90'lık dede AK Partili vekili neden kovdu?
Sabah karşı saat 03:30'da bir seçmen bir milletvekili neden arar? Ya da bir seçmen aldığı bir dubleks dairenin teras katının çatısını kapattırmak için milletvekilinden ‘kanun teklifi' vermesi için talepte bulunur mu?
ABONE OLÖmer Süt'ün röportajı...
Evet, gecenin sabaha doğru ilerleyen saatinde bir seçmen milletvekilini ‘teşekkür etmek' için arar; diğer seçmen de terasının üstünü kapattırmak için milletvekilinden kanun teklifi vermesini ister… Bu ilginç olaylar Karadeniz'in en güzel yerlerinden olan Rize'de yaşandı.
AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karal'la Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın memleketinde milletvekili olmanın zorluklarını, renkli kişilikleri ve deli dolu hayatlarıyla tanıdığımız Rize halkını, 5 yılın ardından Süper Lig'de mücadele etme fırsatı yakalayan Rizespor'u ve Türkiye'nin gündeminde olan çözüm sürecini konuştuk.
FIKRA TADINDA HİKAYELER
RİZELİ TEYZE, AK PARTİLİ VEKİLİ NASIL TEST ETTİ?
Biliyorsunuz çoğu siyasetçi, milletvekili olmadan önce seçmenlere cep telefonu numarasını verir ve seçildikten sonra da numarasını değiştirir. AK Partili Hasan Karal'ın bize anlattığı tam da bununla ilgili… 2011 genel seçimlerinden hemen sonra Rize'den milletvekili olan Hasan Karal'ın telefonu, sonuçların açıklandığı günün ertesi günü, çalar. Telefondaki ses yaşlı bir teyzedir ve Karal telefonu açar.
-Buyur teyze
-Nasılsın oğlum?
-İyiyim teyze… Benden bir isteğin mi var, neden aradın teyze?
-Senden hiçbir isteğim yok oğlum
-Eee, o zaman neden aradın?
-Hiç oğlum, bakayım milletvekili olduktan sonra cep telefonun numarasını değiştirdin mi? Diye test edeyim, dedim…
GECENİN 03:30'UNDA GELEN ‘TEŞEKKÜR' TELEFONU
Henüz geçtiğimiz hafta cereyan eden bir olay ise aslında milletvekili olmanın zorluklarını yansıtıyor. AK Partili Karal, bir sabah uyandığında cep telefonuna gece saat 03:30'da gelen bir çağrıyı görür ve çok önemli olduğunu düşünerek, gelen çağrıdaki telefonu arar. Telefonu yaşlı bir amca açar. Milletvekili ile o yaşlı amca arasında şu diyaloglar geçer:
-Ben Hasan Karal, saat 03:00'da aradığınıza göre çok önemli bir mevzu var galiba…
-Var oğlum var! Hani geçen gün ben senden bir ricada bulunmuştum ya, sağolun o işimi halletmişsiniz. Bir teşekkür etmek için, Allah razı olsun, demek için aradım.
Ve o amca bu lafı dedikten sonra başka bir şey demeden, telefonu hemen kapatır.
İsterseniz lafı çok fazla uzatmadan Hasan Karal'la yaptığımız röportajdan öne çıkan başlıkları sizinle paylaşalım…
***
BAŞBAKAN'IN MEMLEKETİNDE MİLLETVEKİLİ OLMAK
Başbakan Erdoğan'ın memleketinde milletvekili olmak nasıl bir duygu? Rize'de vekil olmanın ne gibi zorlukları var?
Başbakan'ın memleketinde milletvekili olmak çok onur ve gurur verici bir durum. Başbakan Erdoğan, yılın belli bir zamanında Rize'ye gelir ve orada kalır. Her gelişinde de Rize'de apayrı gelişi olur, bu da bizi mutluluk verir. Tabi, Başbakan'ın da memleketinde olduğumuz için talepler daha fazla oluyor. Biz de Rizeli vekiller olarak bu taleplere daha hassas cevap vermek zorunda kalıyoruz.
"BAŞBAKAN'DAN HER AN FIRÇA YİYEBİLİRSİNİZ"
Peki bu durum Rizeli vekillerde külfet ya da baskı sebebi oluyor mu?
Rize'deki her vatandaş, potansiyel olarak Başbakan Erdoğan'a ulaşma imkanı var. O açıdan Rize kolay bir yer değil. Mesela, eğer vatandaşın talebine karşılık vermemişseniz ya da vatandaş sizi arayıp da ulaşmamışsa bunu Başbakan'a şikayet etmesi muhtemeldir. Onun için Başbakan'ın her Rize ziyareti bizim için strestir çünkü her an Başbakan'dan bir fırça yeme ile karşı karşıyasınızdır. (Gülüşmeler) Ama ne olursa olsun Başbakan Erdoğan'ın varlığı bize güç veriyor. Liderinizle oturup konuşmak, ona dokunmak ve ondan yol tarifi almak siyasette çok önemlidir. Bu bakımdan Rize teşkilatı olarak çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Rize milletvekilleri olarak köyleri tek tek dolaşıp vatandaşların dertleriyle bire bir ilgileniyoruz! Örneğin 2013 yılında 348 köyü arkadaşlarla beraber bitirmeye gayret ediyoruz.
Bir milletvekilin, vatandaşın ayağına gidip derdini dinlemesiyle ilgili olarak vatandaşlardan nasıl bir tepki alıyorsunuz?
Bazen yaptığımız ziyaretlerde köylünün ‘Cumhuriyet tarihinde köyümüze gelen ilk milletvekilisiniz' sözü bizi çok memnun ediyor. Bu esnada çok duygulanıyoruz. Biz millet için varız, onların bu şeklide mutlu olması bizi inanılmaz derecede mutlu ediyor.
AK PARTİLİ VEKİL, CHP'Lİ SANILDIĞI İÇİN KÖYDEN KOVULDU
Ziyaretlerin esnasında vatandaşlarla yaşadığınız ilginç diyaloglar ya da olaylar var mı?
Bizim her ziyaretimizde apayrı olaylar yaşanıyor. Anlatacak o kadar çok hikaye var ki, hangi birini anlatayım. Mesela bir köye gittim. Köyün meydanında bir taşın üzerinde oturan 90'lı bir dedenin halini hatrını sorayım diye yanına yanaştım. Dedeye ‘Selamün aleyküm' dedim, dedenin kulakları çok ağır işittiğinden zar zor ‘Aleykümüsselam' dedi. Dede, beni tanımadığından ‘sen kimsin' dedi. Kendimi tanıttım: Ben AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karal… Dede, o esnada ‘bana defol git buradan Allah belanı versin!' deyince resmen beynimden vurulmuşa döndüm. Moralim o kadar çok bozuldu ki, o anı anlatamam. Kendi kendime ‘Bir vekil olarak, Rize'nin bir dağ köyüne gelmişim ve nedenini bilmediğim bir şekilde vatandaş beni köyünden kovmuş' diye söylendim. Tabi, o gün katıldığım tüm programlarda aklım hep o dedenin sözlerindeydi, aklım o dedede kaldı. Benimle beraber o köy ziyaretinde bulunan bir arkadaş benden habersiz, köye gidip o dedenin neden böyle bir tepki verdiğini merak etmiş ve dedeye şöyle demiş: O adam senin ayağına kadar gelmiş, bir misafire böyle yapılır mı? Misafir hiç kovulur mu?... Dede ise, ‘ben kimseyi kovmadım, nereden çıkardın sen onu?' cevabını vermiş. Bizim arkadaş da ‘yahu dede az önce buraya bir milletvekili geldi ve sen onu kovdun' demiş. Dede de, "onlar beni çocukluğumda beni dinlememiş kovmuştu, ben de şimdi o çocukluğumun intikamımı aldım" sözleriyle cevap verince arkadaşımızın siniri daha da artmış. ‘İyi de dede, sen çocukken AK Partili vekilimiz daha dünyaya bile gelmemişti. Nasıl oluyor da seni kovmuş oluyor?' sorusu karşısında dedenin verdiği cevabı ve bu anıyı hayatım boyunca unutamam: "Ben onu ‘halk partili' sandım, AK Partili olduğunu anlamadım." Anlayacağız, o 90'lık dede beni Cumhuriyet Halk Partili sanmış…
Dede, bunu öğrenince özür dilemek için bana koşa koşa geldi ve bana: Sen Tayyip Erdoğan'ın partisinden misin, ben AK Parti'yi halk partisi olarak anladım. Sana da ve Başbakan'a da kurban olurum, dedi.
TERASINI KAPATTIRMAK İÇİN KANUN TEKLİFİ İSTEYEN SEÇMEN
Rize'de vekil olup da anlatacağınız çok olay vardır, bunu biliyoruz! Mesela çok enteresan olabilecek talepler var mı?
Olmaz olur mu? Elbette var… Rize'de esnaf olan, aynı zamanda şehrimizin akil insanlarından olan bir ağabeyimiz beni aradı. O ağabeyimiz bana ‘Sayın vekilim, ben bir dubleks daire aldım ama üst katını (Teras katı) kapatamıyorum, yarısını ancak kapatabildim. Ondan dolayı, güvercinler sürekli gelip teras katını pisliyor, hanım da bundan çok rahatsız oluyor. Belediyeye gittim, onlar da bana ‘orası teras katı, kapatamazsın' dedi. Sen en iyisi benim için bir kanun teklifi ver de, ustalara teras katını kapattırayım' deyince ben şok oldum. Sonra ben de şaşkınlığımı gizleyemedim ve "nasıl yani senin için kanun teklifi mi vereceğim? Eğer böyle bir şey yaparsam, senin gibi yüzbinlerce insan var, emsal teşkil eder" dedim. Ben bu isteğin bir şaka olduğunu düşünürken, o ağabeyimiz talebinde ısrar etti: Seninle yıllardır tanışıyoruz, o kadar hukukumuz var. Benim için bir kanun teklifi vermeyecek misin?
"3 AYDIR ŞEHİT HABERİ ALMAMAMIZ BİLE YETER"
Biz orada siyasetçi olarak vatandaşlarımızın barışa olan susamışlığını hissettik. Sayın Başbakan'ın ne kadar önemli bir işe giriştiğini o insanların gözlerinde gördük. Ankara'daki muhalefetin gündemiyle bölge halkının gündemi arasında dağlar kadar fark var. Terörün asıl sıkıntı ve meşakkatini oradaki insanlar çekiyor. Muhalefetin çözüm süreci karşısındaki tavrını anlayamıyorum. 3 aydır şehit haberini almamamız bile insanı süreci desteklemeye ikna etmeli…
"AK PARTİ TARİHİ BİR ADIM ATMIŞTIR"
Başbakan Erdoğan ve AK Parti çözüm sürecini başlatmasıyla büyük bir risk altında değil mi?
Aslında bu sizin de dediğiniz gibi bu büyük bir risk. Yüzde 50'nin üzerinde bir oy alan bir partinin taşın altına elini koyması kolay bir iş değil. Ancak bu riski de almazsanız ne büyük parti olursunuz ne de dünya lideri olursunuz! Daha önce de bazı iktidarlar terör sorununu çözelim diye adımlar attılar ancak başarı olamadılar. Anaların gözyaşları dinsin diye Başbakan ve AK Parti tarihi bir adım atmıştır ve süreç sonunda Türkiye uçuşa geçecektir.
RİZELİLER BAŞBAKAN ERDOĞAN'A MİNNETTAR!
Son olarak 5 yıl aradan sonra PTT 1. Lig'den Spor Toto Süper Lig'e çıkan Çaykur Rizespor'la ilgili olarak neler söylemek istersiniz?
Rize halkı futbolla yatıp futbolla kalkan biridir. Eğer Rizespor'un maçı varsa, bilinki o gün Rize'de hayat durmuştur. Tabi, Çaykur Rizespor'un 5 yılın ardından yeniden Süper Lig'e çıkması şehirde ve şehrin dışında yaşayan Rizelilerde büyük bir mutluluk yaşamasını sağladı. Mustafa Denizli'nin takımın başına geçmesi ile beraber takım büyük bir ivme kazandı. Burada özellikle Başbakan Erdoğan'a tüm Rizeliler olarak teşekkür etmek istiyorum. Çünkü Mustafa Denizli gibi deneyimli ve kariyerli bir teknik direktörün Rizespor'u çalıştırması için bizzat Başbakan Erdoğan devreye girdi, Denizli'ye ricada bulundu ve o da Başbakan'ın ricasını geri çevirmedi. Başbakan Erdoğan, Rizespor'la gerçekten yakından ilgilendi. Mesela Rizespor'un maçının olduğu gün, Başbakan nerede ve hangi programda olsun mutlaka bizi arar, maçla ilgili olarak bizden bilgi alırdı. Rizeliler olarak ona minnettarız…
Haber 7