YORUMLAR 36 TÜMÜ
  • Abdürrahim Çokgüngör 12 yıl önce Şikayet Et
    Anarşist gene pusudasın ha. Senin saydıklarının hepsi endişemiz. Bu dünyaya derin kuyuları berhava etmeye geldik. Dini alt yapı sırat-ı müstakimden ayrılmamak. Bu bizi önce imanıbillah’a sonra marifetullah’a en son muhabbetullah’a götürür. Bir başka deyişle imani konulara ilmel yakin, aynel yakın ve hakkalyakin konumunda olmaktır.. Bedüzzaman bunun izahın şöye yapar: Bir dağın gerisinde dumanı görmekle ateşin varlığı ilmen, dağın tepesine çıkarsan ateşi gözle görürsün bu aynelyakin, yanına gider yoklarsan mahiyeti anlaşılır, bu da hakkalyakindir. Dinin alt yapısı bu. Bu kutsal her şeye ihanet etmemeyi ahlak ettirir. Saydığın hususlar vartadır ve dini ahlaka aykırıdır. Biz derin millete inanırız. Cemaatçilik iyidir ama maksatta ittifak etmek kaydıyla. O da dine ve millete hizmet esastır. Yerli ve uluslar arası Ergenekonlar deccal ahtapotunun kollarıdır. Akibeti Türk'ün elindeki elmas kılıçla öldürülecektir.
    Cevapla
  • Abdürrahim Çokgüngör 12 yıl önce Şikayet Et
    Fuat Coşkun alınma. Kardeşim Fuat, niyetim başkaydı. Yazını görünce önemine binaen geniş yazdım. Sizin sıraladığınız taleplerin hepsi yıllardır karşılanıyor. Sadece batının başımıza diktiği tek ideoloji giyotin gibi çalışıyor.Hem ülkemizin hem İslam Dünyası’nın meselesi politik değil, din olduğunu vurgulamak istedim. İkincisi iktidarlar hırsızlık yapmıyor. Son 10 yılda çökertilen çete sayısı bini buldu. Kapkaçı unuttuk.Yiyemeyen yendi imajı veriyor. Cemaat iktidar çekişmesi ise hayati derecede önemli. Önceleri yoktu yeni yaşanıyor.12 Eylül cuntası Milli Görüşe karşılık Nur Hareketini kullanmak istedi. Ancak iman nuru izin vermeyince taktik değiştirildi. İkisine karşılık bir din adamına derin adına cemaat oluşturulup, imkan verilip ortalığa salındı. Bu uluslar arası arenaya da taşındı, ölümcül gelişmelere gebe. Önemli konuya parmak bastın ben açmak istedim. Alınma, temiz adam ve görüş daima rağbetimizdir.
    Cevapla
  • fuatcoskun 12 yıl önce Şikayet Et
    Abdürrahim Çokgüngör. yazdığım yorumda neyi üzerine alındınız da bununla ilgili bu kadar seri yorumlar yazdınız anlamıyorum. yorumuma itirazlarınızın benim vurgulamak istediğim konuyla uzaktan yakından hiç bir ilgisi yok. Benim vurguladığım, iyi yetişmiş, yetenekli, alanında söz sahibi, konuşmasını bilen dindar, temiz, menfaat beklentisi olmayan insanların siyasete, bürokrasiye, toplum önünde yer almaya, görünmeye hem yazarlar hem de cemaatler tarafından teşvik edilmesi, yönlendirilmesi. Diğer tarafdan bu hizmetleri yaparken bir cemaat mensubu olsa bile cemaatcilik tavırlarından uzak kalınması. Ta ki cemaat iktidar hakimiyet mücadelesi olmasın, ki vakıadır. Aksi takdirde bu pozisyonları yazarın belirttiği gibi menfaat beklentisi olan, temiz olmayan kişiler işgal ediyor. Bu da vakıadır, yazar daha önce de bir çok defa gayet açık değinmişti. yorumumdan alakasız anlamlar çıkarılmasın. Vesselam.
    Cevapla
  • Nasuh BİLEN 12 yıl önce Şikayet Et
    Halk sade ve sessiz yaşadığı için huzur var kim kimi bitiricilik amacında . Akademisyenlerin yetiştirme hedefi olan her tarafı acımasızca yok edenlere kalsaydı taş taşın üzerinde kalmazdı.Akıllım ! laiklik maskesiyle esas laikliği ayakta tutan zavallı müslümanları bitiremediniz !
    Cevapla
  • anarşist 12 yıl önce Şikayet Et
    abdurrahim çokgüngör. muhterem,kinaye,tevriye..vb yapmıyorum,hakikaten soruyorum;dini altyapısız hayat hezimet ise o vakit altyapı dediğiniz nemenem bişeydir? yani ite dalaşma çalıyı dolaş,en ufak zorda sıkı bir teville her harama bir kılıf,hafifletici unsur uydur, kendi kliğinin menfaati için tüm refik grupları derin güçlere kurban ver, yahudiden,hıristiyandan,egemen güçlerden esirgemediğin hoşgörüyü mümin ve muvahhit kardeşlerinden esirge, müslüman siyasetçilere derin devletin hışmına uğramamak adına muhalefet eyle,darbelere aleni destek ver, zengin ve/veya zeki olmayanlara cemaatinin kapısını kapa, bulundukları tüm ortamları ele geçirmeye çalış,kendisinden başkasına hayat hakkı tanıma..vesair de vesair...bu mudur altyapı?
    Cevapla
  • anarşist 12 yıl önce Şikayet Et
    üsame... üstadın hırkasına yapışan kene misali sizi cennete taşımasını umuyorsunuz, adamı bi rahat bırakmıyorsunuz;mubarek kendi döneminde zamanın ruhuna,şartlarına göre,kabınca kadarınca bir emek ortaya koymuş ve göçmüş gitmiş, eylemlerini ve eserlerini istifade kaynağı bilirsiniz,elekten geçirirsiniz,iyisini doğrusunu alır kalanını tarihe havale edersiniz.oysa siz adama gayretli bir mümin diye değil de ''gönderilen bir uyarıcı'2 olarak bakarak zaten hakikati katlediyorsunuz,eserleri de aslında bir alimin emeği iken siz onlara '' vahyin sırlarını açıklayıcı, özellikle ilham edilen,yazdırılan'' yaftası yapıştırıp zihinleri bulandırmakla kalmıyor tonla ayete muhalefet ediyorsunuz.oysa her alim gibi bir alimdi,geldii geçti.Allah emekleri zayi etmez,her alim kadar isabeti ve isabetsizliği vardı...
    Cevapla
  • Abdürrahim Çokgüngör 12 yıl önce Şikayet Et
    Fuat Coşkun, dini alt yapısız hayat hezimettir 3. Temiz ve kabiliyetli gençlerin eğitilip yetiştirilmesini istemişsiniz. Siz nerede yaşıyorsunuz. 28 Şubat döneminde bir hesap yapmıştık. Bütün Türkiye’de eğitim yardımı alan asgari 1 milyon öğrenci vardı. Bu sonra daha da arttı. Ayrıca mevcut iktidar döneminde yurt inşası ve kredilerın artışı başlı başına bir şemsiyedir. Cemaatler taassup içinde olmamıştır. Türkiye’de her şeyi iki üç dini cemaat yapmıştır. Abilerimizin nafaklarını hizmete verdiğini bilirim. Anlatırsam, gözyaşlarınızdan evinizi sel götürür. Bu gelişme Lozan cemaati tarafından gözden kaçırılmadığı içindir ki, bugün nevzuhur bir cemaatle yanaşık düzenle küresel güçlere alet suçu işlettiriliyor. Neyse genç imanlı olacak, namazlı olacak, derslerini çok iyi çalışıp yetişecek. 25’inden sonra birikimine ve eğitimine göre her alanda istihdam olunacak. Önce dini alt yapı. Sonra dünyalık. İmkanlar dün vardı bugün de.Selamlarla
    Cevapla
  • Abdürrahim Çokgüngör 12 yıl önce Şikayet Et
    Fuat Coşkun, dini alt yapısız hayat hezimettir 2 . Halbuki biz ahirzaman nesliyiz. Ve şartları çok ağır. Bir salih ameli uygulayanı görmek bir zamanlar hayaldi. Alem-i İslam’ın viraneye döndüğü bir zamanda, iman temelli kalkınmaya ihtiyacı vardı. Hz. Peygamber ahirzamanda muvaffakiyetin siyasetle olmayacağı konusunda kesin ikazları var. Bediüzzaman bunun içindir ki, iman ve Kur’an hizmetine önem vermiştir. Sayın yazarın durum tesbiti yapıyor ancak nereden gelindiğini anlatmıyor. Sadece vesayeti zikrediyor. Kimse dini yoksulluğumuz söylemiyor. Türkiye imkanları geniş, hiperaktif bir milleti, becerikli müteşebbisleri var. Bu da yolsuzluğa hamlediliyor. Kimse Lozan cemaatinin sadece son 20 yılda 1.5 trilyon faiz parasını zıkkımlandığınii söylemiyor. İktidardakiler yiyormuş. Bu iftiradır. Yolsuzluk rejimin yandaşlarında. Millette değil. Bugünkü Anadolu atılımının temelinde kimse yolsuzluk olduğunu söyleyemez, alnını karışlarlar adamın.
    Cevapla
  • Abdürrahim Çokgüngör 12 yıl önce Şikayet Et
    Fuat Coşkun, dini alt yapısız hayat hezimettir 1. Sayın yazarın söyledikleri doğrudur.Uufku çok geniş. Mevcutla yetinmiyor. Tebşirata da vakıf, sabırsızlık içinde. Ancak Türkiye söylendiği gibi kötü durumda değil. Mevcut despotik şartlara, ki bunları sayın yazar saydı, rağmen 60 yılda devrim mahiyetinde işler başarıldı. Türkiye şu anda Çin seddinden Atlantik’e kadar yükselen tek yıldız. Bana ikinci bir örnek gösteremezsiniz. Yağmacılık, hırsızlık falan yaygın olsaydı bu gerçekleşmezdi. Bu kapsama ülkeyi 90 yıldır sömüren Lozan cemaatini zıkkımlandığını hariç. Sizin buyurduğunuz gibi temiz insanlar da bir köşede oturmuyor. Özellikle 1960’lı yıllardan itibaren 18 yaşına giren muhafazakar ve milliyetçi, isterseniz İslami görüşlü temiz genç olsun, ilk işi İslam’ın siyasetle kalkınacağı görüşüyle politikaya atılmak oldu. Bizim sıkıntımız bu. Dini alt yapı yok. Kur’anın mesajı tam bilinmiyor. Ama tek yol siyaset. bizi tökezleten budur.
    Cevapla
  • fuatcoskun 12 yıl önce Şikayet Et
    Hocam bir önceki yorumuma ilave olarak bir ilave daha. Türkiyedeki sivil toplum kuruluşları, cemaatler kendi çevresindeki dindar, temiz, menfaat gözetmeyen yetenekli gençleri, öğrencileri yeteneklerine göre yönlendirmeli, yoğunlukla ve özellikle siyasetci, bürokrat , akademisyen, yazar, sivil toplum kuruluşu, Medya uzmanı ve çalışanı olmaya teşvik etmeli ve yönlendirmeli. Müslüman yazarlar da bu konularda teşvik edici yazılar kaleme almalı. bu insanlar toplumun önünde olmalı ve önünde yürümeli. Şahsen düşüncem, zamanında dikkaat edilmediği için bu vasıfdaki bir çok insanın yanlış yönlendirilerek verimsiz işlerde ve mesleklerde çalıştıklarını düşünüyorum.
    Cevapla
  • fuatcoskun 12 yıl önce Şikayet Et
    Temiz insanlar çoğunlukla siyasetten uzak duruyor. Siyasete girmeleri için teşvik ediniz.. Hocam, bu konuda gelişme kaydedebilmek için temiz insanların fedakarlık yapıp siyasete girmeleri, mücadele etmeleri gerekiyor. Temiz insanlar çoğunlukla siyasetten uzak duruyor. O zaman da meydan menfaat beklentisine sahip, genelde temiz ve samimi olmayan insanlara kalıyor. Hocam, Müslüman yazarların dindar, fedakar, temiz ve samimi insanları siyasete girmeye teşvik etmeli. Özellikle de bu konuda kabiliyeti ve yeteneği olanları. Ancak, çok dikkatli olmaları, cemaatcilik ve taassup yapmamaya dikkat etmeleri gerekir. Yazınızda bahsettiğiniz gibi 75 milyonluk bu memlekette 350 küsür bu vasıfda insan çıkmaz mı? Bu konuda sizden yazı bekliyoruz.
    Cevapla
  • Mustafa Kemal 12 yıl önce Şikayet Et
    Madem Türksün. Göster ürksün... Ne alaka değilmi öylesine yazdım işte.
    Cevapla
  • Abdürrahim Çokgüngör 12 yıl önce Şikayet Et
    Dinde müsbet hareket olmadıkça dünya işleri düzelmez. İmanlı ve ahlaklı nesillerin göreve gelme tarihi çok yakın bir zamandır. Halen iptidai mektebindeler. Kilit noktalarda kimlerin olduğunu yazdınız. Temel sağlam tutulmadıkça sonuç sıfır. Örnek vereyim 1990’larda bir adam gizli mahfillerin desteğiyle. Nur cemaati lideri olarak pombalandı. O safdil zat da sun’i havaya aldanarak kolları sıvadı. Sonunda ne oldu. TV’ye çıktı Refahyol çekilsin. Başörtü furuattır dedi. Kur’an ve iman hizmeti dünyevi müesseseler kurup onlarla avunmaya döküldü iş. O zat öyle büyük bir aldanış içinde idi ki. Kendini 28. Mektupta sözü edilen zat olduğu vehmine kapıldı ve tuzağa düştü. Onun için ehl-i din iktidarlara yardımcı olunmalı, yol gösterilmeli ancak büyük hizmeti tekk etmemeli. Ahirzaman’ın gereği budur. O 314 kişinin sırrı yalnız Talut’un değil Seba Melikisi’nin de, ahirzaman üstadıyla da ilgili. 314 kişi dini hizmete işaret eder. Politikaya değil
    Cevapla
  • Abdürrahim Çokgüngör 12 yıl önce Şikayet Et
    Dinde müsbet hareket olmadıkça dünya işleri düzelmez 2. Yolsuzluk konusunda haklısını. Yalnız bunun belgelenmesi, ortaya konması gerekir. Delil yoksa, beraat-i zimmet asıldır. Menderes, Demirel, Özal, Çiller Erbakan, ve şimdi ki iktidar, Lozan cemaatinin bu yöndeki suçlamalarına hedef olmuştur. Üretmeyen, beceremeyen sadece millet sırtından ve devlet hazinesinden beslenen bu cemaatin millet yararına olan ve cukkalarını kesen iktidarları hedefe koyması tabiidir. Tabii olmayan delilsiz konuşulmasıdır. İşmam ve belirtiyle iktidarın suçlanması bu cemaatin ekmeğine yağ sürer. Unutmayın Cenab-ı Allah fasıka da dinine hizmet ettirir. İktidarlar da yolsuzluk olmaması şartıyla millet yararına iş yaptırır. Türkiye’de 1950’den bu yana gelen 1961-64 ve 70’lerin ortasındaki sol iktidarlar hariç hepsi bu milletin refahına hizmet etmiştir. Çocukluğunuz hatırlayın, bir de bugünün. Bütün mesele imanlı nesillerin Bediüzzaman tarzında yetişmesidir. Sonra ise…
    Cevapla
  • Abdürrahim Çokgüngör 12 yıl önce Şikayet Et
    Dinde müsbet hareket olmadıkça dünya işleri düzelmez 1. Sayın M.Ali Bulut, rahmet-i ilahiyeden ümit kesilmez. Görüş ve tespitleriniz doğru. Yalnız her şeyi iktidardan beklemek doğru değildir. Başörtüsü meselesi, bu milletin erkekleri erkekçe duruş sergileseydi, daha doğarken biterdi. Bir cemaatin önderinin bile başörtüsünü furuat olarak görmesi sözlerimin ispatıdır. Esasa gelirsek, Hz. Adem’den beri bütün resullerin, nebilerin, evliyanın ve asfiyanın Allah’a sığındığı bir fitnenin yakıp kavurduğu çağdayız. Bu fitneyi sona erdirmenin yolu ehl-i dinin Bediüzzaman’ın gösterdiği tarzda hizmette bulunmasıdır. Bunu yapan cemaat 12 Eylül sonrası ve 28 Şubat’ta iki kez bölünerek sesi soluğu kesildi. Yerine küresel güçlerin ağına ve tuzağına düşen ne idiüğü belirsiz bir cemaate yerini terketti. Halis tabandan gelen güç, bugün dünyevi ve siyasi alanlarda gövde gösterisinde kullanılıyor. Böyle olunca da çözüm yok şikayet çok oluyor.
    Cevapla