Cevat Akşit: Avrupa batacak, biz yükseleceğiz

İlim adamı Prof. Dr. Cevat Akşit, Ukrayna-Rusya savaşında Batı'nın ikiyüzlü tavrına yönelik yaptığı değerlendirmede, Avrupa'nın batacağını, Türkiye ve Müslümanların tekrar yükseleceğini söyledi

ABONE OL
GİRİŞ 04.04.2022 06:09 GÜNCELLEME 07.04.2022 22:17 RÖPORTAJ
Cevat Akşit: Avrupa batacak, biz yükseleceğiz
  • "Avrupa batacak, biz yükseleceğiz inşallah"
  • "ABD'li papazlar, 'Herkesi hallettik, Anadolu insanını bozamadık' dedi"
  • "Ben paşalara bile dinimizi öğrettim, hayır demediler"

Prof. Dr. Mustafa Cevat Akşit, çevirisini yaptığı büyük Türk alimi İmam Serahsi'nin el-Mebsut eseri üzerine başlayan röportaj serimizin üçüncü bölümünde, toplumsal ve ruhsal hastalıklar özelinde Avrupa ve Türkiye'nin geleceği hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Ukrayna-Rusya savaşının ardından Batı'nın ikiyüzlü tavrını değerlendiren Akşit Hoca, "Avrupa batacak, biz yükseleceğiz" dedi.

Bir önceki bölümde Ramazan ayı ve ilim üzerine önemli mesajlar veren Akşit, bu bölümde günümüz gençliğinin sorunlarına, kendi hayat hikayesinden örnekler vererek değinmeler yaptı.

Akşit, Anadolu insanına yönelik umudunun olduğunu, şu sözlerle aktardı:

Mayamız sağlam ama bilgiler kısılmış. Onun için bocalamamız buralarda. Bu işler yavaş yavaş oluyor. Önümüz iyi diye görüyorum ben.

İşte Cevat Akşit Hoca ile gerçekleştirdiğimiz röportajın üçüncü bölümü...

"İMAN, ANADOLU İNSANININ MAYASINDA VAR"

- Saygıdeğer hocam, bir röportajınızda, "Anadolu insanının mayasında iman vardır" demiştiniz. Hatta ABD'deki bir grup papazın, "Herkesi hallettik (ahlakını bozduk), ama Anadolu insanını bozamadık. Sarhoşu bile Peygamberine sövdürmüyor" sözünü aktarmıştınız. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?

Prof. Dr. Cevat Akşit'ten Ramazan mesajı: Müslüman her sahada bir numara olmalı

Cevat Akşit, el-Mebsut'u anlattı: Günümüz insanlarına ışık tutan, muazzam bir eser

Hasan Basri Çantay hocamın ağzından duydum, ölmeden bir hafta evvel. Papazlar toplanmışlar ABD'de. Onu bir şekilde elde ettim ben. Diyor ki papaz, İslam alemini darmadağın ettik diyor. Mesele ben Suriye'de dolaştım, çöpçüye soru sordum. Kaç soru sorduysam cevap verdi. Tahsili yok bir şeysi yok. Müctehid kesiliyor. Ama bizim insanımız böyle değil değil mi? 'Ben hoca değilim, bunu hocaya sorun' der. Bu ehli sünnet itikadı, Hanefi mezhebi esasları bizim DNA'mız olmuş. Onun için 15 Temmuz'da çıplak kadın gitti tankın önüne yattı. Papaz diyor ki bir türlü halledemedik diyor. Sarhoşun yanında Muhammed'e sövsen seni öldürür diyor. Öyle bir Anadolu insanı var diyor. 

"AVRUPA BATACAK, BİZ YİNE YÜKSELECEĞİZ İNŞALLAH"

Hocam biraz Batı hayranlığı meselesine gelmek istiyorum. Son olarak Rusya'nın Ukrayna saldırısı sonrası Batı'nın ikiyüzlü tavrı ortaya çıkmış oldu. Sırf mavi gözlü, sarı saçlı ve Avrupalı olan çocuklar, Batı için Suriye, Irak ve Yemen'de ölen çocuklardan daha kıymetli görüldü. Batı hayranlığı neden kaynaklanıyor? Batı, bizden daha mı medeni?

Avrupa batacak arkadaş, neden? Ben çok gittim. Fransa'da bütün camileri ben açtım. ABD'de keza bütün eyaletlere gittim. Homoseksüellik olduğundan kadınlar çocuk yapmıyor. Çocuk yapmak zahmetli bir iş. Erkekler de yıkılacak. Ekonomileri çok bozuk. Ben siyasetçi değilim, ben partili değilim. Türkiye onlara göre çok iyi. Yavaş yavaş düzelmeye çalışıyor. Onların bozmaya çalışmasına rağmen. İnşallah önümüz açık. Onlar batacak, biz gene yükseleceğiz inşallah. Ama sonra tabi kıyamete kadar her şey bozulacak ya. 

- Hocam, çevirisini yaptığınız Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi'nin Levamiul Ukul adlı eserinin, toplumsal hastalıklar ve kişilik kaybını önleyerek ebedi mutluluğa ulaştıran hadislerden derlenmiş olduğunu biliyoruz. Bugün toplumumuzda psikolojik hastalıklar, ruhsal bunalımlar tarihte olmadığı kadara artmış durumda. Bunda pandeminin de etkisi var muhakkak ama, siz bu durumu neye bağlıyorsunuz, ve çözümü nedir?

926'da çoktan Müslüman olmuş Türkler. Ehli Sünnet itikadı Hanefi mezhebi. Medreselerdeki resmi şey bu. Ama bizde taassup yok. Mesela Melikşah, Nizamülmülk baş yardımcısı. Şafii mezhebi imamıdır. Şafii mezhebinden diye onu dışlamamış. Ondaki yeteneği görmüş, baş yardımcısı yapmış. Halbuki o devirde Bağdat'da Şafiiler Hanbelileri, Hanbeliler Şafiileri Müslüman saymıyor. Kanlı bıçaklı savaşıyorlar. Bir çuval altın vermiş, onlara da medrese kuruyorlar bunlara da. Böyle bin sene bunlar öğretilmiş bize. Bunlar bizim atasözümüz olmuş, deyimlerimiz olmuş. Türkümüz olmuş. 'Bana bakma benim yârim var' türkü değil mi? Hadistir. 

"İNSANLARA BİLGİ AKIŞI KESİLMİŞ, DARMADAĞIN OLMUŞ"

Şimdi İsmet Paşa döneminde biliyorsunuz tamamen yasaklanmış. Haram günah dedin mi gidiyordun mahkemeye. Ben 1971'de Erzurum'da okul müdürüyken namaz vakitleri bir saat erken oluyordu. Öğlen namazı 11'de oluyordu. Hocayım, hoca yetiştiriyorum, namaz kılamıyordum beyefendi. Kapımı kilitliyordum öyle kılıyordum. Ankara'dan müfettiş geldi, eksi 25. Benim bina, karşısında cami var. Cumaya buraya git dedim. Niye dedi. Eksi 25. Çünkü o camiyi ben ısıtıyorum dedim. Sana sordular mı dedi. Çünkü benim saham değil o. Cami başka okul başka. Orayı tatbikat camisi olarak kullanıyorum dedim, 'şimdi oldu' dedi. Talebeleri orada vaaz etmeyi öğretiyorum. Bu adam buradan buraya eksi 25 iken giremedi, beni namaza girerken görmesinler diye. Te uzaklardan geçti geldi. Öyle bir hava vardı 71'de. Şimdi nereden nereye gelindi. Öyle bir devir geçmiş Türkiye'de. Şimdi televizyon da var. Bilgi verilmemiş, darmadağın olmuş.

Avrupa'nın mülteci ikiyüzlülüğü: Kanlar içinde kaldılar

Avrupa'da skandal uygulama: Ukraynalılar için göçmenleri attılar

"BEN PAŞALARA KARŞI DİNİMİZİ ÖĞRETTİM, HİÇ HAYIR DEMEDİLER"

Kanal7'de uzun süre konuştuk ya çok meşhur olduk o zaman. Sokakta kadının biri geldi üstü başı çıplak, atladı üstüme sarılmak için. Ben de göğsüne bir vurdum çok bozuldu. Ben dedi seni babamdan çok seviyorum dedi. Ama dedim ben senin baban değilim. Benim kalbimde kötülük yok dedi. Ben babamdan çok seviyorum seni dedi. Neden günah olsun dedi bana. Dedim Kur'an'da Allah'ın emri var. Kadınlar yüzünü, elini, ayağını dışında erkeklere gösteremezler. Bunlar niye günah olsun diyor. Bir adam diyor ki ben cami yaptırdım, okul yaptım, hastane yaptırdım. Ama hocam akşam bir kaç kadeh rakı içmeden duramıyorum, günah olmaz değil mi hocam diyor. Şimdi bilgisiz... O devirde hocalar da bilmiyor. 'Kardeş olun, temiz olun, birbirinizi sevin' dışında bir haram helal öğretilmiyordu. Hala da devam ediyor. O devir geçti. Ben paşalara karşı dinimizi öğrettim, hiç hayır demediler. Bizim mayamızda bu var. Her türlü üniversitede ders okuttum. Edirne'de sarhoş beni gördü, hoş geldin demiyor sürgünüm ya... Mühendislik-mimarlık başındaki adam. Ayık gezmiyor. Ağzında sigarayla. Namaz kılar mısın? dedi. Kılarım dedim. Hepsini mi? Hepsini dedim. Sapsarı oldu adam. Ama ben hiç namaz kılmayanlarla kavga etmedim dedi. Rahatladı. Profesör ama hiç kanun bilmiyor. Böyle, Türkiye'nin hali bu. Öğreti kesildi. Şimdi 52'de Demokrat Parti gelince İmam Hatipler açıldı. 79'da İslami İlimler, Yüksek Lisans Enstitüleri açıldı. Şimdi yeni duydum, imam mezun olacaklara, akademi mezunu olmadıkça görev verilmeyecek. Müftü-Vaiz de Haseki'yi geçecek. Şimdiye kadar imam bilmiyor fıkhı. Secdede ayaklar yukarı değse geçmez.

"MAYAMIZ SAĞLAM AMA BİLGİLER KISILMIŞ"

Ben bir yere gittim, Kurra Hafız. İmamın arkasına geçirdiler beni adamın ayaklar havada. Namazı yok. 300 kişiler camide, çok seviliyor. Bu namaz olmaz desem dövecekler dedi. Gittim müftüye, 'oo hocam hangi rüzgar attı sizi'... Senin dedim falan camide imamın namaz kılmayı bilmiyor hocam dedim. Ben dedi murakıp gönderiyorum. Fıkıh bilgisi kıt, sıfır. Şimdi insanlar yavaş yavaş geçiyor. Bizim aslımız temiz, mayamız sağlam, ama böyle bir kesinti olmuş, onun için bu televizyonla aramıza çok şeyler girmiş. Ama insanımız reddetmiyor. Profesör de paşa da, hatta Bornova Toplu Okulu'nda birinci oldum. İstediğin yere tayin edeceğiz dediler. Hayır dedim, vatanın her yeri mukaddes. Çektim kurayı, Bornova çıktı. Babam hoca olduğu için askere almamışlar. Ölürken demiş ki 'askerlik gibi şerefli bir hizmeti yapamadığım için çok üzgünüm hanım' demiş. Bunu bildiğim için, nöbetçi olduğum gün bütün subaylara gidin yatın derdim. Sabaha kadar babamın yerine nöbet tutuyordum. Paşa bunu duymuş. Hemen geldi. Bir de beni tefsir okurken yakaladı. Tefsir okuyoruz askerde. Yakalandık. Garanti dedim 2-3 ay içerideyiz. Çok disiplinli bir paşa. 'Mustafa, seni çok seviyorum evladım. İki fakülte bitirmişsin, hala gözün okumakta'. Paşamız bu bizim. Tefsiri gördü askerlikte. Ben bundan sonra bütün birliklere yazı yazacağım, nöbetçi olduğun gün nöbet tutma, topluca topla dedi askerleri, din dersi okut dedi. Bunlar bir şey bilmez Mustafa dedi. Hakikaten bütün birliği topladım, 6 kişi guslü bilen çıktı. Mayamız sağlam ama bilgiler kısılmış. Onun için bocalamamız buralarda. Almanya'dan aradı kadın. Ben sizi dinleyerek Müslüman oldum ama oğlum erkeklerle yatıp kalkıyor. Orada homoseksülellik var ya. Oğlu polisi aramış evden attırmış annesini. Yani bilgi eksikliğinden dolayı işler karıştı ama şimdi yavaş yavaş düzeliyor.

Benim ileriye yönelik umudum var. Şu Diriliş'in, Osman'ın oynaması. İsmet Paşa döneminde oynaması mümkün müydü? Bu işler yavaş yavaş oluyor. Önümüz iyi diye görüyorum ben.

KAYNAK : HABER7 | ÖZEL