İnananların daha hoşgörülü olduğunu kabul etmiş bir filozof. "Görüp göreceğimiz tek dünyanın bu dünya olduğuna dair temel ateist öğretisine uygun bir hayat sürsek de, cennete inananların derin bakış açılarını benimsemek için çaba göstermeliyiz." diyerek esasında kendi savı içerisinde çelişmiş bir filozof. Hocamızın da değindiği gibi, ateistliğin savunuculuğunu yaparken Tanrı'nın varlığını ispatlıyor bir noktada. Ateist görüşlere cevap vermeye bir noktada gerek duyulmaz. Çünkü bir çoğu yadsırken kanıtlamış duruma düşüyor. Tanrı yok derken , var anlamını gizleyemiyorlar.

NEFSİNİ İLAH EDİNEN. Casiye Suresi 23. ayette Rabbimiz:"Heva ve hevesini ilah edinen ve Allah'ın (kendi katındaki)bir bilgiye göre saptırdığı kulağını ve kalbini mühürlediği,gözünün üstüne de perde çektiği kimseyi gördün mü?Şimdi onu Allahtan başka kim doğru yola eriştirebilir?Hala ibret almayacak mısınız?"buyuruyor. Dolayısıyle Allaha inanmadığını söyleyen kişi kendi arzularını ilahlaştırıyor.Yazarın yorumuna katılıyor ve şöyle diyorum:"Aslında herkes ve her şey Allah'a muhtaç.Fakat kimileri bunun farkında. Kimileri de deve kuşu gibi kafasını toprağa gömmüş.Kimsenin kendisini görmediğini zannediyor."

“Diyelim ki kimse Tanrıya inanmıyor. Şimdi ne olacak?” diye soruyor.. Tanrının da çok umurundaydı.

ASLINDA HERKES BİR YARATICI OLDUĞUNA İNANIYOR AMA AYKIRILIK HOŞLARINA GİDİYOR.. Aslında herkes Allahın varlığına inanıyor.İnanmayanlar ise sadece inananlara aykırı bir fikir öne sürmek için böyle davranıyorlar. Ben çok defa şahit olmuşumdur: inanmayanların başı dara düştüğünde Allaha nasıl yakardıklarına.

Ruhani Yoksunluk. Allain de Bolton, "Tanrıya inanmıyorum ve hayatımda hiç ruhani yoksunluk hissetmedim" diyor. Benim kafama takılan da burası. Her insan mutlaka çok korktuğu, sıkıntıya düştüğü vb. bir zamanda acizliğini hisseder ve acziyetten münezzeh bir güçten yardım istemek ister diye düşünüyorum. Diyelim ki bir ateist normal zamanda varlığı sorgulamak yerine devekuşu misali kafayı kuma gömüyor, peki çaresiz olduğu anlarda ne yapıyor?

BASLIK. Sayin hocam tek bir sorum var size; eger mutlak bir dogru varsa nasil oluyorda 2 milyar insan hristiyanliga,1.5 milyari muslumanliga, 1 milyar insan budizme, bir o kadari hinduizme, bilmem ne kadari judaizme, sintoizme, taoizme, konfucyuzime inaniyor ???

Allah onlara da hidayet nasip etsin.. Ateistlerin her ne halde olursa olsun ortaya koydukları (koyacakları) açıklamalar,düşünceler Allah'ın var olduğu gerçeğine halel getiremeyecektir.Ama bu farklılıklar da kıyamete kadar var olacaktır.Geçmişte nice ilim adamlarının bu sapıkların sapkınlıklarına, onların tezlerini çürütecek şekilde geniş malumatlar ortaya koydukları gibi günümüzde de bu minvalde görüş ve makaleler olacaktır.Bu yazı da bir örnek olabilir.Ama şuda bir gerçek ki;Ateistler bile hayatlarının bir anında içlerinde sığınma hissini yaşıyorlardır.Çünkü Allah insanı yaratırken KULLUK yapsın diye yaratmıştır.Ama dünya da bir imtihan yeridir.İnsan sınanmışlıktaki dünya hayatını yaşarken , şeytan da görevini yapacaktır.Evet Allah cc vardır, birdir ve herkesin Rabbi'dir.

Ateistlerin iplikleri pazara çıksa ne çıkmasa ne olur?.. Dünyada var olduğu halde yaşadığı gerçekliğine inanmayan,ama onun Dünyada nefes almasını sağlayan bir bilinmeyenin olduğuna inanmayan Boş insanları konuşmaya bile değmez!

Ateizmi Savunan boş işle uğraşıyor.. Ateizm'in temsilcisi sayılan bir yazar; dini bir gereksinme sayıyor sa "ki öyledir." başka söze ne hâcet. Din vardır ve herkesin ona ihtiyacı vardır. Allah cc vardır, birdir ve herkesin Rabbi'dir.

şaşkınlığımı bağışlayın.... hakikatin merkezinden gönderilen bilgi bile hiçbir sair anlayışın ipliğini pazara çıkar-a-mamışken içeriği/maksadı tamamen farklı bir izahın bu başlık ile dolaşıma sokulmasını anlayamıyorum..Adam tanrının gerekliliğinden değil toplumu 'tutabilecek' bir ahlak sisteminin gerekliliğinden bahsetmiş...vasat aklımla ben mi yanlış anladım?

tanrısız din.... yumurtasız omlet..