aslan güneş. abdurrahim bey yine gerçek pencereyi açmışsın perdesiz (olayların arkasındaki) hakikata baktımışsın

Ne ABD ne cemaat, yalnız en gür seda. Cemaatin önderi 28 Şubat arefesinde ABD’ye gider bir ay kalır ve döner. Ayağının tozuyla gazeteciye anlatır(23.7.1997): “ABD şu andaki konum ve gücüyle bütün dünyaya kumanda edebilir.…dostça geçinmeden, Amerikalılar istemezlerse, kimseye dünyanın değişik yerlerinde hiçbir iş yaptırmazlar. .Gönüllü kuruluşlar dünyanın değişik yerlerinde okullar açıyorlarsa, ABD ile çatıştığınız sürece bu projelerin gerçekleştirilmesi mümkün olmaz. Amerika, hâlâ bu dünya gemisinin dümeninde oturan bir milletin adıdır…..ABD daha uzun zaman dünyanın kaderinde çok önemli bir rol oynayacaktır. Bu realite kabul edilmeli. ABD göz ardı edilerek şurada burada bir iş yapılmaya kalkılmamalı.” 2 yıl sonra hoca ABD’ye gidip faaliyete başladı. Son olaylarda neocon-siyonist entrika ve hoca el ele mi? Derken afakamızı sardı bir ses: “Şu istikbal inkılâbâtı içinde en gür sedâ İslam'ın sedâsı olacaktır” S.Nursi.

Allah razı olsun. Hocam nalın da mıhına da vurmuş.

ÜÇ SEÇİM DEĞİL ON ÜÇ SEÇİM DE KAZANSA; AKPNİN EN ÖNEMLİ İKİ EKMEĞİ, ALTERNATİFİ OLMAMAK VE "EHVEN-İ ŞER" EDEBİYATI OLACAKTIR!. O yüzden yazıda da belirtildiği gibi : Amerikanın; Bölgesel politikalarını gerçekleştirmek için proje ortağı olarak kullandığı ekibe "alternatif olma ihtimali" iyiden iyiye artan Muhsin Reis ten ürkmüş olması kuvvetle muhtemeldir! %1 olma meselesine gelince: Kurulur kurulmaz %35 oy alan partilerin; Döner ekmek,sim kart dağıtarak %7 oy alan partilerin olduğu bir ülkede politik zeminin belirsizliğinin neleri getireceğinin öngörülmesi hiç de kolay değildir!

İştirak etmiyorum. Yazarın iktibas ettiği "rivayet"i kabul etmiyor ve mantıklı bulmuyorum. Hemen ilk seçimde halk %30 küsur oy verirken Amerikan aldığı talimatla ya da ölüm tehdidiyle mi oy verdi. Bunlar sadece milletten destek alamayanların teselli asparagasları...Muhsin Bey'in şehadeti de sonuna kadar incelendi, incelenmesi için Cumhurbaşkanlığı bile harekete geçti. Şu an eğer suikastla götürülmesi gereken biri varsa Türkiye'de, düşmanın hedefi %1 bile destek bulamamış bir lider mi olurdu yoksa % 50'lik bir lider mi? Biraz insaf dostlar, biraz insaf... Sen iktidara gelince milli oluyorsun da "arzulamadığın" birileri gelince mi Abdci oluyor??? Aynı iftirayı Menderes'e atan "adam"ı da az çok tanıyoruz: İsmet ve avanesi...Asıl kendilerinin amerikancı oldukları belgeleneli çok oluyor.

Son olaylara ahirzaman perspektifinden bakılmalı. 1* İngiliz-ABD ittifakının hakimiyeti devrindeki Türkiye ile şimdi çok kutuplu bir dünyadaki Türkiye’nin konumu farklıdır. DP, AP, ANAP iktidarlarının 4-6 yıllarında Batı vesayetine aykırı politika ve uygulamaları sebebiyle Batılı dostlarımız! bu iktidarlara karşı tavır alıp yandaşı iç dinamikleri kullanarak böldü. 28 Şubat aktörlerinin kim olduğu cemaat dahil biliniyor. O ittifak askeri vesayetin gerilemesine rağmen şimdi yine sahnede. 27 Mayıs, 12 Mart 12 Eylül ve 28 Şubat öncesi ne tezgahlandıysa şimdi aynısı yapılıyor. Millet Partisi’nin yerine 28 Şubat’tan bu yana cemaat aldı. Ve bu darbeci ittifak bütün imkanlarıyla yine sahnede. Ahirzaman fitnesinin hüküm sürdüğü bir dönemdeki hadiseye Talut-Calut-Davut değil, Süfyan-büyük deccal(İsrail)-Mehdiyet perspektifinden yorumlanmalı. O eski üçlünün işaratı var ancak Risale-i Nur’un stratejisi ve tebşiratı daha önemli.

Büyük deccalin Yinon Planı ve geleceğimiz. 2*Şualar’da Bediüzzaman 28 Şubat’a işaret edercesine süfyan-büyük deccal (İsrail) ittifakını haber verir. Yinon Planı (Büyük İsrail) ile finale oynayan İsrail, 28 Şubat'ta rolü olacaktı ve oldu. Askeri vesayet gerilerken Güneydoğu fitnesinde yeni oyunlar tezgahlayan İsrail’in gezi ve 17 Aralık'taki rolu göz ardı edilemez. Sovyet sonrası İslam dünyasını diniyle düşman ilan eden Batı savunma konsepti, İsrail’i kollayan etnisetelere dayalı iç çatışmaları (30 yılda11 milyon öldü) tezgahlarken, Türkiye için ne rol biçti? AB’nin Özal’a tam üyelik için Dicle’nin doğusunu bırakın üye yapalım dedikten sonra Güneydoğu AKKA (silah indirimi) anlaşması dışında tutulurken ne planlandı. Enerji naklinin dışında Yinon Planı’nda öngörülen küçük küçük devletçikler planlanmamış mıydı? Ama kader ne planlıyor? O Bediüzzaman’ın sözünde gizli. Hedef gösterip Türkiye’yi (AK Parti) kolluyor. Niçin?

Selam. Talut Tayyip, Calut Rejim tamam Davut kim? Fethullah Gülen cemaati mi Davut? Talutla Davutun savaştığı bilgisinin kaynağı nedir? Kurani olan Talut Calut isimlerini alıp Yahudi kaynaklı asparagasla süsleyip güncelleştirip ve Taluttan sonra Davutun iktidara geleceği bilgisi ile birleştirince sana göre Tayyip kaybedecek ve Fetullah gülen yani Davut iktidara gelecek ve Adalet Devletini kuracak..yazının ana fikri bu...değilse, Davut kim M.Bulut??

Sevgili hocam. Doğru anlamış mıyım? Calut un içerdeki derin yapıları temsil ettiğini. Ve talutu temsil ettiğini söylediğiniz başbakan'ın davud u temsil eden Fethullah hocaya karşı bu içerdeki calut artıklarıyla beraber hareket etmemesi gerektiğini söylüyorsunuz. Fakat asıl içerdeki derin yapıyla ve onları da kullanan dışardaki efendileriyle işbirliği yapan Chp Ye oy isteyen balyozcuları aklayan kim. Burada biraz çelişki yok mu.? Meseleyi bu yönüyle de değerlendirip açıklığa kavuşturur musunuz?

BİZİM YILLARDIR YAZA GELDİKLERİMİZİ ŞİMDİ SEN Mİ YAZAR OLDUĞUNA GÖRE BİR VEDA YAZISI DA SEN HAZIRLA!. "Muhsin Bey AK Parti'de karar almadığına göre anlaşılıyor ki Ak Parti'ye bir Amerikan desteği olmuş. " DİYE YAZANI BARINDIRMAZLAR HOCA! Yazageldiğimiz öngörülere yaklaşan hocaya önemli bir tavsiye ile yorumu noktalayayım. Madem bu noktalara kadar geldin; Muhsin Reisi şehit edenlerin ve ona sessiz kalanların üzerine de araştırmacı gazeteci tavrıyla git! Bulduklarını korkusuzca paylaş!

ABD ve Avrupa ile ortak menfaatlerimiz de çok fazla. Mutlaka her alanda çatışma olması gerekmez, yok da. Her devletin kendine göre menfaati ve siyaseti olsa da, insanlığın ortak değerleri ve menfaatleri olduğunu unutmayalım. Bu açıdan Nurettin Gül kardeşime katılıyorum, kendisini tebrik ediyorum.

İşte Çaresi... Sayın Hocamın dediklerine katılmakla beraber Nur Risalelerindeki şu hususu da yazmak isterim.""Şimdi milletin arzusuyla şeâir-i İslâmiyenin serbestiyetine vesile olan Demokratlar, hem mevkilerini muhafaza, hem vatan ve milletini memnun etmek çâre-i yegânesi, ittihad-ı İslâm cereyanını kendine nokta-i istinad yapmaktır. Eski zamanda İngiliz, Fransız, Amerika siyasetleri ve menfaatleri buna muarız olmakla mâni olurdular. Şimdi menfaatleri ve siyasetleri buna muarız değil, belki muhtaçtırlar. Çünkü komünistlik, masonluk, zındıklık, dinsizlik, doğrudan doğruya anarşistliği intaç ediyor. Ve bu dehşetli tahrip edicilere karşı ancak ve ancak hakikat-ı Kur’âniye etrafında ittihad-ı İslâm dayanabilir. Ve beşeri bu tehlikeden kurtarmaya vesile olduğu gibi, bu vatanı istilâ-yı ecanipten ve bu milleti anarşilikten kurtaracak yalnız odur.

yazmayi unuttum. Amerikanin gucu degil icimizdeki hainlerin coklugu hukumeti zora sokuyor

ağzına sağlık usta. uyarılar çok yerinde makul görünüyor. ancak ergenekoncu paşalarla vd. bir ittifak arayışı içine girdiğimizi düşünmüyorum. sonuçta yargı var hukuk var. tekrar darbe girişimleri ya da tuzaklar kurmaya çalışmaları onları en kısa zamanda tekrar ele verecektir. biz belirli çevrelerden mimli insanlarla yüz göz olmadığımız sürece, bu yeniden yargılama süreci arada suçsuz veya suçu daha hafif insanların itibarını iade etmek adına bir iyiniyet gösterisi olarak kalacaktır. zaten paşaların çogu emekli edilmedi mi... sonuçta aktif göreve de gelemeyecekler. onlarla işimiz olmayacak. biz amaçlarımız hedeflerimiz doğrultusunda halkımızla omuz omuza onlardan feyz alarak sevgiyle ve bir aşkla yolumuza devam edeceğiz. herkes görevine devam edecek.. adım adım büyümeye devam edeceğiz.

akp olayı kendi içinde çözebilir. dava kişilere bağlanmaz. akp içinden yeni bir soluk, yeni bir hükumet çok rahat çıkarır. müslümanlar kinle kardeşlik yapamaz. dershane meselesinin ne kadar gereksiz bir kavga olduğu umarım anlaşılmıştır.