Uğur Arslan: 3 kişiyi evlendiren cennetlik

Şiirleri ve oyunculuğu ile adından söz ettiren Uğur Arslan, şimdilerde ilgiyle takip edilen evlendirme programı yapıyor. Bekarları evlendirerek adeta bu alanda uzman olan Arslan boşanma üzerine bir hayli kafa yormuş...

ABONE OL
GİRİŞ 30.12.2010 13:25 GÜNCELLEME 30.12.2010 13:25 RÖPORTAJ
Uğur Arslan: 3 kişiyi evlendiren cennetlik

Nursel Tozkoparan'ın röportajı

Kanal 7’de uzun yıllar mesai arkadaşlığımız oldu Uğur Arslan’la.
Tabiri caizse televizyonculuğun şifrelerini çok iyi bilir. Yaptığı işlerin uzun soluklu olması bunun bir ispatıdır. Sadece televizyon programları ile değil, yazdığı şiirler ve oyunculuğu ile de kendinden söz ettirmiştir.

Son yıllarda rağbet gören evlilik programlarından birini partneri Songül Karlı ile birlikte başarılı bir şekilde yürütmekte. Yaptığı programa o kadar kendini kaptırmış ki deyim yerindeyse evlilik üzerine söz sahibi olmuş durumda. İşi daha da ileriye götürerek “ ideal eşi bulmanın 100 yolu” ve “boşanmayı önlemenin 100 yolu” diye iki kitap yazmaya başlamış.
Uğur Aslan ile sohbetimiz yaptığı evlilik programıyla başladı. Evlenmek için televizyona çıkanların psikolojileri ve daha çok kimler olduğunu konuştuk.
Sohbetimiz kendi evliliği ve programın evliliğine etkisi olup olmadığı ile devam etti. Oldukça eğitici bir sohbet oldu benim için. Tavsiyem evlenmek üzere olanlar ve boşanmak üzere olanlar bu röportajı muhakkak okusun.
Evlenecek olanlar ideal eşlerini bulup bulmadıklarını test edecekler.
Boşanmayı düşünenler de kesinlikle boşanmaktan vazgeçeceklerdir.

Bugüne kadar kaç kişiyi evlendirdiniz?
ahmini 250 çift evlendi. Program dördüncü yıla girdi, 250 çift yani 500 kişi evlendi.

Deniz Feneri yardım programından sonra evlilik programına geçişin nasıl oldu?
Aslında çok yabancı değildim evlilik formatına. Deniz Feneri’ne o dönemde geçim sıkıntısı nedeniyle evlenemeyen gençler başvuruyordu. Onların evlerini döşüyorduk ve evlendiriyorduk. Hatta kız istediğimiz bile oldu. Evlilik programına geçiş biraz tesadüf oldu. 4 yıl önceki şartlar da bunu gerektirdi. Çünkü hep işin temeline bakarım. İki insanı birbiriyle evlendirmek nedir? Nasıl bir iştir? Hayırlı bir iştir. Benin anneannem ve annem hep şöyle derdi; “3 çifti evlendiren cennete gidermiş.”
Siz cenneti garantilediniz o zaman…
250 çifti evlendirdik herhalde komple ekip olarak gideriz. İki genci evlendirmenin hayırlı olduğuna dair birçok hadis de var. Bu işin biraz manevi yanı... İşin bir de popüler, magazin kısmı var ki bu işler çok ilgi çekiyor artık. Başladığımda bu işin bu kadar ilgi çekeceğini beklemiyordum. Her geçen gün inanılmaz bir şekilde izleyicisi de artıyor. 

EVLİLİK PROGRAMLARI, BİR TÜR EVLİLİK YOLU HALİNE GELDİ

Başvurularda da her yıl artış var mı?
Tabii artıyor. Show TV’de de yılbaşında başlayacak ve 4 büyük kanalın 4 tane evlilik programı olacak. Artık televizyonda eş bulmak halkın gözünde legal hale gelmeye başladı. Artık anneler çocuklarını evlendirmek için ellerinden tutup bize getiriyorlar. Bizim programımızın bir kuralı var. 21 yaşından küçük olanları annesiz veya babasız kabul etmiyoruz. 65 yaş üstünü de yine evlatsız kabul etmiyoruz. Çünkü çok yaşlı olanlar sağlıklı karar veremeyebilir. Ruh sağlığı yerinde olamayabilir. Dolayısıyla bu tür programlar bir evlilik yolu haline geldi.

Müracaat edenlerin ortak özellikleri nedir?
Bir kere müracaat edenlerin hep zayıf taraflarını inceliyorum. En zayıf tarafları yalnızlık. Onlara ön ayak olabilecek, baş göz edecek ne bir akrabaları ne de bir komşuları var. Ortak özellikleri kalabalıklar içinde yalnız olmaları. Ayrıca maddi açıdan biraz daha zayıf kesimin insanları. Bir yuva kurmak istiyorlar ama bir kişinin maaşını daha eve girmesiyle daha rahat geçinebileceklerini düşünen insanlar çoğu. Sonra bir şekilde eşinden ayrılanlar. Alkolden, şiddetten ya da diğer nedenlerden eşinden ayrılmış olup da tekrar başında bir eş olmadan yaşayamayacağını düşünen, çocuklarıyla sokakta kalma korkusu olan ev kadınları. Aslına bakarsanız daha ziyada maddi ve manevi açıdan çok da rahat hayatı olmayan, bir takım problemlerle boğuşan insanlar başvuruyor.

TÜRKİYE’DE EVLENEN ÇİFTLERİN ÜÇTE BİRİ İLK BEŞ YIL İÇİNDE BOŞANIYOR

Evlilik kararı veren her çifti evlendiriyor musunuz?
Bazen çok hızlı karar veren çiftler oluyor. Bir günde anlaşıyorlar ve üçüncü günde evlenmeye karar veriyorlar. Kamera arkasında da; “Acele etmeyin, biraz birbiriniz tanıyın, ailelerinizi tanıyın” diye ikna ettiğimiz oluyor. Ama bazen de ne yazık ki bu ilk görüşte aşk denen şey ekranda, canlı yayında da oluyor ve insanlar üç günde evlenmeye karar veriyorlar. Tabii bu biraz bizi tedirgin ediyor. Aşkın gözü kördür derler ya çok hızlı karar verildiğinde insanlar birbirlerinin hatalarını göremeyebiliyor. Evlendikten sonra aşk bitmeye başlayınca insanlar birbirlerini daha iyi tanıyor. O zaman sorunlar ortaya çıktığında ayrılık getirir diye korkuyoruz. O nedenle uyardıklarımız ve sanki elimizde olmayan nedenlerden dolayı onların düğünlerini erteliyor gibi yaptığımız çiftler oluyor.

Siz frene basıyorsunuz…
Evet. Ben bu 250 çiftin en az üçte birinin boşanmasını bekliyorum. İstatistiklere göre Türkiye’de evlenen çiftlerin üçte biri ilk 5 yıl içinde boşanıyor. 

EVLENMEK İÇİN EKRANA ÇIKANLARIN SOSYAL CESARETLERİ ÇOK FAZLA

Ekrana çıkıp evlenmek isteyenlerin psikolojilerini nasıl buluyorsun?
Psikolojilerinin bozuk olduğunu düşünmüyorum. Ama bu insanların sosyal cesaretlerinin fazla olduğunu düşünüyorum. Toplum içinde her şeyini anlatacak, konuşacak, tüm Türkiye’ye evlenmek istediğini ilan edebilecek kadar fazla cesaretli insanlar olduğunu düşünüyorum.” Ben olsam bu kadar cesur olabilir miydim?” diye bazen ben bile kendime soruyorum. Onları çok cesur buluyorum. Psikolojik açıdan bu bir eksiklik midir? Ona bir şey diyemeyeceğim. Ama toplum içinde her şeylerini konuşmakta bir sakınca görmeyen insanlar.

KADIN GÜZELSE DAHA ÇOK İZLENİYOR

Seçim yaparken kriterleriniz nelerdir? Muhakkak reytingi düşünüyorsunuzdur.
Güvenlik açısından ve izlenme oranı açısından kriterler var. Güvenlik açısından bir kere o kişinin resmen boşanmış olmasını kâğıtla görmek istiyorlar, sabıkasının olmadığına ve ruhsal sağlığının yerinde olduğuna dair bir takım belgeler isteniyor.

Bir de izlenme oranı açısından kriterler var. Bir kere tesettürlü olsun ya da olmasın kadın güzelse insanlar daha çok izliyorlar. Erkeklerde ağzı laf yapan, hoş sohbet,  güler yüzlü, varlıklı ve karizmatik olanlar daha çok izleniyor. Varlıklı ve şehirli erkekler daha çok reyting alıyor. Mesela kırsal kesimden gelmiş ama ağzı çok iyi laf yapan, nüktedan, hoş sohbet ve yine varlıklı kişiler de çok izlenebiliyor. Dolayısıyla 4 yıldan bu yana her gün devam ettiği için insanların ilgi çekme profillerini de seçebiliyorsunuz. Ve işte o çektikleri ilgiye göre de o kadar çok talipleri oluyor onların. Çok izlenenin çok talibi vardır.

Size çıkan çift başka bir evlilik programına gidiyor mu? Evlilik programları arasında bir sirkülasyon var mı?
Bu evlilik programlarının müdavimleri var. Bunlar program program geziyorlar. Toplasanız belki de 20 kişidir. Ama bir hafta bu programa, bir hafta o programa geziyorlar. Aslında ben bu müdavimleri almaya çok taraftar değilim. Ama bazen bizde de başka programlar da oluyor. Başka programa çıkmış sonra gelip bizde de şanslarını deniyorlar. Orayı denedim olmadı belki kısmetim bu kapıdadır diye geliyorlar.

ARTIK ÖZEL HAYATIMDA DA EVLENDİRMEYE BAŞLADIM

Program dışında özel hayatında da çöpçatanlık yapıyor musun?
Özel hayatımda ben o işlerden kaçardım ama evlilik programına başladıktan sonra artık özel hayatımda da evlendirmeye başladım. Mesela arkadaşlarım gelip, “Ben televizyona çıkmam ama beni de bir evlendir. İşim var çalışıyorum, programa gelemem beni evlendir diyenler” oluyor. En son benim saçımı yapan, beni programa hazırlayan kuaförümü evlendirdim. 

Evlilik programı sunan sunucuların evliliklerine gelmek istiyorum. Evli misin?
Ben 8 yıldır evliyim ve biri 5 biri de 2 yaşında iki çocuğum var. 

YASTIK DEĞİŞİR AMA KADER DEĞİŞMEZ

Evlilik programı yapman evliliğini etkiledi mi?
Programı yapmaya başladıktan sonra evliliğime dört elle sarıldım doğrusu. Çünkü programda aldığım çok önemli dersler oldu. Atalarımızın; “Yastık değişir ama kader değişmez” diye çok enteresan bir lafı vardır. 3 – 4 kere evlenen insanlar var. Mesela öyle ki kadın 4 kere evlenmiş 4’ünde de kocası alkolik çıkıyor. Mesela 3 kere evlenmiş 3’ünden de şiddet görmüş. İki kere boşanmış ikisi de kayınvalidesi yüzünden gibi. Aslında bu biraz insanın kendi özellikleriyle de ilgilidir. Siz kimseniz ve neyseniz bir şekilde onu buluyorsunuz. Bir elmanın öbür yarısı dersiniz ya aslında aynı öbür yarıyı buluyorsunuz. Çünkü o çekici geliyor size.

İKİNCİ EVLİLİKLERİN YÜZDE 85’İ BİRİNCİDEN KISA SÜRÜYOR

Bu program sayesinde öğrendiğim bir şey daha var. Bizde; “Gelen gideni aratır” diye bir söz vardır. Ne yazık ki hiçbir zaman ikinci eş birinciden daha iyi olmuyor. İkinci evliliklerin yüzde 85’i birinciden kısa sürüyor. Sonra hemen 3’üncü arayışına geçiyor. Ve bu işin sonu gelmiyor. Gidebildiği yere kadar gidiyor. Dolayısıyla birinci evliliği çok iyi seçip, iyi bir evlilik yapıp ve onun için elinizden geldiği kadar mücadele etmek en doğru olanı. Ben 4 yıllık evlilik programından bu sonucu çıkardım. “Bu biter, boşanıp bir daha evlenirim” düşüncesi sonu olamayan bir düşünce.

Doğru eşi bulduğuna inanıyor musun?
Kimse dört dörtlük değildir. İnsanlar evlilikte karşılarına eşlerinden daha iyisinin çıkmayacağını düşünmeliler. Evlendikten sonra kendime; “Keşke eşimle değil de şu kadınla evlenseydim dediğim oldu mu?” diye soruyorum. Eşimle evlendikten sonra,  8 yılda keşke şu kadınla evlenseydim dediğim biri çıkmadı. Bunu çıkarmamakta biraz da fayda var. Bu insanın elinde olan bir şey.

AŞK BİTEBİLEN BİR ŞEYDİR

Evliliğin aşkı öldürdüğüne inanıyor musun?
Evet. Aşk evlilikleri de3 ay ila 3 yıl arasında bitiyor. O yüzden evliliği sadece aşka dayandırmamak çok önemli. Aşkın yanında başka dayanaklar da bulmak gerekiyor. Bu belki birlikte kurulmuş bir iş, sevgi, saygı, çocuk ya da çocuklar olabilir. Evliliğinizi ayakta tutacak bir takım farklı destekler, dayanaklar da olmalı. Çünkü aşk bitebilen bir şeydir. İlk evlendiğinizde “karıcığım ya da kocacığım sana aşığımın” yerini 3 yıl sonra “seni çok seviyorum veya senin şu tarzına, özelliğin hayranım” sözü almalı.

Evlilikte keramet vardır derler ya. Evliliğin sana keramet getirdiğine inanıyor musun?
Bir kere evlenmeden önce meğerse ben hiç para biriktirememişim ve hiç mal sahibi olamamışım. Bunu öğrendim. Para biriktirmeye, bir şeyler almaya, borca girebilme cesaretine insan evlendikten sonra kavuşuyor. Bir de çoluk çocuğa karışırsanız geleceğe yönelik düşünmeye başlıyorsunuz. Evlenene kadar insan biraz daha günü birlik yaşıyor. Ama evlendikten sonra yarınları düşünme ihtiyacı ortaya çıkıyor.

Partneriniz Songül Karlı boşandı. Tekrar evliliği düşünüyor mu?
Evet, Songül Hanım şu anda bekâr. Geçtiğimiz yıl ayrıldı. Bence tekrar evlenmeli çünkü aile yaşantısını seven biri. O da programlarda ikinci evliliklerin birinciden de kısa sürdüğünü gördü. O arada insanın biraz düşünüp, kendi içine, derinliğine doğru biraz yolculuk etmesi gerekiyor. Hayattan beklentilerini iyice bir gözden geçirmeli. Daha sonra ikinci evlilik kararını vermesi gerekiyor. Sanıyorum Songül Hanım her ne kadar istese de ikinci evlilikten korkuyor diye düşünüyorum.

BİZDE YAŞ İLERLEDİKÇE KISKANÇLIK ARTIYOR

Kıskanç bir erkek misin?
İlk evlendiğimde kıskanç değildim. Fakat ilginç bir şekilde her geçen yıl kıskançlık dozumun arttığını hissettim. Normalde insan başta kıskanç olur ama bende kıskançlık artıyor. Babamda da bu böyle. Babam 60 yaşına geldi ama benden daha kıskanç. Bu artık bizim ailede mi böyle yoksa erkeklerin genel tavrı mı? Bizde yaş ilerledikçe kıskançlık artıyor.

Bence genetik sizinki… Çünkü erkekler genellikle evliliklerinin ilk yıllarında kıskanırlar. O güven oturduktan sonra çok kıskanmazlar.
Belki başlarda aidiyet duygusu yani bu benim eşim duygusu daha az oluyor. Birlikte yaşadıkça ve yıllar geçtikçe o aidiyet duygusu arttığı ve artık ayrılmaz bir parça haline geldiğiniz için belki daha çok sahiplenme ve daha çok kıskanma ortaya çıkıyor diye düşündüm. Kendimi böyle analiz ettim. (devam edecek)

Haber 7