Kürtlerin 'EVET' demesi için 3 sebep!
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, 16 Nisan referandumunda 'Kürtler neden evet demeli" sorusuna cevap verdi.
ABONE OLUğur Kurban / Haber7.com
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu gündemdeki konular hakkında sorularımıza cevap verdi.
Cumhurbaşkanlığı sistemiyle Kürt sorununun çözümünün önündeki en büyük engellerden bir tanesi olan vesayet sisteminin kalkacağını söyleyen Yapıcıoğlu, 'bölgede 'EVET' yönünde olumluya doğru bir artışın olduğunu görüyoruz.' dedi.
İşte Yapıcıoğlu'nun Haber7'ye yaptığı açıklamalar:
NEDEN EVET!
"18 maddelik anayasa değişiklik paketini incelediğimizde artı ve eksilerini farklı kefelere koyduğumuzda artıların ağır bastığını ve bunun memleketin faydasına olacağını gördük. Bu yüzden de desteklenmesi gerektiğini kararlaştırdık.
Madde madde tek konuşulsa bile her bir maddeyle ilgili ayrı bir gerekçe söylenebilir. Mesela yargının bağımsızlığıyla birlikte tarafsızlığının vurgulanıyor olması, seçilme yaşının 25'den 18'e indirilmesi,iki başlılığın ortadan kalkacak olması...
Vesayet sisteminin geriletilecek olması en önemli sebeplerden biridir. Vesayet sisteminin geriletilmesi ile Kürt sorununun önündeki en büyük engellerden bir tanesini ortadan kalkacak. Sıkıyönetimin tarihe karışacak olması, askeri yargının ortadan kalkacak olması gibi birçok sebep var.
Bütün bunları üst üste koyduğumuzda 'eksik bulmakla birlikte, hatta bazı maddeleriyle ilgili bunlar daha farklı olsaydı keşke demekle birlikte' bütünsel olarak değerlendirdiğimizde desteklenmesi gereken bir paket olduğu kanaati bizde hasıl oldu.
KÜRTLERİN EVET DEMESİ İÇİN EN ÖNEMLİ 3 SEBEP
Birincisi:
Kürt meselesinin çözümünün önündeki en büyük engellerden bir tanesi vesayet rejimidir. Bu vesayet rejiminin geriletilmesi meselenin çözümünü daha da kolaylaştıracaktır.
İkincisi:
12 Eylül'de Kürtler katmerli bir zulüm gördü. Mesele Diyarbakır Cezaevinde yaşananlar...
12 Eylül rejimiyle hesaplaşma adına, 12 Eylül rejiminin getirmiş olduğu anayasayı kısmende olsa değiştirme adına Kürtler bu değişikliğe 'EVET' demelidir.
Üçüncüsü:
Osmanlı'nın son dönemindeki İttihat Terakki ve yine Cumhuriyetin ilk yıllarındaki İttihat Terakki'nin uzantısı tek parti döneminde Kürtler çok büyük zulümler yaşadılar, belki tarihlerindeki en büyük zulümleri yaşadıkları dönem o dönemlerdir. Mesele Dersim katliamı tek parti döneminde yaşanmıştır.
Şuandaki sistem tek parti döneminin getirmiş olduğu işte 'kurucu irade' dedikleri bu sistemin yani Kemalist düşüncenin geriletilecek olması yine Kürtler açısından çok önemli bir sebeptir.
BÖLGEDE OY TAHMİNİ
Herhangi bir anket yaptırmadıklarını söyleyen Yapıcıoğlu, "Şu anda 'EVET' diyeceğini açıklayan partilerin 1 Kasım'da toplam olarak aldığı oylardan daha yüksek olacağını düşünüyorum. Yani 'EVET' yönünde olumluya doğru bir artışın olduğunu görüyoruz." dedi.
KAYYUM'UN ETKİSİ
(Kayyum atanan belediyelerin Kürtlerin kararı üzerinde etkisi) Her yerde atanan kayyumların önceki belediyelere göre daha iyi çalıştığını söylemek zor. Bazı yerlerde olumlu yönde çalışmalarda bir artış var. Ben bu çalışmaların referandum sonucuna çok büyük bir etki edeceğini düşünmüyorum.
HDP TABANI 'HAYIR'A GÖNÜLDEN DESTEK VERİYOR MU?
HDP'nin bölgede önceki seçimlere göre daha zayıf bir kampanya yapmasında ve katılımın azlığında, Demirtaş'ın cezaevinde olması mı? yoksa tabanının buna gönülden destek vermemesi mi etkili oluyor?
HDP, 'HAYIR'a parti olarak destek veriyor, fakat iki genel başkanları cezaevinde, partinin ağır toplarından bazıları cezaevinde bazıları yurt dışında, mutlaka bu onların propaganda çalışması yapmasını olumsuz etki yapmıştır.
HDP'LİLERİN BİR KISMI 'EVET' OYU VERECEK
Parti yönetiminin önemli bir kısmının yürekten 'HAYIR' dediğini düşünüyorum ama taban için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Daha önce HDP'ye oy vermiş insanların önemli bir kısmı, HDP bütün gücüyle sahada olsaydı bile 'HAYIR' demeyeceğini, bir kısmının 'EVET' oyu vereceğini bir kısmınında sandığa gitmeyeceğini söylemek mümkün...
HDP'NİN TÜRK SOLUYLA İLİŞKİSİ
HDP üst yönetiminin ideolojik yapısıyla Türk solunun arasında çok büyük bir fark yok. HDP'nin Türk soluyla birlikte yürümesi ve onların ideolojik olarak dümen suyundaymış gibi bir resim vermesi HDP'nin tabanında bir kısım üzerinde rahatsızlık oluşturdu.
Fakat bundan daha büyük rahatsızlık oluşturan husus, PKK'nın kendisi dışındaki Kürtler ve Barzani'yi hainlikle suçlamaları gibi olumsuz söylemleri milli duyguları ön planda olan Kürtlerde ciddi rahatsızlık oluşturdu.
KÜRTLERİN HDP'DEN UZAKLAŞMASINDA EN ÖNEMLİ ETKEN
En önemli etken ise, 6-8 Ekim'den sonra çözüm sürecine rağmen tırmandırdıkları şiddet, çukur siyaseti ve o çukurlarda bu milletin 7 bin çocuğunu gömmüş olmaları çok ciddi bir darbe vurdu. Üstelik bu masanın devrilmesi, yüzde 13'ün üzerindeki bir oy ve 80 milletvekili elde etmesinden sonra oldu.
HDP'nin tabanında "bunların siyaseten bizi götürebileceği bir yer yok, neticede bizim onlara vermiş olduğumuz oyları sanki Kandil'deki savaş baronlarının silahına verilmiş bir destekmiş gibi algılayıp şiddeti tırmandırdılar, bu nedenle desteğimizi çekmemiz gerekiyor diyen" ciddi bir kitle var.
HDP, 'HAYIR' DEDİĞİ İÇİN Mİ 'EVET' DİYORLAR?
HÜDA PAR bu değişikliklerin memleketin faydasına olduğunu tespit ettikten sonra kimin buna 'EVET' dediğine bakmadan 'EVET' der.
HÜDA PAR, 'EVET' kararı aldıktan sonra, şu anda 'EVET' diyenlerin tamamı 'HAYIR', 'HAYIR' diyenlerin tamamı da 'EVET' demiş olsaydı, HÜDA PAR yine 'EVET' diyecekti. Bizim varlık nedenimiz HDP karşıtlığı değil.
YÜZDE 10 SEÇİM BARAJI
(Başbakan Binali Yıldırım'ın yüzde 10 barajı düşebilir sözleri)
Seçim barajının sadece düşmesi yetmez. Seçim barajı yönetimde istikrar olsun diye getirildi. Şimdi yeni gelecek sistemde koalisyonlar dönemi kapanacak. Yeni sistemde gensoru kalktığından Cumhurbaşkanı'nın indirilmesi mümkün olmayacağı için 5 yıl boyunca iktidarda kalacaktır. Bu anlamda da istikrar oturmuş olacaktır.
Bunlar seçim barajının kaldırılması gerektiğini çok net bir biçimde ortaya koymaktadır. Seçimde barajın olmaması temsilde adaletin bir gereğidir. Yeni sistemde yönetimde istikrar sağlanacağı için barajın tamamen kaldırılması gerekir.
OHAL'DE REFERANDUM
Şuandaki OHAL ile geçmişteki OHAL’i karşılaştırdığımızda o şiddetli uygulamaların tekrar edildiğini söyleyemeyiz.
Bazılarının dediği gibi OHAL döneminde referandum mu yapılır? Bunlar abartılı değerlendirmeler. Çünkü 12 Eylül askeri darbesinden sonra sıkı yönetim ve OHAL devam ederken 1983’te Meclis seçimleri, akabinde 84, 89, 94 ve 99 yılında belediye seçimleri yapıldı. Biz o dönemlerde bu propagandaların yapıldığını gördük bugünkünden daha zor şekilde yapılıyordu. Bugün herhangi bir engel yok.