Ünlü arabeskçi ilahi albümü çıkardı

Arabesk müziğin revaçta olduğu dönemde, sahnelerin aranan solisti, zirvedeyken yaşadığı olayın etkisiyle bu hayattan çekildi. Şimdi ilahi albümü çıkardı.

ABONE OL
GİRİŞ 07.04.2011 16:56 GÜNCELLEME 07.04.2011 16:56 RÖPORTAJ
Ünlü arabeskçi ilahi albümü çıkardı

Cemal Ayyıldızlı... 1980'Li yılların revaçta olan arabesk sanatçılarından... 9 yaşındayken Los Panchos müzikal grubunda başlayan sahne yaşamının ilk dönemlerinde, Müslüm Gürses, Bedri Ayseli, Aysel Cengiz, İbrahim Tatlıses gibi önemli sanatçıların arkasında bağlama çalan  Ayyıldızlı daha sonra arabesk müziğin sevilen isimlerinden olmuş...

Okuduğu bir barakla hayatı değişen sahne hayatına arabesk müzik okuyan solist olarak devam eden Ayyıldızlı sanatının zirvesindeyken, ikinci dönüşümü çakan bir şimşekle yaşamış. Kazandığı paraları kumarda kaybeden Ayyıldızlı Kumburgaz’daki gazinosunda kendisini ziyarete gelen sakallı, cübbeli arkadaşının bulunduğu bir ortamda kadehler havaya kalkarken çakan şimşek ve ardından başlayan ceviz büyüklüğündeki dolu yağmurundan etkilenerek yavaş yavaş bu hayattan çekilmiş.

Bir zamanlar tonlarca para kaybettiği Cihangir'deki bir kumarhanenin yerine yapılan camide namaz kılarak, günahlarıyla yüzleşen Ayyıldızlı şimdilerde ise ilahi albümü olan bir sanatçı. 50'li yaşları aşan ve Cemal Ayyıldızlı 15 yaşındaki oğlu Hikmet Ayyıldızlı'nın sözlerine katkı yaptığı "Lailaheillallah" isimli albümle sahne hayatına geri döndü. Hayat hikayesini Haber 7'ye anlatan Ayyıldızlı, yeni albümüne adını veren parçaya çektiği klibi ve yıllar önce okuduğu "Hasret Rüzgarları Çok Erken Esti" isimli çok bilinen arabesk parçayı de bizimle paylaştı.

İşte Cemal Ayyıldızlı'nın ilginç yaşam öyküsü, okumalarından iki uç örnek...

BEN SAZ ALDIM BABAM KIRDI

1964’de, 8-9 yaşlarındayken Los Panchoslar Orkestrasına girdim, temizlik işçisi olarak. Türkiye’nin en büyük orkestrasıydı. O zaman bağlama çalmayı da öğreniyordum. Cevdet Günebakan isimli bağlama ustası vardı. Ondan aldım ilk sazımı. Babam aldığım ilk gün kırdı. Mıtrip, çingene derler iyi bakmazlar bizim oralarda. Ağladım, sızladım, yenisini aldım. Yine kırdı. Vazgeçmedim üçüncüde annem ikna etti. “Baban izin verdi, git sazını al” dedi. O gün dünyalar benim oldu. “Tren gelir hoş gelir”i çaldım ilk. Kendi kendimi yetiştirdim. Aynı zamanda okulumu da aksatmadım hiç.

Cemal Ayyıldızlı (Hasret Rüzgarlar Çok Erken Esti)



BARAK OKUDUM HAYATIM DEĞİŞTİ

İstanbul’a kaçtım. Müslüm Gürses, Bedri Ayseli, Aysel Cengiz, İbrahim Tatlıses gibi isimlerin arkasında bağlama çaldım. 10 küsür yıl sürdü bağlama çalmam. Gazinoya eğlenmeye gelen emniyet amiri ‘barak’ istedi bir gün. Solist bilmiyordu ben okudum ve dönüm noktam oldu. O sene de 1982 askeri darbesi oldu. Bir süre sahne falan olmadı. Sonra büyük bir gazino açıldı orada başladım. Artık saz çalmıyor sahnede okuyordum. Beni dinleyen Gönül Akkor ağlamış, ‘ne güzel okuyorsun, sesinin kıymetini bil’ demişti. 13 yıl sahnede kaldım. 3 albüm yaptım o dönem. İlkini Selami Şahin çıkardı. En son arabesk albümüm olan ‘Ne faydası var’ı 1990’da yaptım. Arabesk müziğin tavan yaptığı son dönemlerdi. Gazinoya ilk çıkan arabeskçi bendim. Sabah kadar en az beş ayrı işte çalışıyordum. Gazinolardan gece kulüplerine koşturuyordum. İbrahim Tatlıses programını iptal etse, hemen beni arar bulur sahneye çıkarırlardı.

KAZANDIKLARIMI YERİNE CAMİ YAPILAN KUMARHANEDE KAYBETTİM (Sayfa 2'de...)

 
İyi para kazanıyordum. Allah affetsin. Kumar oynuyorduk. Türkiye’nin en büyük kumarhanelerinde çok param gitti. En büyük hatam oydu. Cihangir’den inerken İtalyan Yokuşu vardır. Orada bir cami var. Önceden orası kumarhaneydi. Sonradan cami yapıldı. Tövbe ettikten sonra orada namaz kılarken ağladım. Hoca efendi, “Hayırdır neden ağlıyorsun” diyerek yanıma geldi. “Hocam biliyor musun burası benim günah işlediğim yerlerden bir tanesiydi. Yıllarca ben burada kumar oynadım” dedim. Boynuma sarılıp, “Allah sana onu da bunu da nasip etmiş” diyerek veliyullahlardan misaller verdi,  bayağı bir sohbet ettik. Kumarı terk edip kendimle de yüzleştim. Ondan sonra kahveye dahi girmedim.

O KADEHLER HAVAYA KALKMADAN ŞİMŞEK ÇAKTI

 Kumburgaz’da gazino açmıştım. Korkunç bir şey yaşadım. Bir müzisyen kardeşim vardı, dönüş yapmıştı. Temmuz’un sıcağında, deniz kenarında yatıyorum, kumsalda. İşletme müdürü, “Sarıklı cübbeli, sakallı biri geldi” diye haber verdi. Yukarı bir çıktım baktım eski dostum Neyzen Yaşar. Plajda, mayolu kızlar falan var. Ağabey burası yanıyor beni hemen kurtar dedi! Anladım tabi… Hemen kapalı bir yere geçtik. Bu arada işgüzar arkadaşlar, sakallı cübbeli birini görünce dalga geçme amacıyla yanımıza geldiler. Oturuyoruz. Hava sıcak ben Yaşara soğuk içecek olarak meşrubat söylerken yanımızdakiler rakı ve bira kendilerine ısmarladı. Arkadaşlarımın bu tavrı ağırıma gitti. Temmuz, yaz sıcak ortalık yanıyor. Saat 12-1 gibi. Yaşar meşrubatını içti, öbürleri de kadehlerini kaldırıp, “Hocam şerefe” deyince dünya bir anda kap karanlık oldu. Korkunç bir yıldırım, şimşek… Ceviz büyüklüğünde dolu yağmaya başladı. O bardakları ağızlarına götüremediler. İçemediler. Nasıl kaçıyorlar. Sırılsıklam olmuşuz birbirimize bakarken Yaşar boynuma sarıldı, “İşte ağabey benim Rabbim bu. Ben onların o içlileri içmesini hiç istemedim.” dedi. Aynı gece alkol alan yeğenim, karanlıkta arkamdan döner bıçağıyla saldırarak beni öldürmek istedi. O esnada biri bana “arkana bak” dedi, bir döndüm döner bıçağı kafamın üstünde. Kendimi yere attım. Bacak liflerim koptu iki ay yattım. Bu olaylar bende büyük bir etkiye neden oldu. İki ay boyunca hep düşündüm. Çünkü saldırı esnasında ben de alkollüydüm. Eşim “Ya o haldeyken –alkollüyken-ölseydin” diyordu hep. Allah nasip etti alkolü de gazinoculuğu da bıraktım. O hayatı sonlandırdım.



İLAHİ ALBÜMÜ OĞLUM İSTEYİNCE POP TARZI OLDU

Sonra Kumburgaz’da kendi hayatımı idame etmeye başladım. Gittim mısır sattım. Kimse inanmadı. Görenler şaşırdı. Helal para kazandım. Sonra kumpir sattım. Kebapçılık derken bir büfe kiraladım. Gazinoculuk yaparken bir toplu iğne bile alamadım ama kumpir satarak büfe almayı nasip etti Allah. Kışın iş olmayınca, para kazanmak için tekrar İstanbul’a döndüm. Eşim razı gelmedi ve o Kemerburgaz’da kaldı. Yine gazinolara döndüm ama Allah sesime bir hastalık verdi. 6 ay hastalandım ve hiç ağzımı bile zor açıyordum. Anladım ki tüm bunlarda bir hikmet var. “Allah bana bir uyarıda bulunuyor” düşündüm. Aklımda ilahi okumak vardı. 15 yaşındaki oğlum bir gün “baba hiç gençleri düşünmüyorsunuz” deyince gençleri düşünerek pop tarzı bir ilahi yapılması fikri geldi aklıma. İlk bestemi de oğlum yaptı.  Günlerce söz yazdım ve ortaya “Lailaheillallah” albümü çıktı. Albüme adını veren Lailaheillallah parçasının remix ve slov versiyonu var.

Haber 7