Sami Yusuf: Türkiye'yi taklit etmeye çalışıyorlar
Dünyaca ünlü Müslüman sanatçı Sami Yusuf son albümünde Türkiye için özel bir sürpriz yaptı. Sanatçı ülkemizle ilgili düşüncelerini ve son albümüyle ilgili merak edilenleri Haber7'ye açıkladı.
ABONE OLRemziye Karakuş'un röportajı
Yaklaşık 10 yıl önce çıkardığı Al Muallim albümüyle dünya çapında yakaladığı başarı ve 4 milyona aşkın albüm satışıyla herkesi şaşırtmıştı Sami Yusuf...İnsanları şaşırtan yönü ise aslında albüm satış rakamları felan değildi. 24 yaşında bir gencin üstelik de müslüman olan bir gencin büyük başarısı ve büyük kitleler tarafından hemen kabul edilmesiydi. Çünkü o güne kadar hiç bir müslüman sanatçı dünya çapında böyle bir başarı elde edememiş ve sesini bu denli yüksek duyurmamıştı dünyaya...
Dünya medyası ondan, ''İslam'ın en büyük rock starı'' diye bahsederken, o mütevaziliğiyle ön plana çıkıyor ve bu yönüyle de şımarık sanatçı profilinden tiksinmiş kitlelerin gönlünde taht kuruyordu. Üstelik 11 Eylül saldırısı sonrası Müslümanlar için bütün dünyada kara bir propagandanın yapıldığı bir dönemde...
Türkçe, Arapça ve İngilizce söylediği şarkılar, sosyal ve dini mesajlarla süslediği kliplerle sesini her kesimden insana duyurabildi Sami Yusuf...Kiminde Allah ve Peygamber sevgisini, kiminde ise bir anne sevgisini anlattığı şarkılarla sevdirdi kendini. Aslen Azerbaycanlı olan Yusuf, İran'ın Tahran kentinde doğdu ve İngiltere'de yaşıyor.
Dünya onu Al Muallim'le tanırken, Türkiye onu daha çok 'Hasbi Rabbi' şarkısıyla tanıdı. Türk halkı onu kısa zamanda çok sevdi ve bağrına bastı. O da Türkiye'ye olan sevgisini ve vefasını bir kez daha gösterdi. Yusuf, 16 parçadan oluşan son albümü Salaam'da Türkiye için 5 şarkısını Türkçe okudu... Albüm tanıtımı için Türkiye'ye gelen ünlü sanatçı Haber7'ye konuştu. Türkiye'nin en çok manevi yönünü sevdiğini söyleyen Yusuf, ülkemizi bir fenomen olarak görüyor ve çok seviyor.
İşte dünyaca ünlü Müslüman sanatçı Sami Yusuf'un Haber7'ye yaptığı özel açıklamalar:
ELİMİZDEN DUADAN BAŞKA BİR ŞEY GELMİYOR
1- Son albümünüz Salaam'ı çıkardınız. Nasıl bir albüm oldu. Bu albümün özel bir yönü var mı?
Aslında baktığınızda albümüm Arap Baharı ve Arap Baharı sonrası yaşanan gelişmelerle alakalı biraz. Zor dönemlerden geçiyoruz. Önümüzde zor dönemler var. Hepimiz Ortadoğu'da ve bütün dünyada barış istiyoruz. Tabi ki sadece Arap Baharıyla da alakalı diyemeyiz buna; ama yine de Mısır'da, Libya'da, Suriye'de yaşananlarla da alakalı... Orada barışın olması için hepimiz dua ediyoruz. Elimizden dua etmekten başka bir şey gelmiyor.
Albümde 5 tane Türkçe şarkı var. İlk defa bu kadar çok Türkçe şarkı yer alıyor albümlerinizde. Bunun özel bir sebebi var mı?
Albümdeki Türkçe şarkılar Türkiye için hazırlandı diyebiliriz. Keşke daha fazla olabilseydi. Türkçe çok güzel bir dil. Türkiye çok güzel bir ülke. İnsanları çok iyi. Türkiye'de diğer müziklere oranla Türk müziği tercih ediliyor. Ben de Türkçe şarkı söylemeyi seviyorum. 16 şarkının içinde 5 tane Türkçe şarkı var keşke daha fazla olabilseydi. Türkiye'yle ve Türk insanıyla temas halinde olabilmek açısından çok güzel bir şey.
BABAM ŞARKIMI SÖYLEMEKLE BENİ ONURLANDIRDI
Babanızla bir şarkıda düet yapmışsınız. Bu nasıl bir duyguydu, size neler hissettirdi?
Harika bir duyguydu. Profesyonel kariyerimin pek çok aşamasında babam bana destek oldu. Hasbi Rabbi'nin Türkçe şarkı sözlerini yazdı. Türkçeyle alakalı pek çok şarkıda bana yardımcı oldu. Hem şarkı yazma hem de besteleme noktasında birçok alanda usta. Aslında birbirimizin profesyonel işlerine pek girmiyorduk ama zaman geçtikçe insanların bakış açıları da değişiyor. Bir takım şeyleri hatırlatıyor. Sonsuza kadar yaşamayacağımızı hatırlatıyor bize. Böyle bir fırsatı değerlendirmek istedim.
Babam genç ve sağlıklı. Sesi bu kadar güçlü ve bu kadar güzelken bundan faydalanıp birlikte bir şarkı söylemek istedim. Ondan rica ettim. O da beni onurlandırdı. Şarkı söylemek babamın yeteneklerinin sadece bir kısmını oluşturuyor. Onun dışında çok farklı yetenekleri var. Müziğe inanılmaz bir eğilimi var pek çok enstrümanı çalıyor. Hem Farsça hem Azerice müziğini icra ediyor. O yüzden çok güzel bir duyguydu.
TÜRK HAYRANLARIM BENİ MOTİVE EDİYOR
Konser verdiğiniz ülkeler arasında en çok hangi ülke sizi etkiledi. Hangi ülkenin atmosferi sizi büyüledi?
Bu biraz da hangi ülkeye gittiğinizle de alakalı bir şey. Almanya'ya gittiğinizde hayranların çoğu Türk... Fransa'ya veya Fransız dilini konuşan ülkelere gittiğinizde kuzey Afrikalı hayranlar çoğunlukta oluyor. Hollanda da aynı şekilde...
Ama Türk hayranlarım çok canlı, çok hayat dolu, çok enerjik. Bu da bizi teşvik ediyor. Gerçekten inanılmaz. Bütün her yerden gelen hayranlar aynı şekilde. Destekleyenler, dostlarım yine öyle. Baktığınızda 10 yıl olmuş. Enerji aynı enerji ve hatta giderek artıyor.
Dünya ülkelerini geziyorsunuz... Gezdiğiniz ülkeler arasında Türkiye'ye nasıl bir bakış var. Dışardan baktığınızda nasıl bir Türkiye görüyorsunuz?
Arap dünyası Türkiye'yi seviyor. Başbakan Erdoğan'ı seviyorlar. Türkiye'yi bir başarı hikayesi olarak görüyorlar. Türkiye'nin büyüyen bir ekonomisi var. Türkiye'de insanlar mutlu görünüyor.
TÜRKİYE JEOPOLİTİK BİR FENOMEN
Şuan da Türkiye'deki hükümetin kökleri biraz daha İslami bir yaklaşıma sahip. Araplar bunu seviyor. Türkiye gerçekten çok eşsiz bir ülke. Bazı ülkeler Türkiye'yi taklit etmeye çalışıyorlar. Türkiye jeopolitik bir fenomen...
EN ÇOK MANEVİ YÖNÜNÜ SEVİYORUM
Sık sık Türkiye'ye geliyorsunuz, konserler veriyorsunuz. Türkiye'nin en çok hangi yönünü seviyorsunuz?
Türkiye'nin en çok manevi tarafını seviyorum. Türkiye'deki insanlar manevi yönleri çok güçlü insanlar. Bu benim çok hoşuma gidiyor. Mevlana Celaleddin Rumi bunlardan biri...
Remziye.Karakus@haber7.com
www.twitter.com/kkarakuss