AKLETMEYENLERİN DUALARI KABUL OLMAZ. Sayın yazara göre, geçmişten intikal eden ve dine ait olduğu söylenen her şeye teslim olmadığımız için dualarımız kabul olmuyor. Halbu kii tam tersi, belki de müslümanların aklını kullanmamaları, körü körüne tahkik etmeden sadece taklitle yetinmeleri zillete sebep olmuştur. Taklit dinde ciddiyetsizliktir. Yüce ALLAH beyyine üzerine yaşamayı emrediyor. Yani tahkiki emrediyor.İslam ulemasının tamamına yakını taklidi imanı en azından büyük günah kabul ediyor.ALLAH'ın emirlerini ciddiye almayanın duası niye kabul edilsin ki? Ciddiyet taklidi değil araştırmayı, akletmeyi, kafa yormayı, hakikat yolunda mesaiyi kısaca fedakarlığı gerektirir. ALLAH'ın ne istediği üzerinde kafa yormadan, bu uğurda emek harcamadan taklitle yetinenelerin duası kabul olmaz

hz ebubekir ra. oruçlu olduğu bir gün ona hizmet eden kişi yemek getirir bir lokma yutmuş sormuş ona bunu nerden getirdin.ya emirel müminin evelden fal okları bakardım ordan kalan paramla aldım deyince parağını boğazına salarak kusar.etrafındakiler bir lokmadan ne olur der hz Ebubekir ra.duydumki resulullahta bir lokma haram yiyenin kırk gün duası kabul olmaz bilsemki canım çıkacak o lokmayı kusarım.Ekmekte bile faiz var.Anlayana Allahım kuranın sahibini gönder.amin.

doğrudur amma. evet amma hocam peygamber efendimiz kıyamet alemeterini sıralarken sahabelerine bugünleri o zaman onlara söylüyotdu ne yapabiliriz biz bu alametleri yaşamamak için evet ümmitm çok olacak ama su üstünde yüzen çer çöp gibi olacak diyordu ne yapabiliriz hocam.

Dua (3) İbadetin ve kulluğun özü duada ısrarlı olmalıyız. Dua konusuna dönersek. “Deki; Eğer duanız olmasa Rabbimin katında ne ehemmiyetiniz var.” Ve "Bana dua edin size cevap vereyim” ayetleri aynı zamanda emr-i ilahidir. İnsan duaya muhtaçtır. Dua bir anlamda kainatın yaratılış sebebidir. 23. sözde 5 noktada Bediüzzaman diyor ki: “Cevap vermek ayrıdır, kabul etmek ayrıdır. Her dua için cevap vermek var. Fakat kabul etmek, hem ayn-ı matlubu vermek, Cenâb-ı Hakkın hikmetine tâbidir. Cenâb-ı Hak, Hakîm-i Mutlak, hazır, nazır olduğu için, abdin duasına cevap verir. Vahşet ve kimsesizlik dehşetini, huzuruyla ve cevabıyla ünsiyete çevirir. Fakat insanın hevâperestâne ve heveskârâne tahakkümüyle değil, belki hikmet-i Rabbâniyenin iktizasıyla, ya matlubunu veya daha evlâsını verir veya hiç vermez.” Kavlisi kadar fiili dualarımızı ittihad-i İslam’a yoğunlaştıralım. Sonra “Cenab-ı Hak Hakim-i Mutlak, hazır, nazır” olduğu için ümidinizi kesmeyin.

Dua (2) Fecr-i sadık neden gecikiyor. Evet ahir zamanda şahıslar değil de şahsi manevi ile yani mu’minlerin tek vücudun bir organı gibi hareket etmedikçe fecr-i sadık gecikecektir. Bir hesaba göre 22 bir başkasına göre ise 32 yıllık bir gecikme var. Cemaatleşme, tarikatçılık gruplaşma tabiidir Ama fetih ve hizmet asılsa maksatta ittihad farzı ayın mesabesindedir. Buna engel olan cemaat ve önderleri büyük ecir altındadır. Bediüzzaman’ın 28 mektubun 7. meselesi 5. sebepte bir izahatı var. Bir meczup imam bunu yanlış anladığı ve cüsseli cemaatine rağmen su-i tefehhümü sonucu Kur’aî ve imani metodun dışında yol takip ettiği ve iç-dış mihraklara alet olduğu içindir ki, fecr-i sadık, fecr-i kazipte takılı kaldı. Allah bilir onun terk-i hayat etmesinden sonra feacr-i sadık gelecektir. Muhterem yazarın hissiyatı sevk-i ilahidendir. Dövünüp duruyor. Ama sesini ariflerin dışında kimseye duyuramıyor. Ama o vazifesini yapıyor..

Dua (1) Hal-i pür melalimiz neden ola?. İbadetin ve kulluğun özü olan duaya dair bu düşüncelere katılmamak mümkün değil. Sayın Yazar dualarımızın kabul görmeyip niçin sahil-i selamata eremediğimizi yine kendince haklı sebeplerle açıklıyor. Ve yüzde yüz isabet kaydediyor. Cemaatlerin politikaya bulaşması, dünyevi maksatların ağır basmasından, uhrevi meyveleri anlamamalarından. Bir diğer önemli nokta ise menfaatçi, dessas, şeytani zekavetli mihrakların oyununa gelmelerinden başka cemaat önderlerinin kifayetsiz kalıp Cibali Babalaşmalarıdır. Bunda da zamanın icabatını anlama ferasetine sahip olmamaları rol oynamaktadır. İslam’ın temeli olan imanın uğradığı tahribat ve bundan doğan sapıklıkların tedavi edilmesinde hangi metodun kullanılacağı hususunun bilinememesi rol oynuyor. Böyle olunca namaz 3 vakit de olur, teravih de inkar edilir, Hz. Peygamber ıskat edilip hüküm koyan uluma-i su’ da çoğalır. Bu tabiidir.

Daha önce nedenini söylemiştim bir daha söylüyorum. Dini parça parça edip her birimiz kendi yaptığımızla övündüğümüz için.Ayrıca devlet Allah'ın kanunlarına aykırı olarak yönetiliyorsa başka bir sebep aramaya gerek var mı ? Oysa ki bir ayette " Allah'ın dinini değiştirenler,değişmesine yardım edenler ve kabullenenler kafir olmuştur." diye Allah bildirdiğine göre mazallah belkide çoğumuz kafir olduk haberimiz yok.

DUA. Bu soruyu bende hep soruyorum. Yürekten ve yakararak dua etmek lazım... Müslüman ülkelerindeki zülümlerin bitmesi duasıyla... BAYRAMSA BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN....

Konu dışı.... Muhterem gönüldaşlar... Kısmetse inşallah, bayram için yola çıkıyoruz. Sizlerden hayır dua bekliyorum. Yolculuğa çıkacak tüm kardeşlerimize kazasız belasız hayırlı yolculuklar diliyorum. Allah'a emanet olun, bayramınız mübarek olsun şimdiden..

bazen dusunuyorum. Cenabi Hakk in verdigi nimetlere sukretmek gerekmez mi. Dua konusu cok dikkatli incelenmeli. Belki de islam alemini yanlis yonlendiriyoruz. Dua basit manada yuce yaraticidan dilenmek olarak algilanmis ve surekli dilenmisiz. Dua ile birlikte bos yere dilenme kulturu olusmus. Alemlerin rabbinin verdigi nimetleri imkanlari yok saymisiz. Calismaktan cok dua etmisiz. Sadece dua edenin duasi kabul edilseydi acaba dunya gercek manada imtihan yeri olarak kalabilir miydi. Benim sahsen basima geldi zor anlarimda dua ettim, cok istedigim bir konuda dua ettim ve dualarim kabul oldu. Evet Cenabi Hakk kereminden bahsetti. Hem de normal sartlarda elde edilmesi cok guc dileklerdi. Ama her gordiugum arzu ettigim seyi istemedim. Isteyemezdim kabul edilmemesinden reddedilmesinden cekindim. Dua yi bir dilencilik mekanizmasindan cikrmamiz gerektigine Allah in verdigi imkanlari sonuna kadar kullanip artik gucumuzun yetmedigi yerde Allah a el acmak gerekir diye dusunuyorum.

ALLAH yardim etti de , gormeyenler gormez. Tayyip'i gonderdi, daha ne olsun

..bayramınız mübarek olsun. ..Allah razı olsun,bilinen sorunları dillendirmişsiniz, dediğiniz gibi biz müslümanların dillerinde dua ama, hal dilimizlede adeta Allah tan bela istemekten geri durmuyoruz, Rabbim bizlere akıl versin izan versin, yardımını hak edeceğimiz günleri tez elden bize yaşatsın, O nun yardımını hak etmeyi nasip etsin

imam ı gazali hazretleri. der ki : 5 vakit namaz kılmayanın duası kabul olmaz. Başkasının senin için yaptığı duadan da faydalandırılmazsın ,, vede yaptığın diğer iyiliklerede sevap verilmez. artık hesabını sen yap. bu bir nasihattir.(Yukarıda ismi geçen zatlar abdulkadir geylani hz. - imam ı Rabbani hazretleri- said i nursi hazretleri vs. bunların hepsi Allah c.c dostu olup dereceleri çok yüksek olan evliyalardır. onlara dil uzatmayınız,, Allah c.c dostuna dil uzatanın dini islamdan nasibi olmaz-Arvasi hz.-

Dualarımız niye kabul edilmiyor?. Cevabı basit: Bakara-186:"..Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde onlar da bana (benim davetime) icabet etsinler..." Allah, zatına ulaşılmasını (ruhen Allah'a ulaşılması) için defalarca davet ediyor (hatta farz kılıyor) ama insanların bundan haberleri yok. Tek taraflı bir alış veriş, fayda getirmez...

Allah razı olsun.. Sizin de bayramınız mübarek olsun. Bu güzel yazı için, Allah razı olsun. Hayatım boyunca gördüğüm eğitimlerde, ne dini, ne sosyal, ne siyasal ve ne de ekonomik bilgi vardı. 70 lı yıllarda, sağ sol, 80 lı yıllarda darbe ve 90 lı yıllarda, krizler ile terör zirve yapmıştı. Manevi değerler, sumen altı edilmiş ve yaşayanlar ötekileştirilmişlerdi. 35 yıla yakın bir ömrü, bize böyle entrikalar yaşatanlar karşısında, gerçekten Müslüman’ım diyenlerin kalplerinde "Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz." inancı vardı. Bu samimi inanç karşısında, çoğunluğun, duyarsızlığı ve ilgisizliği sona ermelidir. Müslüman, kalbi ve yaşamıyla kurana iman ve namaza devam eden, her haliyle örnek, bilgisi, tavır ve hareketiyle önder, ekonomik, sosyal ve siyasal yaşamda güçlü ve her daim uyanık olmak zorundadır.