Yani şu ev işini yatırum olmaktan çıkaralım diyen ne bi yazar var ne siyasetçi. Enazındanbi süre kimse 3 cü evi alamasın yada vergisi ağır olsun. Barınma herkesin hakkı. Heryerde gayrimenkul zenginleri var. Kirayıda büyük oranda onlar belirliyor. Parası olan fabrika açsın üretsin. Evi herkes alabilsin. Bu bukadar zor mu. Hayatımızı ev almaya harcıyoruz.

Dar gelirli vatandaşa devlet biriket evler yapsın Suriye'deki ler gibi vatandaş bedava faydalansın. Kiralar önemli ölçüde düşecektir.

Değer düzeltmenin gecikmiş uygulamasıdır. Devlet maliyet dönüş oranını 5% olarak öngörür. Yani taşınmaz ediniminin brüt 5% YILLIK kiradır. Anlamı 20 yılda yatırım döner. Brüt içinde giderler, dask, emlak vergisi, eskime ve üst sınır 40% gelir vergisi. Kabaca yıllık kira getirisi 3% civarıdır. Bu yatırıma bu getiriyi çok görmek taşınmaz tedarikinde sorun yaratır. Taraflar anlayışlı ve bil

Tek çare tüm cezalar öyle artmalı ki kimse kanunun dışına çıkamasın

Özür dilerim ama bende evimi asgari ücretle çalışana değil de devlet memuruna kiraya vermeyi tercih ederim 3,5 milyona alınan ev 8 bine kiraya verilirse paranı çöpe atmış olursun. Oysa 18 e memura kiraya verme şansı bulunur. Bunu devletyetkilisi işçi ve memur maaşı arasındaki farkı bu şekilde uygulayan düşünsün,..

Bir emekli olarak masşımın yarısı kiraya gidiyor. Kira artış oranı yüzde atmış, peki emekli maaşına aynı oranda zam yapılacakmı.

Bir yanlışımız, asgari ücret, azami yaşam denkleminin tutarsızlığı din kaynaklanıyor. Bu iktisatta namümkündür. Asgari ücret, asgari üretime, asgari yaşam denk gelir Amaç azami hedefini tutturabilecek bilgi beceri marifeti çıraklıktan edinmektir. Bir vida 500 e de sıkılır. Meslek meslek beceri üretim. Kolay gelsin cümleye.

Netice, kiraya veren, kiraya tutan paydaştır. Çare tasarruftur. Tasarrufun kaynağı üretimdir. Sihir katma değeri yüksek nadir üretimdir. Burada anahtar eğitim ve isabetli meslek şeçimidir. Bundan inhiraf, sapma ızdıraptır. Eğitimden üretim ve tasarrufa giden yolun kısa olması temennisiyle.

Gelelim enflasyon=şişme güncellemesini. Zam değil güncelleme. Sözleşme süresince her ay şişme sebebiyle aynı rakama daha az emtea alınır. Bu şişmenin kaybın telafisi karşılanması için yıl sonunda geçmiş dönem şişme kaybı ortalaması ile yeni güncel rakam bulunur. Beklenen şişmeye göre öneriliyorsa, geçmiş kayıp nerede. Çare yatırım yapıp kiralamaktan uzaklaşmaktır, mümkünse.

Anlaşılması zor olacak. Barınma bir ihtiyaç. Deprem bir gerçek. İmalat bir maliyet. Şimdi ülke genelindeki yapı stoğunun depreme dayanıklı hale getirilmesi gerekiyor. Yani kerpiçten çağdaş barınmaya diyelim . Bunun maliyeti ya yatırımla karşılanacak, ya kiralanacak. En kısa dönüş hızı 15 yıl x 12 ay = 180 ay. Maliyet bölü 180 ay = 4 milyonluk bir yapı için 22.000 ₺. 100/180=6% 4% net??

Kira sorunu olan illerde acilen sosyal konutlar yapılırsa ancak sorun çözülür.

İnsanlar yıllarca borca girip ev alıyor onu da üç kuruşa kiraya verip harap mı etsinler? Kiracı için mi çalışıyoruz?

Valla kardeşim kimse dinlemiyor üç yıllık kiraciyim bu sene yüzde yüz yirmi zam yaptı ev sahibi nasıl adalet bu birde elden alıyor parayı bankaya yatırılması gerekir deyince vergi kesintisi yapılacak diyor

Çalışana yapılan nakit zam kiraya yapılan zamdan daha az olmadı mı?

Şimdi tüfeye göre kira artış oranı ile asgari ücret zam oranını karşılaştırıp, Devlet buna engel olsun diyecekler vardır. Türkiyedeki enflasyonu bilmeyip, sabit artış neden uygulanmıyor diye düşünenler vardır. Hatta Devlet insanların mülkünü alıp ucuza kiralasın diyebilecek yağmacı zihniyetler de çıkabilir. O yüzden ne yorum yaparsanız yapın, milli eğitimin önemi bir kez daha anlaşılıyor