Tesettürlülerin kuaförü: Fark edilmek istiyorlar
Kapalı kadınların saç bakımlarına gösterdikleri özen, kuaför salonlarını da özel hizmet vermeye yönlendirdi. Nursel Tozkoporan tessettürlülerim kuaförüyle konuştu. Çarşaflılar 300 TL'lik ne yaptırıyor? AK Parti'nin sektöre etkisi oldu mu?
ABONE OLNursel Tozkoparan'ın röportajı
Tam olarak hatırlamıyorum ama erken yaşlarda kuaförle tanıştım. Aklar biraz erken geldi hayatıma… Babaannem derdi ki;” olsun kızım döküleceğine beyazlasın, kınası var, boyası var”…
Nitekim de öyle…
Ama sonraları özellikle başımı örttükten sonra kuaför sorun olmaya başladı. Kaçak köçek, kuaförlerin bodrum katlarında, ya da ağda odalarında saçımız boyanırdı… Ya da kuaför salonu tanıdık olacakta, bize uygun bir ortam hazırlanacaktı…
Manikür, pedikür yaptırmaya gidince başımız kapalı ya biz ne anlarız muamelesi ile çömez kızlar için kobay olurduk. Tırnak etlerim acemi manikürcülerin elinde çok kanamıştır. Usta manikürcüye rica ettiğimiz de hep yoğun olurlardı… Müşterilerin de şaşkın bakışları da çabasıydı. Birçok alanda olduğu gibi kuaförde de bazı müşteriler, birlikte olmaktan rahatsız oluyorlardı…
Yıllar önceydi… Bahçelievler de Ömür Sitesinin önünden geçiyordum. Orda bulunan kuaför salonunda “tesettürlülere ait yerimiz var” tabelasını gördüm. İlginç geldi. Gerçekten bir kadın kuaförün içinde küçük bir oda ayarlanmış. Yıkama seti olan, aynası olan, koltuğu olan bir oda… Elbette çalışanı da bayan… Normal bölümde yani açık bayanlara hizmet eden bölümde de kapalı çalışan kızlar vardı… Çok enteresan bir yerdi…
Her yıl talebin artması ile o küçücük oda büyüdü, şimdilerde onlarca başörtülü bayana hizmet ediyor. Sadece başörtülü diye sınırlamamak lazım, erkek kuaföre işlem yaptırmak istemeyen birçok saçı açık bayanda var… Şimdilerde bu tarz kuaför salonlarının sayısı arttı ama 90 lı yıllarda çok önemliydi böyle bir yerin olması…
Birkaç gün önce yine kuaföre gittim… Sahibi Ali Küçüklerle bekleme salonunda karşılaştık. Onun için müşteri memnuniyeti çok önemli. Bana hemen bir kahvaltı hazırlattı… Üzerine de kahve… Sohbet ederken aklıma geldi, kayıt cihazına dokundum… Yıllar önce böyle bir yer açmanın risklerini ve öngörüsünü konuştuk… Sohbeti daha da koyulaştırarak sözü lider eşlerinin makyajına getirdik. Kendi eşinin saçı açık olmasına rağmen onu en çok destekleyen de sevgili eşi Havva Hanım olmuş… Hizmet sonsuz… Ayrıca kuaförde dünya işleri ile uğraşırken namazı kaçırma telaşı da yaşamıyorsunuz. Mescidi olduğu gibi ihtiyacı olanlar için örtüler de var…
Bildiğim kadarı ile ilk tesettür kuaförünü açan sizsiniz. Nerden aklınıza geldi?
1994 – 95’den sonra özellikle Bakırköy bölgesinde perakende sektöründe çalışıyorduk. Yaklaşık 40 bin taksitli ve direk alışveriş yapan müşterimiz vardı. O bölgede muhafazakâr insanların kuaföre gidebileceği bir yer açmayı düşündük. Kuaförü ilk açtığımızda tesettür bölümü de yaptık. Her ailede bir iki tane tesettürlü insan olduğunu düşünerek açtık. Bir sene sonra işi iki kat büyütmek zorunda kaldık. Tesettür bölümünde bir koltuk bir de yıkama seti vardı. Bir sene sonra baktık ki yetmiyor, daha büyük bir yer açmak zorunda kaldık. Talep patlaması ile karşı karşıya kaldık… Açık müşterilere nasıl hizmet ediyorsak tesettürlülere de aynı şekilde hizmet verdik. Gittikçe müşteri sayısı arttı…
ÇARŞAFLILAR DA 300 LİRALIK SAÇ BAKIMI YAPTIRIYOR
Siz kadın kuaför salonunun içinde tesettür bölümü açtınız. İlk açtığınızda normal müşteriyi kaçırma korkusu yaşamadınız mı?
Biz böyle bir endişe yaşamadık. Çünkü müşteriyi tanıyorduk. O müşteriler bize ailece geliyorlardı. Biz hiç tesettür yazmamıştık. Sonra tesettür bölümümüz olduğunu yazdık. Tabii tepki de almadık değil…
Ne tür tepkiler aldınız?
AK Parti iktidara geldikten sonra müşterilerimizin çoğu milletvekili ve bakan eşleri oldu. Tesettürlüler eskiden çok gelmiyordu. Ama o süreçten sonra tesettürlüler daha çok medyada görününce kendilerine daha fazla bakmaya başladılar. Şık ve lüks arabalarla geliyordu. Açık kadınlar alışık olmadıkları için biraz yadırgıyorlardı. Bize siyah çarşaflı kadın da geliyor. 300 liralık saç bakımı yaptırıp gidiyor. Açık bayan orada otururken, siyah çarşaflı kadını görünce şaşırıyordu. Çünkü biz biraz da pahalı bir markayız.
AK PARTİ'DEN BAŞÖRTÜLÜ MÜŞTERİ SAYISI ARTTI
Ak Parti iktidarı ile tesettürlü müşterilerinizin sayısı arttı mı?
Tesettürlü kadınlar Ak Parti iktidarından sonra kendilerini daha fazla ifade etmeye başladılar. Eskiden kendilerine fazla bakmıyorlardı. Ne oldu? Medyada şık kadınları gördükçe kendilerini daha çok ifade etmeye başladılar. Sosyal hayatın içine daha çok girdiler.
AÇIK KADINLAR NE YAPTIRIYORSA TESETTÜRLÜLER DE YAPTIRIYOR
Kuaföre gelen tesettürlü kadınlar en çok ne yaptırıyorlar?
Açık kadınlar ne yaptırıyorlarsa onlarda aynısını yaptırıyorlar. Kapalıların da sosyal ve özel hayatı var. Onlar da röfle, makyaj yaptırıyorlar. İşte kaşlarını aldırıyorlar, masaj yaptırıyorlar. Herkesin bir sosyal statüsü var. Kapalı ya da açık fark etmiyor. Geliriniz arttıkça kullandığınız markalar değişiyor. Şampuanınızın, parfümünüzün markası, bindikleri arabaların markaları değişiyor. Statüleri yükseldikçe kendilerine bakma ihtiyacı hissediyorlar. Bu da bana göre olumlu bir gelişme.
Merak ettim tesettürlü kadınlar oje sürdürüyorlar mı?
Oje sürdürüyorlar tabii ki. Artık her şeyin çözümü var. Asetonla çıkartılabiliyor. Bir firma bize yeni bir oje satmaya çalıştı. Araba boyası gibi çıkmıyor, çizilmiyor. Ama biz onu çıkmadığı için almadık.
Neden? Açık müşterileriniz kullanabilir…
Evet, kullanabilirler ama çok da zorunlu bir şey değil. Biz statükocu değiliz. 2 yıl aynı bardakta içmem, aynı tabakta yemem. Hayat demek yenilemek demektir. Saçımı aynı fırça ile 5 sene taramıyorum. Eskimese bile bir kenara bırakıyorum. Ama ihtiyacı olan kullanır diye atmıyorum da.
TESETTÜRLÜ SAYISI ARTIYOR SERZENİŞİ
“Tesettürlülere ait bölümümüz vardır” tabelasını astığınızda tepki aldınız mı?
Bana direkt olarak gelmedi ama çalışanlara; “Tesettürlüler öne mi çıkıyor?” diye mırıldanan müşteriler olmuş. Sonra biz kendi kendimize bir empati yaptık. Bizde başı kapalı çalışan kızlar da var. Birkaç kere burada çalışanlara; “Tesettürlü sayısı artıyor” gibi serzenişte olan müşterilerimiz oldu. Tabela ile ilgili çok olmasa da çalışanlara; “Niye tesettür yazdınız” gibi serzenişler gelmiş. Çünkü direkt kuaför yazmıyor. Ondan sonra da biz tabelamızı değiştirdik. Artık tesettürlüler biliyor bizi zaten.
Yani insanlar tesettürlü bayanların kuaföre gitmesine alışkın değildi. Bir alışma süreci geçirdiniz diyebilir miyiz?
Şimdi bizim farklığımız şu; mesela sizin özel bir gününüz var, düğününüz, nişanınız, sünnetiniz var. Bize 10 kişilik bir gurup geliyor. Bunun içinde üç tanesi tesettür bölümüne gider. Yani biz herkese hitap ediyoruz. Bunu artık müşteri biliyor. Annesi kapalı, teyzesi kapalı onu da getirip saçını yaptırıyor, kendi saçını yaptırıyor. Bir süper market gibiyiz, bizde her şey var.
Aile bölünmüyor. Anne evde kalıp kızı kuaföre gelmiyor. Ailece buradan hizmet alabiliyorlar.
Evet. Bu gerçekten zor bir iş. Farklı gurupları aynı noktada buluşturmak gerçekten zor. Size inanmaları lazım. Firmanıza, markanıza, çalışanınıza, samimiyetinize güvenmeleri gerekiyor. O samimiyeti gösteremediğiniz zaman tepki alıyorsunuz. Biz açıkların kapalılara, kapalıların açıklara karşı ön yargısız ve hoşgörülü bir ortam sağlamaya çalıştık. Marka olarak onu müşterilere onu verdik. Yoksa biz başaramazdık.
Açık bayanların geldiği bir kuaför salonunda kapalı bir çalışanın olması da ilginç…
Geçen ailesi işe başlaması için kapalı bir kız getirdi. Babası kızının kapalı olduğunu söyledi. Ben de; “Bizim için fark etmez” dedim. Eski iş yerinde namaz kılamadığını söyledi. “Bizim mescidimiz var dedim. Biz öyle önyargılı bakmıyoruz.
Kimsenin önyargılı bakmasını sağlamamaya çalışıyoruz. Bizim çalışanlar da o tepkiyi vermezler. Siyah çarşaflı kadın ya da açık hiç fark etmiyor. Gelen müşteri de artık hoşgörülü. Kimse kimseye o gözlükle bakmıyor.
ETİLERDEKİ MÜŞTERİLERLE KİMYAMIZ TUTMADI
Etiler’de de bir yer açtınız ama kapattınız.Etiler’deki yerinizi neden kapattınız?
Etiler bu işin kapalı çarşısı, kuyumcuların kapalı çarşısı gibi. Biz orada markamıza güç vereceği için açtık, çok güzel bir yer açtık ve bir senede 1500 ziyaretçiye ulaştık. Çok ciddi ünlü insanları getirdik oraya çok para harcadık. Fakat markalar kuranların karakterini yansıtır. Etiler’de aitlik hissinde eksik gördüm. Yani iletişimi kuramadık. Bakış açımızı oraya yansıtamadık.
Etilerdeki müşteri profili ile Bahçelievler müşteri profili arasındaki fark ne?
Etilerdeki müşteri beklentisi ile buradakinin beklentisi farklı. Orada her şey reyting. Oradaki müşteri daha çok sanat camiasından. Her şey günlük yaşanıyor. Biz Etiler’de parasının kıymetini bilen, parasının karşılığını almak isteyen insanlara servis yapmak istiyorduk. Bu gurubu yakaladık. Ancak o gurubun içine sanat camiası da girdi. Bizim salonumuza kim gelirse gelsin sırasını bekler. Ünlü de olsa kimseye torpil olmaz. Mesela bir sanatçı geliyor bizim en iyi manikürcümüzü alıyor. Ama ona sıra gelmesi için üç kişi var. Bu bize ters gelen bir şey. Biz standart hizmet etmek istiyoruz. O uymadı. Kimyamız tutmadı.
Bundan sonra nerede açmayı düşünüyorsunuz? Çok talep var mı?
Başakşehir’de açmayı düşünüyoruz. Bize şu anda bu işle ilgili İstanbul’un her yerinden talep var. Mesela Başakşehir, Florya, Beylikdüzü, Kavacık, Üsküdar, Kartal, Maltepe. Bizim takvimimiz var. İstanbul’un çeşitli yerleri de bu standarda hizmet almak istiyor. Biz Başakşehir’de bir araştırma yaptık. Tesettürlü kadınlar da bir yere gittiği zaman fark edilmek istiyor, iyi servis almak istiyor. Çünkü para veriyorlar.
Müşteri profiliniz de kimler var? Milletvekili eşleri, bakan eşleri var mı?
Biz Türkiye’de KOBİ patronlarının eşleri veya çalışanları, daha çok çalışan kadınların markasıyız. Hem açık hem de kapalı bölümümüze genellikle onlar geliyor. Yani kendine daha çok bakan insanlar geliyor. Ne ev kadını ağırlıklı ne de Etiler’deki gibi çalışmayan ekonomik olarak çok rahat olanlar… İkisi de değil. Biz ortadayız.
Tesettürlü bayanlar vücut bakımlarına geliyorlar mı?
Cilt bakımına, masaja, günlük bakıma geliyorlar. Kadın neticede. Kadın ne istiyor biliyor musun? Kadın gittiği ortama girdiği zaman fark edilmek istiyor. Bunu kimse inkâr edemez. Açık ya da kapalı olsun fark etmez. Erkekler de bir ortama girdiği zaman fark edilmek ister. Bu kıyafetle olur, saçla olur.
Düğün,nişan gibi özel günler için özel makyajınız, özel bir tasarımlarınız var mı?
Elbette var. Türban çeşitlerimiz var. Özel yetiştirilmiş, yurt dışında eğitim almış makyözlerimiz var. Kapalı bayanlar açık bayanlardan farklı bir şey istemiyorlar, onlar da en iyisini istiyorlar. .
Liderlerin eşlerinin makyajlarını nasıl buluyorsunuz?
Ben Cumhurbaşkanının eşinin makyajını daha çok beğeniyorum. Daha sade geliyor bana. Resmi olan insanların akşamları öyle uç noktalara gitmemesi lazım diye düşünüyorum.
EMİNE HANIM'IN YÜZÜ BAŞBAKANIN YANINDA ÖNE ÇIKIYOR
Yani Emine Hanım’ın makyajını ağır mı buluyorsunuz?
Ağır değil. Ama sade de değil. Emine Hanım makyajının yanında renkli giyindiğini düşünüyorum. Başbakan’ımızın yanında yüzü daha çok öne çıkıyor. Daha pastel olması lazım…
Hayrunnisa Hanım daha mı iyi demek istiyorsunuz?
O daha pastel kullanıyor. Onu zaten görüyorsunuz. Mesela siz koyu takım elbisenin içine bir tane turuncu kravat takarsınız o takım sizi patlatır. Gözümüze öyle gösteren şey kıyafetlerdeki renk seçimidir. Mesela kaşmir bir lacivert paltoya turuncu bir fular takmak başka bir şey, turuncu bir paltoyla lacivert kaşkol takmak başka bir şey. Onu giyeceğiniz şeyler önemli. Lacivert palto ile turuncu kaşkol taktığınızda o bile patlatabilir.
Her renk herkese uymaz. Mesela ben kahverengi hiç kullanmam. Kahverengi giydiğim zaman kendimi güvensiz hissediyorum. Hiçbir toplantıya giderken kahverengi giyinmem. Mesela Sayın Başbakan siyah ya da lacivert takım elbise giyiyor onu fit gösteriyor. Bir kravat takıyor güçlü görünüyor. Emine Hanım’ın renkleri bazen Başbakanın giydiği kıyafetlere uymuyor.
EMİNE HANIMIN, PALTOSUNU DAHA KOYU RENKLERDE SEÇMELİ
Yani, Emine Hanımın, kıyafetini ve makyajını eşine uygun seçmesi gerektiğini düşünüyorsunuz.
Ben öyle düşünüyorum. Mesela kışın paltosunu daha koyu renklerde seçmesinin uygun olacağı kanaatindeyim.
Bu işe başlarken ticari bir kaygı taşıdınız mı?
Ben hayatım boyunca parayı saymam, hedefe koymam. Hizmete bakarım. Biz tesettürlü bayanlar için bir ihtiyaç olduğunu bilerek yaptık ve o ihtiyacı da çözeceğimizi düşündük. Öyle başladık ve o iş gelişti.
Sizin eşinizin başı açık. Eşinizin bu yapılanmaya tepkisi ne oldu?
Her zaman yanımda oldu ve destekledi… Zaten beraber yaptık her şeyi. Hatta ilk açtığımızda Vakko ile çalışıyorduk, tesettür bölümünün bütün aksesuarını Vakko’dan aldık. Vakko’ya da böyle bir şey söylediğimde tepki göstermediler. Sahipleri gayrimüslim olmasına rağmen çok saygılı adamlar.
Fatih’deki bayan kuaförleriyle sizin aranızdaki fark nedir?
Fatih’te sadece bayanların çalıştığı salon var ama bizim gibi yok. Oraya erkek satıcı bile giremiyor. Sırf kadınlar çalışıyor. Burada erkekler de var. Buraya beyefendi kapalı eşi ile gelir. O bekleme odasında limonatasını, Türk kahvesini içiyor. Eşi içeride ağdasını yaptırır. Bunlar hiç sorun olmaz.
Bizden daha iyi tesettür kuaför salonu olan vardır tek başına. Açık olan da var biliyoruz. Ama biz daha farklıyız. Kendi konseptimizi yarattık ve bu konuda müşteri ile iyi iletişim kurduk. Hiç zikzaklarımız olmadı.
Haber 7