YORUMLAR 29 TÜMÜ
  • aysebd 11 yıl önce Şikayet Et
    kadin olarak soyluyorum. calismak kadini maddi manevi gercekten cok yipratiyor.ama maalesef maddi sartlar baska yol birakmiyor.calisan kadin hem isine hem evine kosturuyor,kari koca isten beraber geliyorlar erkek ayaklarini uzatip tv basina geciyor,zavalli kadinlar mutfaga kosuyorlar.halbuki gun boyu ikiside ayni yoruluyor.ama evde kadinin ikinci mesaisi basliyor bu durumda kadini fazlasiyla yipratiyor.hatta arkadaslar arasindaki tabirimizle,belli bir yil sonra kadin suyu sikilmis limona donuyor.kocasinin geliri yeterli olsun bircok kadin zaten calismak istemez ama gecinmenin baska yolu olmayinca kadinin calisip calismamasini tartismak cok sacma.bence asil tartisilmasi gereken kadinin calisma sartlarinin duzeltilmesi olmali,birde kocalarin zihniyeti.
    Cevapla
  • hanif koray 11 yıl önce Şikayet Et
    aslında o kadın yazarların suçu yok. asıl suçlu, sokağımızdaki erkeklerde. 10 yıldan fazladır, liberallerle ortaklar. biranda en çok üzülen de bizimkiler. erkekler yelkenler fora batılı liberallerden dostlar edindiler. bunun başalngıcı da dyp-refah dönemi idi. erkekler bu yolu açtı. buradan geçen erkeklerden bazısı ahmet hakan bile oldu. ertuğrul özkök, kendisini ahmet hakanı yaratma ve partisine kazandırma noktasında fevkalade iyi bir iş yapmış olarak vasfediyor. ama hayıflandığı bir nokta var. diyor ki, keşke bazı kadın yazarlardan da hürriyette yaratabilse idim. o bunu yapabileceğine inanıyor. görünen o ki, bazı kadın yazarlarımız, onu haklı çıkarıyor.
    Cevapla
  • Mütebessim 11 yıl önce Şikayet Et
    ali bulaç tamamen haklı. yazar hanım doğru söylüyor. ali bulaç, kendince, doğru bildiği şeyi yazar ve söyler. ona buna yaranmak derdinde değildir. o yazsını da okumuştum. ne kadar haklı olduğu gün gibi aşikar. kim, neyini eleştiriyor anlamadım.
    Cevapla
  • hanif koray 11 yıl önce Şikayet Et
    her yıl yüzbinlerce kadın çoğu 13 yaşında kız batıya kaçırılıyor. kadına şiddetin adresi batı ahlaksızlığıdır. kapitalizm, feminizm, human hakları, liberalizm vb. batılı emperyalist argümanlar ile islama saldırılıyor. ali bulaç vb. müslümanlar savunma modunda açıklamalr yapıyorlar. buna rağmen bazı müslüman kadın yazarlar öteki tarafı seçiyor. hem kendilerini hem de çoluk çocuk diğer müslümanları varoluş mücadelesinde yalnız bıramıyorlar, hatta yokoluşa kürek çekiyorlar. elbette kadına şiddetin sorumlusu batıdır. insan hakları adı altındaki şeytani adımlardır.
    Cevapla
  • Bab-ı esrar 11 yıl önce Şikayet Et
    teşekkürler meryem hanım!. sizin bu seviyeli ve tutarlı yazılarırnz da olmasa bu mahalle kadın yazar yetişmiyor yiyeceğim. sizin bu mahallenin zarif ve hanımefendi yazarısısnız. zaten bunu ilk kez seslendiren de ben değilim yeni akit yazarı usta yazar yavuz bahadıroğlu da bir köşe yazısında böyle demişti. bu aklı başında yazı için çok teşekkürler. saygılarımla.
    Cevapla
  • zahide özkan 11 yıl önce Şikayet Et
    herkes suçlu . birincisi erkekler kazançlarında kadını ortak görmediler.ben para getiriyorum diye kadını kendi ve ailesinin meydana getirdiği her sıkıntıya katlanmak zorunda gözü ile baktılar.kadın her ağzını açtığında heyy parayı ben getiriyorum dediler.kendi ailelerindeki ihtiyaç sahibine zekat ve sadaka dağıtırken acaba hanımında ailesi ile ilgili böle bir ihtiyacı varmı diye düşünmeyen erkekler düşünenelerden kat bekat fazladır.ama kadınlarda erkekleri kadın parası yemeye fena alıştırdılar. eskide borçluyken bile eşinin altınını birikimini vermesi karşısında mahcup olan erkekler şimdi kadından ne kopartırım diye düşünüyor. ve en önemli sorun eskiden ailesini geçindirmeyi onur meselesi olarak gören erkekler şimdi hiç bir iş beğenmiyor ,hiç bir sıkıntıya gelemiyor eşinden boşanınca çocuğundanda boşanıyor .yani anlayacağınız herkes hem haklı hem haksız
    Cevapla
  • ali eren 11 yıl önce Şikayet Et
    müstehcenlik ve feminizm. dikkat edilecek olursa bir kısım medya ifade özgürlüğü ve demokrasi adı altında her türlü bölücü ve sapkın düşünceyi savunmakta ve desteklemektedir.fakat bazı gerçek aydınların gerek müstehcenlik gerekse feminizm toplumun aile yapısına ve ahlak anlayışına verdiği zararları göz önüneseren görüşleri olunca bu malum medya ve onun dışarıdan yardakçıları ortalığı ayağa kaldırarak bir linç kampayası düzenlemektedirler.buradanda anlayacağımız gibi müstehcenlik ve feminizmin milletimizin aile ve ahlaki değerlerinin yok edilmesinde ne kadar ölümcül bir silah olduğu anlaşılmaktadır.
    Cevapla
  • anarşist 11 yıl önce Şikayet Et
    turgut1(bak muhteremi geri alacam:)). üstad,neden inatla yorumlarımı yanlış anlamaya meyyalsiniz? konu eğer kadın-çalışma hayatı,kadın çalışmalı mı çalışmamalı mı,ALLAH ın kadına yüklediği misyon...vb olsaydı bunu konuşurduk,yazının konusu bu ama benim yorumum tamamen hz meryem kıssasının çok farklı bir şekilde ele alınmasına dair..ben kadının çalışmasına karşı değilim,öyle peşin bir şartlanmışlığım yok,buna o ailenin,çiftin kendileri karar vermeli,artısı eksisi,şartları çercevesinde..öyle kadınlar var ki malesef çalışmak onların için zaruriyat..lakin öyleleri de var ki 1200 tl maaş alır,çalışmadığı için çocuğu kreşe verir 600 ü oraya gider,yol parası,yemek parası,kıyafet derken maaşından geride hiç bir şey kalmaz,eve de bir katkısı olmaz,ona mı yanarsın,kendini,evini,eşini,çocuğunu ihmal ettiğine mi!
    Cevapla
  • turgut1 11 yıl önce Şikayet Et
    sayın anarşist. dünyalık denilen şeyin kazanılması ibadettir..her eforu ibadettir..geçim yükü gün gelir erkeğin olur;günde gelir ki yaşayan erin olmaz da bu yük kadınların omuzunda olur..günde olur ki evlat var fakat anne yok baba yok o zamanda bu sorumluluk devletin olur milletin olur..benazirin can alıcı vuruş cümlesi yorumunun sonunda bir cümlede saklı..katılıyor ve destekliyorum..sanki evinde oturanlar çok namuslu da diyesi geliyor insanın diyor ya...yani bu hususa kamuda çalışanlar ve çalışmayanlar arasında "ahlaki erdem" üstün yada aşağı kabilinden bir yoruma ictihada varamayız..kişi meryem olursa nerde olsa orayı mabed yapar..meryem kıssasını çağa taşıma noktasında biraz daha düşün anarşist..tefekkürde ibadettir.(demircan hocaya destek mahiyetinde)
    Cevapla
  • anarşist 11 yıl önce Şikayet Et
    mustafa özen. üstad,affınıza sığınarak ifadenizi sürçi lisan olarak kabul ediyorum; annelik ve kadınlık bir ''kisve'' değildir,öz dür,cevherdir...selametle
    Cevapla
  • anarşist 11 yıl önce Şikayet Et
    muhterem turgut1 (muhterem burda iyi duruyor:)). son yorumunuza tamamen katılıyorum,bu kanaatinize hilaf kelam etmiş değilim,aksine...bu olayı mustafa islamoğlu hoca adayış risalesinde çok hoş ele aldı-tavsiye ederim-.bendeniz işte böylesine farklı bir konseptte/platformda gündem edilmesi gereken bu hadiseler zincirini çalışma hayatında kadın konusuna heba etmemeliyiz demeye getirdim...çok doğru,adanmışlar olmadığından isa (müjde) lar da gelmiyor.çocuklarının en zekisini doktor mühendis...,biraz az zekisini öğretmen,hemşire..en işe yaramayanını da imamhatip e oradan ilahiyata uygun gören/öneren kafa yapısı oldukca bu meyveyi sittin sene alamayacağız..
    Cevapla
  • turgut1 11 yıl önce Şikayet Et
    düzeltme. "şunu da söyleyim ilgili kıssadan anladıklarımdan biri, yorumumda savunduğum düşüncesidir" dümlesinde ki "düşüncesidir" kelimesi "düşüncemdir" olacaktır...
    Cevapla
  • Mustafa ÖZEN 11 yıl önce Şikayet Et
    mahallenin feminist "bayan"larına. ali bulaç sadece bir hakikati bir realiteyi ifade etmiş. kabul etseniz de kabul etmeyip feminizmin dibine vursanız da iş hayatı kadını, analık ve kadınlık kisvesinden uzaklaştırıyor.bunu ifade etmek de ataerkil bir düşünce değil içinde yaşadığımız toplumda kadının durumudur.hülasa, bu yazı mahallemizin feminist tencerelerine kapak olsun.kendi kendilerine kaynayıp dursunlar.vesselam not:yorumlar 1000 karakter olmamasına rağmen en fazla 1000 karakter girebilirsiniz uyarısı veriliyor ve yorumlar gönderilemiyor.bilginize
    Cevapla
  • Mustafa ÖZEN 11 yıl önce Şikayet Et
    mahallenin feminist "bayan"larına. ht gazetesinin "bu çağda bu kafa" diyerek bodoslama daldığı ali bulaç'ın yazısına, bizim mahallenin feminist "abla"larının tepkisini merak ediyorduk. şaşırtmadılar. doğru veya yanlış tartmadan meseleyi "ataerkil anlayış" çerçevesinde ele alıp, "kadının eve kapatılması" -sanki böyle bir anlayış serdedildi de- anlayışına karşı çıktılar. ağdalı cümlelerle "ev hanımlığını emreden ayet mi var" diyecek kadar muvazeneyi kaybedenler oldu.-birden fazla eş alınacağına dair ayet de var.merak ediyoruz acaba sibel üresin gibi eşine başkalarını tavsiye ediyor mu-
    Cevapla
  • turgut1 11 yıl önce Şikayet Et
    muhterem anarşist (yani anarşiste muhterem uymadı ama:)). ibreti alem bir olaydır..fıkıh dediğimiz şey bu gibi hallerde ortaya çıkar..o nedenle herkesin elinde kuran varken herkes ne imamı azam ebu hanife ne şafii ne maliki...şunu da söyleyim ilgili kıssadan anladıklarımdan biri, yorumumda savunduğum düşüncesidir..imamı azamın ulaştığı neticeye dair soruyorlar mutlak doğru mu bu? diye,imamı azam ise;ulaştığı sonuca dair:"belki de mutlak batıldır" diye cevap veriyor...yani imam gayret etmiş o sonuca varmış ama doğru ama yanlış,en doğrsunu bilen ALLAHdır...adayış olayı ile alakalı hikmetli kısım ise çok farklı, çok ehemmiyetli, ayrı bir başlığın uzun uzun konuşulacak hadisesidir..hatta günümüzde neden rehber yok? un cevabıdır..adayanlar ve adananlar olmadan olmuyor..yaşı geçmesine rağmen çocuk sahibi olma ise tıbbın bir konusu ve bu alanda verilmiş bir müjdedir..
    Cevapla