Milli yüzücümüz barış için Suriye'ye kulaç atacak

Röportaj: Gülay Tunçel

Sunaçoğlu, hava muhalefetine göre hareket edeceğini, yüzme eylemini Hatay Samandağ'dan başlayıp Suriye sınırında sonlandıracağını belirtiyor.

Amacının öncelikle Suriye sınırında düşen uçakta bulunan pilot şehitlerimizi anmak olduğunu belirten Sunaçoğlu, sevgi, barış, kardeşlik, kan dökülmeden savaşsız bir dünyada yaşamak için eylemi gerçekleştireceğini söylüyor.

Yüzme sporuyla 5 yaşında tanıştığını ve birçok parkurda rekora da imza atan Sunaçoğlu yüzme haricinde akrobasi, paraşüt, yamaç paraşütü, uzak doğu sporları, scuba, triatlon ve modern pentatlon sporlarını lisanslı ve profesyonel olarak yaptığını, bunların arasından yüzme, triatlon ve askeri pentatlon sporlarında bir Türk genci olarak uluslararası yarışmalarda sayısız başarılara imza attığını dile getiriyor.

Sayısız eylemlere imza atan milli yüzücü daha önce de Mersin'den Kıbrıs'a tam 78 kilometreyi kafessiz yüzmüş, 2011'de İstanbul Boğazı'nı, 2012'de ise Çanakkale Boğazı'nı boydan boya yüzerek rekorlara imza atmıştır. Sporcumuz yine geçtiğimiz yıllarda İsrail'de yaşanan zulme konu olan Gazze'de yaşanan acıya, vahşete, zulme ve insanlık dışı yaşama dikkatleri çekmek için Mavi Marmara Gemisi'ni yüzerek karşılamış ve Sarayburnu'na kadar eşlik etmişti.

İşte milli yüzücümüz Alper Sunaçoğlu'ndan Haber 7'ye önemli açıklamalar:

Belli dönemlerde yaptığınız eylemlerle tüm dünya basınında sıkça takip edilerek dikkat çekiyorsunuz… 25-30 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştireceğiniz eyleminiz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Evet basında birçok eylemlere imza atarak sesimizi bir nebzede olsa insanlık adına duyurmaya çalışmak istiyoruz. Amaç ‘'sevgi, barış, dostluk''… Bu eylemim öncelikle Suriye sınırında düşen uçakta bulunan pilot şehitlerimizi anmak adına olacaktır. Bu bölge aynı zamanda bildiğiniz üzere vahşetin yaşandığı kanların döküldüğü, kardeş kardeşi vurduğu savaş alanı. Dileğim bir an önce savaşın bitmesi ve sevgi çatısı altında savaşsız bir yaşam sürdürülmesi.

Korkmuyor musunuz? Savaş bölgesine gideceksiniz?

Ben Allah inancıyla yaşayan şükreden müslüman bir Türk'üm, Osmanlı torunuyum. Allah'tan başka kimseden de korkmuyorum. Dünyanın en önemli canlı varlığı olan biz insanların huzur barış sevgi dostluk içinde hayat sürmesi yerine üzülerek söylüyorum ki, Ortadoğu'daki müslüman kardeş ülkelerde kan gövdeyi götürüyor. Birilerinin bu olaylara dur demesi gerekiyor. Allah'ın bizlere sunduğu yaşam hakkını zamansız pisi pisine yok edilmesi, ailelerin dağılmasına sessiz kalamıyorum. Her haberlere baktığımda canım acıyor ve çok üzülüyorum. Bu coğrafyada dili, dini, ırkı ne olursa olsun kan dökülmesin korku imparatorluğu ve ölüm içinde yaşanmasına karşıyım. Neden huzur içinde yaşamak varken kan dökülüyor. Amacım; sadece sevgi, barış için bu eylemi gerçekleştirmek. Bu duruma insan olarak seyirci kalamam. Dünyanın neresinde yaşarsan yaşa temel hak ve özgürlüklere saygı duyulmalı ve elinden alınmamalıdır. Bu eylemim aynı zamanda tüm müslüman kardeşlerim, savaşsız bir dünya ve insanların birbirlerini katletmesine hayır demek için, bu sefer kulaç atacağım.

Peki Hatay'dan Suriye'ye yüzerken size eşlik eden olacak mı?

Evet, eşlik eden bir yüzücü kardeşim benimle kulaç atacak. Şehitlerimizi, anmak için gerçekleştireceğim bu eylemimde yüzen adam eylemimde de bana eşlik eden genç sporcularımızdan Bedirhan Karabağ ile beraber yüzeceğiz. Şehitlerimiz için, insanlık için birlikte bu eyleme imza atacağız.

Kaç kilometre yüzeceksiniz?

35 kilometre gidiş, 35 de dönüş.... Bunun 5-6 kilometre akıntı ve sapma payını hesap ettiğimizde yaklaşık 8 - 9 saat arası Bedirhan Karabağ ile yüzeceğim.

Sponsorunuz var mı?

Projemize maalesef sponsor bulamadık. Geçen yüzen adam eylemimizde CHP'li Gürsel Tekin ve bazı milletvekillerinin destekleri olmuştu. Bu eylemimizde ise sponsor konusunda ciddi bir sıkıntı yaşıyoruz. Görüşmelerimiz arasında bulunan İnsani Yardım Vakfı (İHH) desteklerini esirgemeyeceğini söyledi. 'Desteğimiz insanlık adına olacaktır, yanındayız' dedi. Sağlık kontrollerimi de Avrasya Hospital üstlenecek.

Kulaç atacağınız mesafe uzak ve savaş bölgesi güvenlik tedbirlerinizi aldınız mı?

Denizden güvenliğimizi sağlayacak ekip şuan sponsorum olmadığı için yok, yani Allah'a emanet. Sizlerin dualarıyla Bedirhan Kardeşimle birlikte belimize sadece su ihtiyacımız için 1 kaç pet şişe bağlayıp o şekilde kulaç atmaya başlayacağız, destek bekliyorum.

Tüm dünya sizi yakından takip ediyor… Birçok rekora imza attınız. Ama ciddi bir sıkıntı olmaz mı? Neticede savaş bölgesi?

Korkum yok. Savaş bölgesi olduğu için riski fazlasıyla var, güvenlik altında gitmemiz tabiî ki de daha emniyetli ve güvenli olur, dediğim gibi her şey maddiyat sponsorluğa dayanıyor şu ana kadar destek bulamadık. Sponsor bulamadık diye de bu saatten sonra geri dönüşümüz kesinlikle olamaz. 25 - 30 ağustos tarihleri arasında hava durumuna göre Suriye'de düşen jetimizde şehit olan pilotlarımıza son görevimizi yaparak Suriye'ye yüzeceğiz burada 2 dakikalık saygı duruşundan sonra bölgeden alacağımız toprağı Edirnekapı Şehitliği'mize getireceğiz. Suriye basını şimdiden bu eylemimi manşetten vermeye başlamış.

Hükümetimizden izin aldınız mı?

Başvuru yaptım. Henüz daha izin çıkmadı, yetkililer ile görüşmelerim sürüyor. Umarım izin çıkar ve güven içinde kulaç atarım.

Peki Suriye sınırından?

Suriye sınırına da başvuru yaptım. Buradan izin çıktı. Sıkıntı yok. Hatta Suriye devleti bizleri protokolde karşılayacaklarını ve milli yüzücülerinin de Suriye'ye yakın mesafeye yaklaştığımız andan itibaren bizleri karşılayacaklarını söylediler. Dostluk, barış, sevgi ve kardeşlik adına bizlere eşlik edecekler.

Peki, Alper Sunaçoğlu bu eylemlerden kazancınız oluyor mu?

Kazancım ‘'sevgi ve insanlık'' İnsanoğlunun sevgi duygusunu kaybetmeden huzur içinde yaşaması arzusundayım. Bu eylemlerden kesinlikle belirtmeliyim ki para kazanmıyorum tam tersine maddi manevi kayıplarım oluyor. Başarılı olmak için dönemsel olarak ailemden, sevdiklerimden uzak kalıyorum, çok çalışıyorum. İnsanları çok seviyorum. Bir müslüman Türk genci olarak bu benim yaşam biçimim. Sadece amacım ‘' temel hak ve özgürlüklere saygı'' duyulması.