Burak Gültekin. Kardeş yanlış yapıyorsun, Dava Kur'andır. Sünnette, Hadisi şeriflerde Kur'an hesabınadır. Gereksiz kur'ana hizmet sadedinde yazılan, üretilen eserlere dil uzatma... kur'an demekle iş bitmiyor. NASIL KUR'AN ???... Bunun cevabını verecek ilimdeysen konuş yoksa öyle sloganik ifadelerle Kur'an demekle her şeyi halleceğini zannetme... Kur'an bütün asırların kitabıdır, anasıdır, onun davasını günün şartlarına, sıkıntılarına, fitnelerine çözüm bulma, deva bulma niyetiyle yazılan kitaplara eserlere kur'an kötü bir nazarla mı bakıyor ki itiraz edip duruyorsun. Yok diğer kitaplarda illa hata olurmuş eksik olurmuş... illa olur... Peki Kur'anı senin yanlış anlama ve yanlış aktarma ve yanlış yaşama ihtimalin var mı? bu ihtimalleri bir alimle giderme zaruriyetin yok mu? Sana bir Soru : Kur'anla nasıl muhatap oluyorsun, anlama noktasında başka bir esere, alime ihtiyaç duyuyormusun, duymuyormusun? Ben duyuyorum, mealini de okuyorum. tefsirini de, Arapçasını da risale-i nurları da...

Ebu turab. Kardeş hakkınnı helal et, Burak GÜLTEKİN diyeceğinize senin ismini yazmışım. Aşağıdaki yorumunda ikimizin ismini bir yazınca benim de aklımda senin ismin kalmış. Kusuruma bakma? bu cevap onadır.

ENES KARA. Muhterem hangi yorumda hangi esere dil uzatmışız. Haberimiz olmadan birisi girip bizim edımıza yorum mu yapmış?

Kuran azimü şanı mealden okuyun derken bu halka. ne gerek var bir eseri özünden okuyun demeye bu halk arapça farsça mı bilir binler var istediği halde nuru okuyamayan bu ne saçma çıkarımdır isteyen okur demek isteyen anlar demek bu büyü kitabı mı tefsir kitabı tabi ki sadeleştirilecek

Ebu turab. Kardeş yanlış yapıyorsun, Dava Kur'andır. Sünnette, Hadisi şeriflerde Kur'an hesabınadır. Gereksiz kur'ana hizmet sadedinde yazılan, üretilen eserlere dil uzatma... kur'an demekle iş bitmiyor. NASIL KUR'AN ???... Bunun cevabını verecek ilimdeysen konuş yoksa öyle sloganik ifadelerle Kur'an demekle her şeyi halleceğini zannetme... Kur'an bütün asırların kitabıdır, anasıdır, onun davasını günün şartlarına, sıkıntılarına, fitnelerine çözüm bulma, deva bulma niyetiyle yazılan kitaplara eserlere kur'an kötü bir nazarla mı bakıyor ki itiraz edip duruyorsun. Yok diğer kitaplarda illa hata olurmuş eksik olurmuş... illa olur... Peki Kur'anı senin yanlış anlama ve yanlış aktarma ve yanlış yaşama ihtimalin var mı? bu ihtimalleri bir alimle giderme zaruriyetin yok mu? Sana bir Soru : Kur'anla nasıl muhatap oluyorsun, anlama noktasında başka bir esere, alime ihtiyaç duyuyormusun, duymuyormusun? Ben duyuyorum, mealini de okuyorum. tefsirini de, Arapçasını da risale-i nurları da...

burak gültekin. Evet Risaleler Allah (cc)'ın ilhamı ile yazılmıştır, said nursi hz.lerinin talebelerini bi dinle istersen nasıl yazıldığını anlatıyolar risalelerin ve ben buna atom değil kuarklarıma kadar inanıyorum.

OBJEKTİF BAKIŞ NE KADAR UĞRAŞSA DA RİSALEYİ GÜNÜMÜZ DİLİNE İNTİBAK ETTİREMEMİŞ. Risalelerin günümüz Türkçesine intibak ettirilemeyeceğini göstermiştir. Nefs-i emmare ve riyakarlık kelimelerini günümüz Türkçesinde var mı?

RİSALE-İ NUR ANLAŞILMADIĞI İÇİN Mİ BU KADAR BASKISI YAPILIYOR.. 10 küsur yayınevi tarafından basılıyor. Milletimizin çiftçisi, işçisi, ilkokul mezunu, hiç okula gitmemiş olanları, ev hanımları okuyor ,anlıyor, istifade ediyor.

RİSALELERDE KURANIN NURLU KELİME VE CÜMLELERİ VARDIR. Risaleleri sadeleştirmek de insanlarımızın kelime hazinesinden Kurani ifadeleri uzaklaştırmaktır..Günümüzün kuru ve çok aza indirgenmiş halk lisanı risalelerdeki manaları tam ifade edemez.

DAVRANIŞ BİLİMLERİ VE TÜKETİM ALIŞKANLIĞI. bedüzzamanda islam bazında onbinlerce alimden biridir. insanların dinden imandan bir sebeple uzaklaşmaya başladığı zamanda o asrın idrakine yorumlamış kuranı, imana ihtiyacın arttığı dönemde imanının delillerini ispat etmeye gayret etmiş. abartılmasına veya yoksayılması insafsızlıktır. aynı felsefeden risalelerde insanlığın hızlı hareket ettiği döneme çabuk kavranacak şekilde, ayarlanmalıdır. islama her hizmet eden alimin dilini öğrenecek olursak 100 çeşit dil öğrenmeliyiz ki bu eşyanın hakikatine aykırı. mesela insanlar hakiki bal beğenmezken, gidip neidüğü belirsiz zararlı bir krem çikolataya daha fazla ödeyebiliyor, öyleyse neden insanların risaleleri daha iyi anlamasından gocunuyoruz?

işkembedeb sallamayaım... Vahiy 3 şekilde gelir 1-bizzat vahiy meleği aracılığı ile 2- bir sütre,perde gerisinden seslenmek suretiyle (misal hz musa ya tur dağında gelen..) 3- İlham yolu ile..burada ilham ister uyanık halde ister rü'ya üzerinden olsun zihni bir inşa/telkindir.vahiy ile ilham ı çok farklı şeyler gibi sunmanın vahyi bir dayanağı mı var? mühim olan ayırdına varmaktır; sadık rüya/ilham mı, batıl rüya/ilham mı? '' o (hz ibrahim) gördüğü rüya yı gereçeğe yordu'', yani aslında bir rüya idi,bir mesaj içeriyordu ve fakat bunu gereçeğe kalbedip ismaili kesmeye yeltenmemeliydi lakin onun takvası rüyayı bile...ilham nedir? insan zihnine bir şeyin,gerçeğin yedirilmesi,indirilmesi,düşürülmesi..vb

Orijinal Metin ve Günümüz Diline İntibak edilen metnin karşılaştırılması:. Orijinal metinde "Hubb-u câhdan gelen şöhretperestlik sâikasiyle ve şan ü şeref perdesi altında teveccüh-ü âmmeyi kazanmak, nazar-ı dikkati kendine celbetmekle enâniyeti okşamak ve nefs-i emmâreye bir makam vermektir ki, en mühim bir maraz-ı rûhî olduğu gibi "şirk-i hafî" tâbîr edilen riyakârlığa, hodfuruşluğa kapı açar, ihlâsı zedeler." cümlesi yeni metinle "Makam sevgisinden gelen şöhret düşkünlüğü sebebiyle, şan-şeref perdesi altında insanların alâkasını kazanmak ve dikkatleri kendine çekerek benliği okşamak, nefs-i emmareye bir makam vermektir. Bu, en mühim ruh hastalıklarından biri olduğu gibi "gizli şirk" tabir edilen riyakârlığa, kendini beğenmişliğe kapı açar, ihlâsı zedeler." şeklinde ifade edilmektedir. Bu sadeleştirmenin neresi tahrifattır? Neresi Risalelere ihanettir? Biri açıklasın da anlayalım...

Vahdeti zedeleyici tavırlardan uzak durmak.... Sırf bakış açısı farklı diye mü'min kardeşini, Kitab'ın 'katl' den dahi eşed olarak tavsif ettiği bir cürümle itham etmek hikmete muvafık bir tavır değildir. Şeytanın araya niza sokmasından ictinab etmek için -kafirlere dahi- sözün en güzelini söylemeyi emreden bir Kitab'ın mü'minlerine ve mü'mini elinden ve dilinden emniyette olunan diye tarif eden Emîn elçinin takipçilerine yakışan üslub bu olmamamalı. Başka meşrepten/meslekten olan mü'minlere karşı takınılması gereken tavrı sarahaten beyan eden Üstad'ın talebelerinin bu tavrı göstermesi ise daha bir hayreti mucib. <br>Bu arada, başka konuları bilmem amma 'masumiyet' inancı bakımından, tenkid ettiğimiz şiayı çoktan gerilerde bıraktık.

ebu turab ve enes kara. yazar, Muhyiddin ibnü’l -Arabi nin devamlı "vahiy alıyorum" dedigini soyluyor. ben bir sey demiyorum. saidi nursi`nin sözlerinin ise ilham oldugunu siz iddia ediyorsunuz. yani risale-i nurda hic bir hata yok mudur? risale- i nurun allah tarafından yazdırıldıgını mı soyluyorsunuz? bu durumda risale-i nur allahın kelamı mı oluyor? risale-i nurun allahın kelamı olduguna dair bir kanıtımız var mı elimizde? risale-i nurdan önce, kuran, insanlara veya toplumlara yetersiz mi kalıyordu? bu sorulara kendi kendinize cevap vermeniz gerekiyor. ayrıca, islamla ilgili yazılan hic bir kitap, islamin temel kaynagı olarak kabul edilemez. bugune kadar yazılan butun tevsir, fıkıh veya risale-i nur tarzında kitaplar, insanların yazdıgı kitaplardır ve kimse bunlarda hata yoktur diyemez. bir musluman, daha bilgili oldugunu dusundugu kisilerle fikir alıs verisi yapabilir ama bu kisilerin goruslerini kesin dogru olarak kabul edemez. elinizde eksiksiz ve apacık kuran varken, baska bir kitaba ihtiyacınız yok.

Vahiy.... Allahın kitabını okuyun.. resulüne uyun.. Kurandan başka vahiy kitabı yoktur şu an için.. bakşa kitapları sanki ilhamla yazdırılmış gibi davranmak zulümdür . isyandır .. Allah adına uydurulmuş bir iftiradır..