30 Mart'ta AK Parti'nin oyu yüzde 40'ta kalırsa...
Kamuoyu araştırma şirketi ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, 2014'ü değerlendirdi. Yerel seçimlerde AK Parti'nin oyunun yüzde 40'ta kalması durumunda milletin desteğinin azalmadığını gösterir ancak...
ABONE OLTürkiye, 2014 yılına 17 Aralık operasyonunun yansımalarıyla girdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın mücadelenin odağına 'Cemaati' de koyarak 'Kurtuluş Savaşı' benzetmesi yaptığı kavganın siyasi sonuçları merak konusu. AK Parti'nin stratejistlerinden olan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yakın isimlerden kamuoyu araştırma şirketi ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, 2014'teki olası gelişmeleri Radikal'e değerlendirdi. Başbakan Erdoğan ve AK Parti'yi birlikte tarihe gömmek isteyenler olduğunu öne süren Uslu, yerel seçimlerde yüzde 40'ın altında oy alması durumunda AK Parti'nin işinin zor olduğu görüşünde. 'Hizmet cuntası' dediği 'Cemaate' dönük örgüt davası açılacağının ise işaretini verdi.
Uslu'nun başında olduğu ANAR, AK Parti'ye 2002 yılından beri siyasi araştırma yapan bir şirket. Son araştırmayı 16 Aralık tarihinde yani operasyondan bir gün önce tamamlamış. Uslu, 17 Aralık operasyonunun siyasi yansımasını ölçecek araştırmayı henüz tamamlamadıklarını söyledi ve önümüzdeki döneme dair Radikal'den Ömer Şahin'in sorularını şöyle cevapladı:
2014 yılında siyaseti neler bekliyor?
2014 Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'ndan sonra en zor yılı olacak. Tarihimizde ilk kez gayri milli bir cunta ile karşı karşıyayız. Eskiden de cuntalar vardı ama onlar milliydi. Cuntanın saldırıları artacak. "Erdoğan'sız AK Parti" diyenler hedef şaşırtıyor. Cuntanın hedefinde hem Erdoğan hem de AK Parti var. İkisini birden tarihe gömmek istiyorlar. Kavga bu. AK Parti'yi 1989 yılı ANAP'ına döndürmek için çalışıyorlar.
AK Parti'nin işi çok mu zor?
AK Parti'nin işi tabii ki zor. Milletin desteğini yanında tutmaktan başka çaresi yok. Çünkü hiçbir cunta milletten daha güçlü ve büyük değildir.
'Milletin desteği' derken bunun ölçüsü, sınırı nedir?
Yerel seçimleri iktidar da cunta da güvenoylamasına dönüştürecektir. AK Parti'nin yerel seçimlerde aldığı iki oy oranı var: Yüzde 38 ve 42. Bu seçimde yüzde 40 üzeri alınacak bir oy millet desteğinden bir gram kaybetmediğini ortaya koyar.
AK Parti yüzde 40 alamazsa Erdoğan, Cumhurbaşkanı adayı olmaz mı?
Yüzde 40 üzeri alırsa Erdoğan ilk turda Cumhurbaşkanı seçilir. Yüzde 40'ın altında oy oranı çıkarsa yeniden durum değerlendirmesi yapılır.
Yerel seçim sonucuna göre 2014 yılında bir erken genel seçim gündeme gelir mi? Üç dönem kuralı değişebilir mi?
Hükümetin tercihi seçimlerin zamanında yapılması. 2014 yılındaki gelişmeler önemli. Yaşanabilecek bir demokrasi krizi karşısında erken seçim masadaki seçeneklerden birisi olur. Nitekim, AK Parti 2007 yılında bunu yaptı.
Başbakan, çok mucbir (mecburi) bir sebep olmadan bu kuralı değiştirmez. Şu anda değişeceğine ilişkin bir emare de görünmüyor. Yaşanabilecek gelişmelere göre erken seçim de üç dönem kuralı da gündeme gelebilir. Bunlar siyasetin kullanabileceği enstrümanlardır.
Cemaate 'örgüt davası' açılacağı söyleniyor?
Neden olmasın ki? Devletin içerisinde hiyerarşiye uymayan kendi başına iş yapanlara "cunta" deniyor. Geçmişte Madanoğlu, Aydemir cuntası vardı. Ben bunlara "hizmet cuntası" diyorum. Hizmet ile cemaat ile gönül ilişkileri var. Uluslararası güçlerle işbirlikleri aşikar.
Operasyonlarda bu görüldü. O cunta faal ve iş yapmaya da devam ediyor. Bana göre cunta başarılı olamayacak. İlişki ağları ortaya dökülecektir. Bu konuda devletin elinde önemli belgeler olduğunu düşünüyorum.
AK Parti, cemaatin oyunu yüzde 1 görüyor? Bu mücadelenin oylara etkisi ne olur?
Oya etkisi sürecin yönetimiyle ilgili. Süreç içerisinde iyi yönetilirse oylarda artış bile olabilir. Süreç kötü yönetilirse oy kaybı daha fazla olabilir.
AK Parti, yasal mücadele için CHP ile MHP 'den destek alabilecek mi?
CHP, tarih boyunca cuntalarla işbirliği yapmıştır. Bu cuntayla da işbirliği içerisinde.
MHP ve BDP 'nin tavrı farklı. Cuntanın tasfiyesinde MHP ve BDP'nin destek verebileceklerini düşünüyorum.
Bu insanlar işten mi atılacaklar? Yasalarda ne değişecek?
Sadece 'memur' kavramının yerine 'çalışan' kavramının getirilmesi bile yeterli olabilir. Nasıl ki şirketlerde yanlış, hukuksuz iş yapan işten çıkarılıyorsa devlette de öyle olabilir.