bazılarına eski olsada bu yazı bana yeni. gezinirken takıldım bu kadar uzun bi yazıyı okumak nasılda çabucak bitiverdi

Gerçekten de güzel yazıymış. herkesin nasibini aldığı bir yazı olmuş. Ama keşke şöyle bakanları, vekilleri ve paşaları da yazsaymışsınız. tadından yenmezdi yazının. Oldu desinler mantığı topluma egemen olmuş ve toplumu yutmuş bir mantık maalesef. Hüseyin çelik güzel bir söz söylemişti: Sen ağa, ben ağa bu inekleri kim sağa" öyle ya... Öteki işleri kim yapacak baba. Herkes önemli olmak istiyor. Ama değerli olmak isteyen yok. zora talip olan yok. Yani hasılı kelam Aybike kardeş harika yazmış. Ancak tebrik edilir!

yorum yapmış desinler istiyorum. beğeniyle okudum sizi. o güzel elleriniz dert görmesin. Teşekkürler Aybike Sultan!

Güzel Bir Yazı. Ben bu yazıyı daha önce bir yerde okuduğumu hatırlıyorum. Ama güzel bir yazı modern zaman insanının durumunu çok güzel ifade eden bir yazı.

ben bir modern müslüman bayanım!!. derdim olmak değil..maksat imajı güçlü tutmak.bacıdan bayana evrildik azizim.kalp temizliği değil mi aslolan.başımızın üstü açık olmuş!siz kalbe bakın kalbe!hem kuran ya eyyuhen nas diyor! ey erkekler ya da ey bayanlar demiyor.haliyle kariyer de yaparız...hı hı kadın heryerde olmalı!vahyin kadın aklına çizdiği sınır mı? o da ne?ama biz toplum zındanında üzerimize giydirilen deli gömleklerinden sıyrılıyoruz..!modern zihnin aklı gözünde mirim..şekle takılma..eyleme bakma söze bak söze! mış gibi.enfes..

rekabet dünyasındayız ve ve... kim kimin rakibi değilki.birbirini geçmek için çıldırasıya savaşan ve gülücüklerin samimiden sırıtmaya dönüştüğü bir mücadelede hep bir adım önde olmazsanız..toplumun silik köşelerinde sis olur..en ufak bir güneşde buhar olup gidersiniz..galiba ETİĞİ yanlış anlıyor olabiliriz..yada öğretilen etik bizim rüyalarımıza giren hedefle çatışmaya girmiş toplumsal baskılardır..onun biricik dünyamızı mahvetmemesi için oldu bittiyle aşmaya çalışıyoruz.

Göremezsiniz çünkü.... Herkes oldu desinler peşinde de ondan. yazar yıllar önce okuduğum Eric Fromun bir kitabından okuduğum bir anektodu hatırlattı. şöyle ki mesele sahip olmak değil, olmak, meselinin farkına varmak diyordu. "Ol mahiler ki derya içredir, deryayı bilmezler" sözü de bir bakıma bu düşüncenin bir özeti gibidir. tekrar teşekkürler kıymetli yazarımıza. bizi beyin fırtınasına ittikleri için. allah razı olsun!

mahşerde çöpçü de aynı, vali de.... O zaman oldu desinler bitecek ve yapıp ettiklerimizin hesabını vereceğiz. ben açıkçası bu nazarlarla bu yazıya baktım ve bunları gördüm. Esasında ne gördüğümz, nasıl gördüğümüz de çok önemli bence. Mesela kimse çocuklarına iyi erdemli karakterli düzgün biri ol demiyor, doktor ol deniyor, avukat ol deniyor, vekil ol deniyor ve iyi para kazan deniyor. Bu istekler yüzünden avuç avuç paralar harcanıyor. ama siz iyi insan olsun diye kurslar açıldığını ve paralar harcandığını gördünüz mü arkadaşlar, söyleyin?

Enteresan ve ironik bir yazı.... Ben bu kızı safi romantik sanırdım ama bayağı bir ironi de varmış. Gerçi bu ironiden öte ülkemizin gerçeği aslında. Anlattığı hangi gerçek yayan ki? Kimi baş tacı yapıyoruz başımıza şey etmeden gitmiyor. herkes olmaktan çok desinler peşinde olduğu için birbirimizi gayya çukuruna doğru ittikçe itiyoruz. halbuki yarın mahşerde bütün bunlar yapıp ettiklerimiz sorulacak. bunların hesabını vereceğiz. İşgal ettiğimiz mevki ve makamların derecesine göre vebalimiz olacvak. bütün bunları hisaba kattık ey erenler!

Devam. Gelmiyor. Ya şu kasıntılı yazar takımı! Ülkenin gündemini ajite eden, sanki toplumda onlardan başka bir belen adam yokmuş havaları... Gel de çıldırma! yani her mesleğin çakma versiyonları ile başımız dertte. artık kime ininacağımızı şaşardım. meryem hanım kendini de bir güzel eleştirmiş ama keşke bütün yazarlar sizin gibi olsa. siz tam tekmil bir yazarsınız. sizi bu anlamlı yazı için sahiden kutlarım. sizin yazılarınız bir başka, bambaşka bir tad alıyorum. beni büyülüyor sanki. teş.

çünkü.... Vatandaş gerçek anlamda hizmet vermeyşi değil, toplum için insanlık için değil kendisi için çalışıyor. nasıl tanınır, nasıl şöhret olur, nasıl prim yaparım diyor. Çok enteresan bir durum. Genel müdür önce mütevazi biriyken bir anda burnu havalarda dolaşan, kimseleri beğenmeyen bir tip olup çıkıyor. yahu ne değişti ki... koltuk dışında biraz da para tabii. İnsanı bu kadar mı değiştirir. Hele proflar, bir kibir bir kibir her şeyi biliriz pozları yok mu çıldırtıyor insanı. Artık profların çoğunu görmek bile

ben en çok nineye güldüm. bizim nineler sahi izdivaç programı izliyorlar. üstelik hacı teyzeler de evden bir iki göz atıyorlar çaktırmadan çaktırmadan. Geçenlerde bizim lütfiye teyzeyi böyle bir programı izlerken görmez miyim? yahu teyze dedim hayırdır niyet mi ettin nedir diye. yok evladım dedi, bir ihtiyar kadın var da bakalım kim kendisini beğenecek diye bakıyorum dide ama bir mahçup bir mahçup sormayın gitsin. vallahi yazıda prof da genel müdür de, yazar da bir güzel eleştirilmiş. ha yanlış mı? asla değil. Aksine az bile yazmış

vay vay vay.... Çok güzel bir yazı, ne diyeyim ki? bizler hepimiz böyleyiz ne yazık ki... Ben bu yazıyı çok ama çok beğendim. kendimden de bir parça buldum kim ne derse desin... sevg2iler sayın yazar

HAYROLA!. Bu yazıyı Meryem Hanım göndermiş olamaz. Mutlaka bir yanlışlık neticesi konulmuş. Çünkü bu yazı belki 6 ay önce yayınlanmıştı. Bizim tanıdığımız Meryem Hanım eski bir yazısını yeniden sofraya sürmez, yenisini yazmaktan aciz değildir yani. Yoksa hasta filandır da köşesi boş kalmasın diye mi eski bir yazısı konuldu? Gerçi eski olsa da güzel bir yazı. Herkese selam.

ZAMANE İNSANLARI. Herkesin kendi payına büyük hisseler alabileceği , herkesin kendinden mutlaka birşeyler bulabileceği bir yazı.Gerçeği görmezden gelmek onu ortadan kaldırmıyor sadece daha sonra o gerçeklerle sert bir şekilde karşılaşmak için ona zaman tanımaya yarar sağlıyor.Zamane insanlarını anlatıyor, değerlerden yoksun,bencil ve bilgisiz...