Yazınızda çok doğru tespitler bulunmakta. Yalnız nasıl ki sahtekar bir doktordan dolayı hakiki doktorlar karalanamazsa sahte şeyhlerden dolayı hakiki şeyhler de zan altında bırakılmamalıdır. Allah'ın evliyaları İslâm âleminde Kuran ve sünnetin hakiki koruyucuları ve yaşayanlarıdır.

Maalesef devlet toplumsal meselelerin çok çok gerisinden ve topallayarak gelmeye çalışıyor, sorunlarda zaman içerisinde içinden çıkılmaz hale geliyor.

Gerçek manada bir müessese devleti olan osmanlı bunlara karşı tedbir almış Meclis-i Meşayıh ve bunların her biri bir ALİM olan müfettişleri vasıtasıyla her türlü istismarı ve suistimali engelleme yoluna gitmiştir, bizim en büyük eksiğimiz budur, hukuk devleti demokrasi insan hakları özgürlük hoşgörü ise maalesef vatanseverlerden çok terörist ve hainlerin kötülerin işine yaramaktadır, o halde beka kurtuluş savaşında bu kadar kırılgan güvenlik kaygıları içinde buna acil bir çözüm bulmalıyız hem de hemen ve çok geç olmadan !..

Ağzına, sağlık Abi var olasın

Ağzına sağlık abi çok güzel tesbit,sağ olasın

Ferman abi Haklısınız. Söylediklerinize katılmakla birlikte kaçırılan bir ayrıntı var, o da diyanetin kendine dahi yetemediği gerçeği. Diyanetin imam kadrolarında birebir karşılaştığım deist, ateist kimseler var. Diyanet özerkleştirilmeden ne söyledikleriyle itibar bulur, ne de dini sağlıklı bir şekilde gündem edebilir. Diyanetin imkânları bu şeyh ya da tarikatlarınkinin on katı. Üstelik devletin yaptırım gücü de var arkasında... buna rağmen o tarikat ya da o şeyh bozuntusu onların önüne geçiyor ve durumdan çıkar sağlıyorsa, diyanetin kırk kere düşünmesi lazım. Bir yönetim zafiyeti var.

Şarlatan ve gerçek din alimlerinden birkaç tane örnek verseydiniz keşke. Mesela Şenocak gerçek din alimi, Kuytul şarlatan mı; ya da Şenocak şarlatan Kuytul gerçek alim mi. Gerçek alim ve şarlatanı kim hangi kurum hangi kritere göre belirleyecek. Hasılı sadra şifa olmayan boş bir yazı. Haa alıcısı var mı? Olmaz mı paşam.