini hulus-i kalp ile tabii ki Yunus söyler:

“İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır?
Yunus Emre der hoca, gerekse var bin hacca
Hepisinden iyice bir gönüle girmektir!

Gönüller sultanı söz ehli bunları söylerken biz sözün neresindeyiz, Haddimizin veya hadsizliğimizin farkında mıyız acaba? Kendimize uzaktan bakmayı denemek, kendimizi görmek, kendimizi bilmek, yüreğimize inmek vaktidir. Başkasının kusurlarını, hatalarını örtmek yerine ifşa eden ve yüzüne yüzüne çarpan bir ruh halinin samimi olduğu, dürüst olduğu söylenemez. Başkalarının acısından mutluluk devşiren insanın insan-ı kâmil olduğu düşünülemez, başkasının düşüşünden haz alan bir ruh haleti sağlıklı olamaz.

Hadsizliğimiz densizliğimizdir aslında!

Kendi yüreğine inemeyen, kendini bilemeyen insanın başkasının yüreğini bilmesi, ona karşı suizanda bulunması ne hazin bir iştir, ne acınası bir çelişkidir, ne büyük hadsizliktir oysa.

Hadsizlik meğerse en kanayası yaramız imiş!

Daha fazla hadsizlik yapmadan(!), sözlerimizi değerli Haber7 yazarı Yusuf Özkan Özburun’un dizeleriyle noktalıyoruz:

“Çıplak söylenmişse söz
Sadra inşirah gerek

Mevsimi sarmışsa güz
Vakte inşirah gerek
Küllenmişse kalpte köz,
Ruha inşirah gerek!"

Muhabbetle kalınız.

Meryem Aybike Sinan - Haber7
meryemaybike@gmail.com

YORUMLAR 6 TÜMÜ
  • darbeleredurde 12 yıl önce Şikayet Et
    seviye üslub möhim mesele. Rabbim seviyenize üslubunuza zeval vermeyede gurur ve kibirden,kasım kasım kasılmaktan da şiddetle uzak duralım NOKTA
    Cevapla
  • Metin Yazar 12 yıl önce Şikayet Et
    .. Meryem Aybike Sinan'ın uslûb ve seviyesi ile onun yazılarına yorum yapan yorumcuların uslûb ve seviyeleri normal yazar ve yorumcu standartlarının epeyce üzerinde. Aynı durum Metin Boşnak gibi yazarların yazılarında ve o yazılara gelen yorumlarda da görülüyor. Yorumcuların yazarlara,yazarların yorumculara ve yine yorumcuların birbirlerine yaptıkları sitem ve eleştiriler bile çok lezzetli.
    Cevapla
  • demokrat 12 yıl önce Şikayet Et
    Mümin tavrı bu değildir kardeşim. Mümin tavrı bir mümin kardeşinin eksiği varsa ki sizin de bizim de hepimizin kusur ve eksikleri var ki ortada zaten inkar etmeye gerek yok, bunu aleni etmeyecekszin. böyle binlerce insanın okuduğu bir haberin altına alenie yazmayacaksın, bu hakikatleri usulunce, kibarca ve yolunca yordamınca yapıp ikazını yapacaksın. ama niyet hayr olmayınca akıbet de olmluyor. İyi niyetli kardeşimizin "Hepimiz insanız" rumuzlu kardeşimiz ne kadar halis muhlis bir kardeşimiz. Gerçekten de buradan kendisine hürmet ediyorum. İşte mümin tavrı bu kardeşimizin tavrıdır ve yazılarıyla ortadır. maalesef değer yorumcuların amacı üçüm yemek değil, bağcı dövmektir. İnsanların kişisel eğilimlerini dinhi alet edecek kadar yanlış bir bağnazlıın içindedirler ve ölçüyü ne yazık ki ifrattan yana kaçırmışlardır. hala hüsnüzana devam etmekte hatalarını kabil etmemektedirler. Hem siz önce dönün aynada kendinize bakın derim vesselam.
    Cevapla
  • demokrat 12 yıl önce Şikayet Et
    Elanur Hanım siz niye abarttınız acaba?. sizin nerenize dokundu yorumumuz? hem görüşlerimizi yazmayacak mıyız? kaldı ki kendini müslüman farklı düşünenleri gayr-ı müslüman ya da imanı eksik diye lense edenlere de sözümüz. takvada kimse zahirde kemseden üstün değildir. doğrusunu hiç şüphesiz Allah bilir. Evet sözümüzün arkasındayız. İnançlı bir kardeşimiz sırf başı açık diye allah7tan söz etmeyecek mi kardeşim, neden korkuyorsunuz, neden inanan insanlara "hayır sen inanmıyorsun vs gibi" süizanda bulunuyorsunuz? Siz kimsiniz Allahın kutsadğı kişiler mi, seçkinler mi kim? Herkes haddini bilecek kardeşim ama herkes. Meydanı boş bulup insanlara din üzerinden saldıramazsınız!Dini şahsi kinlerinze, nefretlerinze, zaaflarınıza, dünyevi düşüncelerinize, siyasi duruşunuza alet edemezsiniz! Allah herkesin Allah'ıdır. Siz kimsiniz ki insanların imanını sorgularsınız, hadi işinize hadi işinize!
    Cevapla
  • demokrat 12 yıl önce Şikayet Et
    Haddini bilmeyenlere iyi bir yazı olmuş!. Vallahi önceki yorumlarınızı okudum ancak öyle tuhaf yorumlarınız var ki asla bir mümin tavrı değil. lütfen birbirimizi kandırmayalım, yazar kendini müslüman diye gösterip başka türlü olanlara yani rikarlara iyi vurmuş ki bence az bile olmuş. Sayın yazar her anlamda gerek yazılarıyla gerekse kitaplarıyla türkiye'nin nadide kalemlerinden birisi ve bu iki yüzlü tavırları bence hak etmiyor. çok banal ve sanal yorumlar hatta yanlı, hatta sadece eleştirmek için suni bahaneler üreterek yorum yapanları bir okuyucu olarak burada şiddetle kınıyorum. kimse onları bun sütuna zorla davet etmiyor, beğenmezseniz okumazsınız değil mi ama? Okuduğunuza ve sürekli de yorum yaptığınıza göre sizi çeken bir şey var. İnsan dürüst ve doğru olmalı. Her şeyden önce haddini bilmeli. Öyle değıl mi?
    Cevapla