Nasıl oldu da Ak Parti’li oldu?
Müjdat Gezen'in 'CHP'nin eski militanı' diyerek suçladığı Ak Parti'li Ayşenur Bahçekapılı, uçtan uca geçişini anlattı. Bahçekapılı'nın Kanal 7 tespiti ise ilginç...
ABONE OLNursel Tozkoporan'ın röportajı
AK Parti'nin 'sol' tandanstlı milletvekillerinden... 2007'de aday olunca bir hayli konuşulup, tartışılmıştı. CHP'yi beğenmeyen SHP'li Ayşenur Bahçekapılı Ak Parti'den aday olmuştu çünkü... Artı bir de grup Başkanvekilliği yaptı partide...
Bu seçimlerde yine aday, İstanbul ikinci bölgeden. Ak Parti ve seçmenlerine eleştiri dozunu kaçıran sözler sarfeden oyuncu Müjdat Gezen'in AK Parti'de olduğu için hedef aldığı bir isim.
Bahçekapılı'nın bir tespiti yıllarını Kanal 7 televizyonuna vermiş olan beni bir hayli memnun etti. Bahçekapılı 28 Şubat sürecinde ciddi baskı gören Kanal 7 sayesinden kendiyle yüzleştiğini söylüyor... "Eski CHP" ve "Yeni CHP" tanımlarına tepkili olan Bahçekapılı'yla seçime 3 kala yaptığımız söyleşide bir çok konuya değindik.
MÜJDAT GEZEN’İN NE KASTETTİĞİNİ BİLMİYORUM
Müjdat Gezen sizin için “CHP’nin eski militanı şimdi Ak Parti’nin militanı” diyor. Kendinizi Müjdat Gezen’in söylediği gibi militan olarak görüyor musunuz?
Müjdat Gezen’in militandan ne kastettiğini bilmiyorum. Ama ben şu anda Ak Parti milletvekiliyim. Ak Parti’nin ilkelerini ve yapmak istediklerine inanan bir insanım. Dolayısıyla da bu vizyona katkı sunmak istiyorum. Ak Parti’nin toplumun demokratikleşmesiyle, yeni anayasayla ilgili projeleri, hedefleri var. Yani geniş bir toplumsal vizyon çizecek olursak; Türkiye’nin çağdaş ve demokratik bir toplum olarak biçimlenmesinde Ak Parti’nin öncül bir rolü olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla da bu şartlar altında bulunduğum yer militanlık olarak nitelendiriliyorsa ben buna razıyım, militanım…
Müjdat Gezen’in bireysel olarak sizinle bir alıp veremediği mi var?
Benim açımdan yok böyle bir şey. Ben Ak Partiliyim, Ak Parti’ye oy veren bir kişiyim. Kendisi Ak Parti’ye oy verenlere bir ara beyinsiz demişti. Bu nedenle hazmedemediğini düşünüyorum. Ne diyebilirim, cevabını sandıktan alır.
SOL, TUTUCU VE MUHAFAZAKÂR BİR HÜVİYETE BÜRÜNMÜŞTÜ
Sol tandanslı olduğunuzu biliyoruz. Bir dönem SHP’de aktif rol aldınız. Nasıl oldu da Ak Parti’li oldunuz?
2007’deki seçimlerde böyle bir teklifle karşılaştığımda 27 Nisan muhtırası gerçekleşmişti, Cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 krizi yaşanmıştı. Toplumda kesimler arasında müthiş bir kutuplaşma yaşanıyordu. Daha net olarak söyleyecek olursak; laikçi olarak kendilerini tanıtan kişilerin, muhafazakarları ötekileştirme çabası beni rahatsız ediyordu. Kendi başıma tanıklık etmiştim ki; farklı kesimlerin arasında müthiş bir diyalog kopukluğu ve birbirini tanımama sorunu vardı. Her kesimden arkadaşım olduğu için bunu açıklıkla görebiliyordum. Bir şeyler yapabilirim sorumluluğu ile hareket ettim.
Teklif Ak parti yönetiminden mi geldi?
Evet.
Size adaylık teklifi gelmeden her iki camia ile de görüşüyordunuz. Peki, CHP kimliğiniz varken muhafazakâr camiada nasıl karşılanıyordunuz?
Hiçbir problem yaşamıyordum. Biz baroda da muhafazakâr olan demokrat arkadaşlarla zaten görüşüyorduk. Muhafazakâr demokrat kesimdeki muhabbeti, tartışmayı, ilişkiyi, sohbeti çok üzülerek söylüyorum sol kesimde görememeye başlamıştım. Yani muhafazakâr demokrat olan kesimler soldan sağa her siyasi görüşe açıktı ve fakat sol kesim aynı açıklığı gösteremiyordu. Tam tersine dönüşmüştü roller. Sol tutucu ve muhafazakâr bir hüviyete bürünmüşken, muhafazakâr demokratlar tam tersine kapılarını herkese açmışlardı. Bu kesimde çok iyi arkadaşlarım çok iyi dostluklarım vardı. Siyasi olarak da yeni şeyleri görmekle yeni tecrübeler edinmekle kendimi çok donatılmış hissetmeye başladım.
KENDİ KENDİME YÜZLEŞMEMİN NOKTASI OLDU KANAL7
Muhafazakâr camia ile iletişiminiz ilk nasıl başladı?
Şunu söyleyeyim ben demokrat olmaya çalışan bir vatandaşım. Herkesin inancını özgürce yaşadığı, devletin kimilerini dışlamadığı bir toplumda yaşamayı isterim. O yüzden bu kesimde hiç yabancılık çekmedim. Her şeyi tartışabildiğim, her şeyi konuşabildiğim arkadaşlıklarım ve dostluklarım oldu.
28 Şubat’tan sonra toplumda muhafazakâr kesimden olan arkadaşlarımın çok baskı gördüğünü biliyordum, toplumdan reddedildiklerini, inkâr edildiklerini görüyordum. O dönemde Kanal 7’ye basın özgürlüğü çerçevesinde açılan davalar vardı, o davaları takip ettik. İlk tanışmamız böyle oldu Kanal 7 ailesiyle...
Kanal 7 benim için çok önemlidir, çünkü burada gördüğüm tanıştığım insanlar, burada içinde bulunduğum sohbetler, benim o güne kadarki olan birikimlerimi, bulunduğum yerleri tekrar gözden geçirmeme neden oldu. Kendi kendime yüzleşmemin bir noktası oldu Kanal 7… Dolayısıyla siz vesile oldunuz tekrar teşekkür ediyorum.