volkan kardesş. ben 90 sonunda ayrıldım fatıhten ama o zamna kadar cukurbostan balata kadar uzanan bır cok yerde vardı yavuz selım tarafında oturuyordum ama bır cogu da yerınde ıyıdı balatta az kalsın kaldırım tasını kafama fırlatıodu zat bırı yanı kısacası coktu tam hatırlayamasamda mutlaka gormuslugum vardır...saygılarla

BEYAN. Tuvad Nıdvaya katılıyorum. Yazarın ilk okunabilir yazısı...

Ziya ve Dilaverler. kim derdiki, millet elindeki tahta sandıkla..önündeki depeyi azcuk tırmandığında..karşısına çıkacak boğaz köprüsünü Bremen şehri sanacak..oraların köpekleri bile değişik havlardı..barg..barg..Milletin akıllısı ve delisiyle çıktığı sefer-i ecanibuyyin yolunda bizim dilaverin hali bir başkaydı.taşı toprağı altun diye çıktığı ve gözü kamaştığı şehirde.bir yerde ben edineyim iki paket marlboro satayım derken..yediği dayaktan aklını kaçırmıştı.sonraları gene bizim sokaktan geçerdi ve yine marlboro var derdi.!

Tebdil-i mekanda ferahlık vardır. Olmuyorsa olmuyordur. Başka mahalle mi yok,başka taş mı yok? Kapıyı,pencereyi de merak etme.. Onlar bir mukayyet olan nasıl olsa çıkar. Meraklısı,taliplisi çoktur. Delinin zoruna bak:)

Eyvallah.... Eyvallah elleriniz dert görmesin.

kenan şahin kardeşim. deli yılmaz ı hatırlarmısın sen???fatih-çukurbostan-balat dediğine göre eğer yaşın da müsait se hatırlamalısın...

deli yılmaz. ey gidi deli yılmaz...kim bilirdi 80 li yılların sonlarında 90 ların başında "karagümrük- dıraman- acıçeşme" üçgeninde çocukluğu geçen bir adam o zamanlar akla hayale sığmayacak internet denen bir ortamda senin adını zikredecek..bendeniz bir 30 yıl daha geçse de ahmet türkün, cem uzanın,devlet bahçelinin v.s. adını unuturum da deli yılmazın adını unutmam vallahi..o kadar önemli bir yeri var çocukluğumda..muhtemelen ölmüştür kendisi..Allah rahmet eylesin..o günlere gittim şimdi..kalemine sağlık..

SİMONLAR SADECE HALİÇTE YAŞAMIYOR.. Gaz kaçırsa da hiç ses ve koku çıkmıyor diye yakınan hastasına tecrübeli doktor bir ilaç yazıp yollamış. 1 ay sonra gelen hastası bu sefer de: Dayanılmaz kokular duymasına rağmen hala ses çıkmadığından yakınmış. Doktor -Hımm güzel,demek burnunuzu tedavi edebildik şimdi sıra kulağınızda. Cevabını vermiş. NE MUTLU GÖZÜ,GÖNLÜ MADDİ MENFAATLER UĞRUNA KÖRELMEMİŞLERE !

fatih delılerı. fatihte cukurbostandan balata uzanan hemen hemen her mahallenın bır delısı mevcuttu ve ınsanlar en azından delının aslında delı olmadıgını aslında delının degısmeyecegını fakat delıler yok oldukca ınsanların ınsanlıktan koptugunu sımdı daha ıyı ortaya cıkıyor demekkı toplumu dengede tutan delilerin olmasıymıs onlar yok oldukca ınsanlar bırı bırlerını ustun gormeye basladı...İNSAN İNSANDAN ÜSTÜNDÜR AMA BİR AKILLI BİR DELİDEN ÜSTÜN DEGİLDİR...

NE ARA OLDU BU REZİLLİKLER? HEP MUZAFFERİYET SERGÜZEŞTLERİ OKUYORUZ DA!. DIŞ POLİTİKADA muzafferiyetler,İÇ İŞLERİNDE kahramanlıklar,EKONOMİDE görülmemiş rekorlar,EĞİTİM de SAĞLIKTA devrim niteliğinde reformlar! Her şey bu kadar iyi giderken nereden çıktı bu toplumsal erezyon! YOKSA SİNÜSLERİN AÇILDI DA,SİMONLARDAN FARKLI KOKULAR ALMAYA MI BAŞLADIN? Tez elden geri vitese takmazsan,başına gelebilecekleri hatırlatırım! Yoksa sen de mi komplocuların arasına mı katıldın? Bir fıkra :

bizi bu hale ... bizi bu hale televizyonlar getirdi...önce amerikan filmleri,dizileri,sonrada onlardan beter yerli diziler...gençler psikopatlığa özeniyor artık..Mertlik,yiğitlik diye bir şey kalmamış..100 kişi bir kişiyi dövmeye utanmaz olmuş...esrar,hap mahalle aralarına kadar girmiş..saygı,sevgi,selam diye bir şey yok...selamlaşanlar bile birbirinin yüzüne değil,ayağına bakıyor..malum dost başa,düşman ayağa bakarmış.

ÜFF NE YAPTIN YAŞAR ABİ MEST ETTİN BENİ. Makaleyi okuduktan sonra içimde oluşan huzuru bir anlatabilsem. Keşke deli olsam diyesi geldiyor insanın. Gönül kaleminden çıkıp duygu yükleyerek yazdığınız şu makaleyi çıktısını alarak kaldırıyorum hem kitaplığımın hemde gönlümün üst köşesine. Akşam arakadaşlarıma okuyacağım ve kimbilir kaçyıl lar sonra gene okuyacağım. Allah razı olsun Cuman mübarek olsun abi...

YAZARIN ilk defa bir yazısını beğendim... bunada şükür...gelelim meseleye 52 yaşında biri olarak çocukluğumuz istanbulda o tür mahallelerde geçti..her mahallenin en az bir delisi bir de meczubu olurdu..BİZİM FATİHTE İSE BOL MİKTARDA VARDI ZATEN...şimdilerde tekkelerde bile pek meczuba rastlanmıyor sanki..delilere gelince,onlar mahalleleri terkedeli yıllar olmuş...aman yarabbi hayatımızda daha neler değişmiş..en fakir semtlerde bile 4,5 kiloluk kalkan balıklarını bolca bulup satın almak mümkündü,palamut tenekeyle alınırdı..

yüreğine sağlık sayın yazar. Eskiden mahalle adına olan sevgi artık bir evin ailenin içinde yok.Birlik beraberliğin sevginin şefkatin,korumacılığın yerini malesef ,polat alemdarcılık almış

deli ziya. özledik o karikatürleri, yeni şafakın ekiydi o zamanlar o dergi çok severdim niceleri yıllardır yaşatıyorlar çizgi karakterlerini ama deli ziyamız kayıplarda...