Vali Şahin: O geceyi gizli bir yerden yönettik!

İstanbul Valisi Vasip Şahin, 15 Temmuz darbe girişiminin olduğu gece neler yaşandığını Sabah Gazetesi'nden İsa Tatlıcan'a anlatttı. Vali Şahin, o gece durumun hassasiyeti nedeniyle darbe girişimine daha güvenli bir yerden müdahale kararı  aldıklarını ve  Ordu Komutanıyla beraber olayları özel bir yerden yönettiklerini açıkladı. 

İşte o röportaj

-Darbe girişimini ilk nasıl haber aldınız?

Ben ikametgâhta iken İl Emniyet Müdürümüz arayıp "Beylerbeyi civarında hareketlenme var. Birileri yolu kesip darbe yaptık diyor, olayla ilgileniyoruz"şeklinde bilgi verdi. Aynı sırada başka kaynaklardan da benzer bilgiler geldi. Bazı asker kıyafetli kişilerin kimlik sorduğunu, halkı evlerine gönderdiğini haber aldık. O arada 1. Ordu Komutanı'nı aradım ve konu hakkında bilgi almak istedim. Komutanımız "Birliklere sordum, dışarıda herhangi bir unsurumuz yok, ancak ben de araştırıyorum" dedi. Bu arada bilgiler akmaya devam ediyordu. Ardından, Boğaziçi Köprüsü'nün yani Şehitler Köprüsü'nün kapatıldığı bilgisi geldi.

BOĞAZ KÖPRÜSÜNDE BULUŞTUK

-İstanbul Emniyeti müdahale kararını ne zaman aldı?

21.30'a doğru 1. Ordu Komutanımızla bir görüşme daha yaptık. Dışarıda il emniyet müdürü de dahil olmak üzere buluşarak olayları yerinde değerlendirme ve müdahale etme kararı aldık ve köprü çıkışında, Trafik Şube Müdürlüğü'nün yakınında buluştuk. İstanbul'un diğer bölgelerinden de haberler geliyordu. Derken, Çevik Kuvvet'in de muhasara edildiği, havaalanı girişinin kapatıldığı şeklinde ihbarlar geldi. Biz polisimize gerekli talimatları verip onları askerlerin konuşlandığı mahallere hızlıca sevk etmeye başladık. Durumun hassasiyeti nedeniyle darbe girişimine daha güvenli bir yerden müdahale kararı aldık. Ordu Komutanımızla beraber özel bir yere geçtik ve olayları oradan yönetmeye başladık. Bu arada Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve bazı hükumet üyelerimizle iletişim kurarak olaylar hakkında kendilerini an be an bilgilendiriyorduk. Bu arada Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile birlikte vatandaşımız sokaklara akın etti. Çok kritik bir geceydi ülkemiz ve milletimiz adına.

BAŞARMA ŞANSLARI YOKTU

-Darbecileri İstanbul'da etkisiz hale getirdik ya da kontrol altına aldık görüşü saat kaç civarında hâkim oldu?

Biz bu hain darbe girişiminin, ilk anından itibaren, haksız ve kaybetmeye mahkûm bir kalkışma olduğuna inanıyorduk. Darbeye kalkışan hainler ne düşündü bilmiyorum ama başarma şansları ilk andan itibaren yoktu. Cumhurbaşkanımızın yaptığı "sokağa çıkın" çağrısının akabinde vatandaşlarımız sokaklara, meydanlara ve kritik noktalara akın etti. Ayrıca ben ve 1. Ordu Komutanımız bir çok ulusal tv kanalına bağlanarak yapılan kalkışmanın hukuksuz olduğunu ve karşı çıkılması, direnilmesi gerektiğini ifade ettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın çağrıları ile birlikte Vatandaşımız ve polisimizin muazzam güç birliğiyle hain kalkışma önlenmiş oldu.

HALKIN DİRENİŞİNİ TAHMİN ETMEDİLER!

-Sizce bu hain kalkışmanın başarısız olmasında en önemli etken ne oldu?

Dediğim gibi bu haksız ve hain girişimin daha başından başarılı olma şansı yoktu. Darbe haberlerinin gelmesinin hemen ardından yaptığımız görüşmelerde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu hainlere büyük ölçüde destek vermediğini gördük. Ayrıca darbeci hainlerin Cumhurbaşkanımızın halkı sokağa çağırması ihtimalini hiç düşünmedikleri ve milyonlarca insanın bu vatan için tankların önüne geçeceğini hiç hesaba katmadıkları anlaşılıyor. Diğer darbelerde olduğu gibi tanklar sokağa çıkar, vatandaş da evine çekilir zannettiler. Ancak çok yanıldılar. Halkımız darbeye direnme hakkını sonuna kadar kullandı. Tanklara canını siper edip ölümü göze alarak kullandı. 15 Temmuz gecesi, demokrasi tarihimiz için bir dönüm noktası oldu ve milletimiz o engin feraseti, basireti, milli birlik ve bütünlüğüne düşkünlüğü, devletini sahiplenişi ile ne denli büyük bir millet olduğunu bir kez daha gösterdi.

CUMHURBAŞKANI'MIZIN SÖZLERİ DÖNÜM OLDU

-Belirsizliğin ortadan kalkmasında dönüm noktası ne oldu?

Cumhurbaşkanımızın konuşması dönüm noktası oldu. Cumhurbaşkanımızın sözleri, Başbakanımızın, Meclis Başkanımızın ve bazı Komutanlarımızın televizyon kanalları aracılığıyla yaptıkları açıklamalar, gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmayan vatandaşlarımızda büyük bir moral oldu. Emniyet güçlerimizin kararlı bir şekilde teröristlere karşı duruşu ve bunun yanında 1. Ordu Komutanımızın, Genelkurmay'ın bu hain girişimin arkasında olmadığını söylemesi de çok etkili oldu.

-Darbecilerle iletişime geçtiniz mi?

Hayır, hiç iletişime geçmedik. Birincisi darbenin bir sözcüsü bir temsilcisi yoktu. İkincisi olsaydı da bu kişileri asla muhatap almazdık. Çünkü karşımızda Anayasal düzeni bozmaya çalışan hain bir kalkışma, bir terör hareketi vardı.

HALK DARBECİLERİ VALİLİKTEN ÇIKARDI

-O gece Valilikte neler yaşandı?

O anda biz köprüde olayları yönetiyorduk. Valiliği muhasara altına almaya çalıştıkları bilgisi geldi. Biz her yerde olduğu gibi İstanbul Valiliği'nde de direnilmesini istedik. Teröristler kalabalık gelmişlerdi. İçeri girip, odaları aramışlar. Giremedikleri odaların kapılarını kırmışlar. Televizyon ve internette darbecilerin İstanbul Valiliği'ne girdiği haberleri yayılınca bölgedeki vatandaşlarımız toplanarak Valilik binasının önüne gelmişler. Kahveciler, lokantacılar, buralarda müşteri olarak bulunan vatandaşlar, kafe çalışanları ve esnaf... Tabi Babıali ve İstanbul Valiliği'nin sembolik bir önemi var. Vatandaşın baskısı ve darbeci teröristlere yönelik dik duruşu, bu hainleri dışarı çıkmak ve teslim olmak mecburiyetinde bıraktı.

EMNİYET HEPSİNİ GÖZALTINA ALDI

-Valilik makamını terk etmek bir yerde darbenin İstanbul'da başarısız olduğu anlamına gelmiyor mu?

Elbette. Halkımız Valilik binasının içerisine girdikleri sırada darbecilerle ilgili her yerden başarısızlık ve hezimet haberleri geliyordu. Artık o saatte başarısız olduklarını anlamışlardı. Bu moral bozukluğu içerisinde Valilik binasını terk ettiler. Tabii ellerini kollarını sallayarak çıkamadılar. Emniyet Kuvvetlerimiz gelerek hepsini gözaltına aldı.

KÖPRÜ ÇOK KRİTİKTİ

-En son köprüde teslim oldular. Köprüdeki operasyon neden uzun sürdü?

Köprünün stratejik bir önemi vardı. Darbeci teröristler de bunun farkında olduğu için köprünün işgaline önem veriyordu. Orada yoğun mücadele, büyük sıkıntılara yol açabilecekti. Vatandaşımızın ve polisimizin cansipârâne mücadelesiyle sabahın ilk saatleriyle darbeciler silahlarını bırakarak Emniyet Kuvvetleri'ne teslim oldular.

İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE ASLA OLMAZ OLMADI

-İşkence ve kötü muamele ile ilgili iddialar için ne söylemek istersiniz?

Özellikle dış basında çıkan haberler gerçekleri yansıtmıyor. Bu konuda Emniyet Kuvvetlerimiz ve yargımız çok dikkatli davranıyor. Gözaltına alındıktan sonra o insanlara kötü muamele etmek, bizim adalet anlayışımıza sığmaz. Emniyetimizin, hâkim ve savcılarımızın bu konuda çok titiz bir çalışma içerisinde olduğunu biliyorum.

ÖĞRENCİLER MAĞDUR OLMAYACAK

-Okullar Eylül ayında sorunsuz olarak başlayacak mı?

Okullarımızda şu an itibariyle bir gecikme görünmüyor. Kapatılan okullarla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı'mız kapsamlı bir çalışma yapıyor. Tek bir öğrencinin mağdur olmaması için titiz çalışma yapılıyor. Bu konuda vatandaşlarımız hiç endişe etmesin.

GÖREVDEN ALMALARDA ÇOK TİTİZ DAVRANILIYOR

-İstanbul'da çok sayıda kamu görevlisi görevinden alındı. Bu konuda titiz davranılıyor mu?

Valiliğimize bağlı bir çok kurumda terör örgütüyle bağlantılı ya da ilişkili personelle ilgili detaylı inceleme ve araştırma sürecinden sonra belli rotasyonlar ve açığa almalar yapılıyor. Her açığa alınan suçlu anlamına gelmiyor. Burada yasal idari bir tedbir uygulanıyor. Suçlu ve suçsuz, titiz bir çalışma ile ayıklanıyor. Son derece dikkatli davranmaya çalışıyoruz. Biz devletiz. Vatandaşlarımıza haksızlık yapmak gibi bir lüksümüz yok. Bu yapının bürokrasiden temizlenmesi için çok dikkatli ve hassas bir çalışma yürütülüyor.

OHAL VATANDAŞIMIZIN HAYATINI ETKİLEMEYECEK

-Türkiye çok büyük bir tehlike atlattı ama çok hızlı normalleşiyoruz. OHAL uygulamaları sokaktaki insanı etkileyecek mi?

Türkiye büyük bir tehlikeyi, en az hasarla atlattı. Önemli bir travma yaşadık ama bunu süratle atlatacağız. Bu tehlikeli yapıyı bünyemizden tamamen atarken vatandaşımızın huzurunun, günlük olağan hayatının etkilenmemesi için büyük özen gösteriyoruz. Devletimiz, hükumetimiz ve vatandaşlarımız elbirliğiyle hızlı bir çalışma yürütüyor. OHAL ilan edilmiş olmasına rağmen vatandaşımızın günlük hayatına dokunan hiçbir kısıtlayıcı karar almamaya çalışıyoruz. Bu zor dönemi en kısa zamanda atlatacağız. Ama Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi gevşememeye özen gösteriyor, teyakkuzda olmaya da devam ediyoruz. Bizler bu memleketin, bu devletin bekası ve halkımızın daha huzurlu, daha mutlu, daha müreffeh yaşaması için azamî gayreti gösterip, bu uğurdaki mücadelemize yılmadan devam edeceğiz.