'Devlet Ankara'da değil Bölge'de olacak'
Seçim sonucu en çok merak edilen illerin başında gelen Şanlıurfa'da 6 vekil zor denilirken AK Parti 10 isim çıkması şaşırttı. Bakan Çelik Şanlıurfa silkelenmesini anlattı
ABONE OLErsin Çelik'in röportajı
Sandıktan çıkan yüzde 50'lik sonucun konuşulmasının yanı sıra AK Parti'nin beklenmedik başarı gösterdiği iller de dikkat çekti. İktidar partisinin 2009'da belediye başkanlığını kaptırdığı Şanlıurfa'nın aday listesi açıklandıktan sonra gözler bu ile çevrildi.
Çünkü Başbakan Erdoğan, Bursalı Devlet Bakanı Faruk Çelik'i bu ilden aday göstermişti. Birinci sürpriz bu olurken asıl tartışma bölgedeki nüfusu yoğun güçlü aşiretlerin liste dışı bırakılması oldu. "Başbakan feodaliteye baş kaldırdı" yorumları yapılırken AK Parti'nin Şanlıurfa'da bir hezimet yaşayacağı konuşulmaya başlandı.
Eski vekillerinin de aşiret gücünü arkasına alıp bağımsız aday olması, BDP'nin desteklediği isimler, diğer aşiret adayları, MHP'nin bölgedeki Araplara yönelik politikası ve CHP sinerjisi göz önüne alınınca AK Parti'nin 2007'de olduğu gibi Şanlıurfa'da 12'de 10 yapmasına hiç kimse ihtimal vermiyordu.
Fakat sandıktan çıkan sonuç herkesi şaşırttı. AK Parti hem oylarını artırdı hem de 11. vekili çok az bir sayıyla kaçırdı.
Peki nasıl oldu da AK Parti Şanlıurfa'da böyle bir silkeleme yaşadı? Bu soruyu Şanlıurfa'daki seçim kampanyasının başını çeken Devlet Bakanı Faruk Çelik'e sormak doğru olacaktı ve röportaj teklifimizi geri çevirmedi. "İlk başlarda 6 vekil çıkaracağımız görünüyordu ama ben 11'i hedeflemiştim" diyen Çelik, Şanlıurfalıları ikna eden stratejisini detaylarını verdi. Şehre gelen 5 bin Bursalının rolünü değindi. Devletin Şanlıurfalılar bir anlamda yüzleştiğini belirten Çelik'e Alevi ve Roman çalıştaylarındaki etkinliğini önümüzdeki dönem Kürt sorunun çözümünde de gösterip göstermeyeceğini de sorduk. Çelik, bu işlerin Ankara merkezli olamayacağını söyleyip yeni dönemin politikasına ilişkin mesajlarını da vermiş oldu.
Faruk Çelik, buluşma noktamız olan Üsküdar'daki Kanaat Et Lokantasına eşi ve iki çocuğu ile geldi. Geçtiğimiz dönemlerde Bursa adayıyken aktif siyasetin içinde olmayan eşi Beyhan Çelik'in Şanlıurfa'da sahada yaptıklarını da anlattı. Beyhan Hanım'ın dilinden de Şanlıurfa'nın eksiklerini dinledik.
Geçtiğimiz dönemde Alevi ve Roman Çalıştaylarını yürüten Bakandınız. Ciddi mesafeler alındı. Bir takım sorunlar çözüldü / çözülme eğilimine girdi. Şimdi Şanlıurfa'nın milletvekilisiniz, fakat yeniden Bakan olacağınızı varsayarsak; önümüzdeki dönem, 'Kürt Sorunu'yla ilgili konuların en önemli muhataplarından olacaksınız. Şanlıurfa dışında Bölge için projeleriniz var mı?
Bölge'nin bakanı olur muyuz, olmaz mıyız onu bilemiyorum, Sayın Başbakan'ın takdiri ama şunu ifade edeyim; Bölge'nin sorunlarıyla ilgili Sayın başbakanımız nasıl bir inisiyatif alır, ne şekilde bir yönlendirme ile önümüzdeki süreci geçirir bilemiyorum ama ciddi katkım olacağı inancındayım.
ANKARA MERKEZLİ OLMAYACAK
Neler yapacaksınız ya da yapılmalı?
Bir kere bu süreç götürülürken kesinlikle Ankara merkezli değil, köy, belde, ilçe ve il merkezli işler yapılmalı. Buradaki amaç ne? Devletin, en küçük yerleşim biriminde bile kendisini hissettiren bir politika bu. Mezrada, ilçede hissedilmeyen Devlet politikası kesinlikle başarılı olamaz. "Ankara'dan para gönderdim, talimat verdim, şöyle bir proje gerçekleştirdim" gibi uzaktan hizmetler Bölge'de karşılık bulmuyor. bakan gidecek, milletvekili gidecek, sağ duyulu STK'ların tümü birliğim bütünlüğümüz açısından aktif rol alacak. Kısacası hizmet ayağa gidecek. Devlet budur. Oradaki insanların çocuğuna da, torununa da sahip çıkacak. Devlet, halkın okulunu, suyunu, yoluna, eğitimine ve sağlığına kadar her şeyine sahip çıkacak.
Bir de "anadilde eğitim" tartışması var. Özellikle BDP çok ısrarlı, son dönemde kırmızı çizgi haline geldi. Sizin düşünceniz ne?
Türkiye Cumhuriyeti'nin dili Türkçedir. Bu dünyadaki bütün devletler için geçerlidir. Kimlik siyaseti Bölge'de yaygınlaştırılmaya, kökleştirilmeye çalıştırılıyor. Bu anlamda da talepler geldi bize. Oturup konuştuğunuz zaman ısrarcı olanlarla uzlaşabildiğimizi gördüm. Ben BDP'li belediyeleri gezdim. Projelerini konuştum. Meclis üyelerinin bir çoğuyla görüştüm. Partinin içinden insanlarla konuştuk. Çözümsüzlük bir şey konusu değil. Devletin, anadili öğretmenin yolunu bir şekilde sağlamalı ama resmi dilin tartışılmaya açılması son derece yanlış ve kabul edilir olmadığını da bilmek gerekli. biz Türkiye şemsiyesi altında tüm farklılıklarımızı, insan hakları bağlamında sonuna kadar kullanmayız. Ama birliğimizin, bütünlüğümüzün o şemsiye altında olması şartıyla.
Fakat anadilde eğitim konusunda asla geri atılmayacağı gibi bir durum da var...
Bu anlayışı sahiplenmeyen, dışarıda beslenen bir kitle var. Çok marjinal olan bu kesimler konuşmaya devam edeceklerdir. Alevi çalıştaylarında şahit oldum, gördüm. Geniş bir kitle Alevilerin, Hazreti Ali ve İslamla hiçbir sorunu yok. Bakıyorsunuz diğer tarafta az bir kesim Hz. Ali'yi anlamakta zorlanıyor. İdeolojik, politik yaklaşımlar içerisinde olan ve hatta dışarıdan Türkiye'ye müdahale eden şer güçlere alet olmuş az sayıda unsurlar var. Biz o unsurları dikkate alarak geniş kitlenin taleplerini göz ardı etmedik.
ALEVİ ÇALIŞTAYLARINI OY İÇİN YAPMADIK
AK Parti'nin oylarının yükseldiği yerler arasında Alevi nüfusun yoğun olduğu iller de var. Çalıştaylarla birlikte bir önyargı kırılması, partinizi anlama, sahiplenme duygusu da oluştu mu sizce?
Bakın bunu baştan söyleyeyim. Bir defa biz bu çalışmaları oy için yapmadık. Ama ne oldu müthiş bir yakınlaşma oldu. Seçim günü yurdun dört bir tarafından beni çok sayıda Alevi dostum aradı. Fakat kitlesel bir yöneliş oldu mu bilmiyorum. Bunu da beklemedik hiç bir zaman. Çünkü Alevi sorunu sosyal kronik bir problemdir. Problemi çözmek önemlidir. Gerisi vatandaşın takdiridir.
Eşiniz ve iki çocuğunuz da şu an burada. Beraber miydiniz kampanya sürecinde?
Hanım geldi bir müddet. Aslında siyasetle çok ilgili değil. Bursa'da gerek duymadık, beraber siyaset yapsak ilgi görür ama çok fark etmez, pek dikkat çekmezdi. Fakat bilmediğimiz bir Şanlıurfa'da, farklı bir sosyal yapıda müthiş faydalı oldu eşimin bana. Hangi mahalleye girse büyük ilgi gördü. Binlerce kadınla görüştü. Çok da güzel çalışmalar yaptılar. Eşim ve beraberindeki ekip ulaşamadığımız bir çok noktaya gitti.
ARINÇ BURSA'DA NASILDI?
Bülent Arınç Bursa'da nasıldı?
Çok iyiydi. Bülent Bey tabi ağabeyimiz bizim. Bursa da sorunu olmayan bir ilimizdi, olmadı zaten. Çıkan netice de çok güzel oldu.
Bursalılar da seçim kampanyanıza destek vermiş. Neler yaptılar?
Şanlıurfa'ya seçim sürecinde Bursa'dan 5 bine yakın insan geldi. Her gün uçak dolusu, otobüs dolusu aktı Bursa adeta. Belediye başkanları, il ve ilçe teşkilatları, çeşitli odaların başkanları Şanlıurfa'da Bursa'da yaptıklarımızı anlattı. Orada televizyonlara çıkıp, "Siz kazandınız, çok çalışkan, gayretli, dediğini koparan, vaat ettiyse kesinlikle yapan bir siyasetçiyi kazandınız" dediler. Bu da ayrı bir güven ortamı oluşturdu. Bursa'da oturan Şanlıurfalılar geldi. Bursa'da yaptıklarımızı anlattılar. Sizin vekili olduğunuz dönemde Bursaspor şampiyon oldu. Bu sezon da başarılı bir grafik çizdi.
Şanlıurfa'nın da yıllardır özlemini çektiği Süper Lig hasreti var. Nasıl bir katkınız olacak? Şanlıurfaspor'la ilgili çalışmalara destek vereceğimizi söyledik. Vereceğiz de. Bu sezon Bank Asya Ligi'ne çıkması gerekiyor. Sonra da Süper Lig'e. İyi bir stadyumu var. Işıklandırılmasının yapılması gerekiyor. Turnikelerle ilgili sorunu var onu da çözeceğiz ve Şanlıurfaspor bu sene şampiyonluğa oynayacak.
"Bursa'da yapmadığımı Şanlıurfa'da yaptım. Günde en az 6-7 kapıya gidip Şanlıurfa'daki ev kadınlarıyla görüştüm. Şanlıurfalı kadınlar çok cana yakın ve misafirler bir kere. Kadınlar ilgi görmemişler. Hiç bir istekleri talepleri karşılanmamış. Mağduriyet çok fazla. Hizmet açısından verdiğimiz sözler var. Aile ekonomisine katkı sunmak istediklerini söylediler. Meslek edinme kursları istendi daha çok. Bunların gerçekleşmesi için onlar adına takipçilik yapacağım şimdi."
GÖZGÖZE GELİP İKNA OLDUKLARINI ANLIYORDUM
"Şanlıurfa'da Bakan denilince, "Ayağı yere basmayan, çok görülemeyen, ulaşılamayan" bir kişi akla geliyordu. Milletvekillerini görmekte zorlanmışlar çoğu zaman. Şimdi Bakan ayaklarına gidiyor. ben bir günde 30 tane işyerini ziyaret etmekte zorlandım. Esnaf beni çekip aldı yoğunluktan kaç kere. 6 saatimi bir caddede geçirdiğim oldu. Kimseyi geri çevirmedim. Sabırla dinledim. Sözlerini bölmedim. Çünkü dinlenmeye ihtiyaçları vardı. Çok kanı sıcak bir topluluk vardı karşımda. Ve bu iletişim sayesinde çok sayıda kişiyi ikna ettik. Tercih değiştirdiler. Bir süre insanlarla göz göze geldiğimde konuşmalarımızdan tatmin olduklarını, "Bu bakan bize hizmet edecek" şeklindeki düşünceleri anlamaya başladım.İnanıyorumki Şanlıurfa'da önümüzdeki seçim 12'de 12'dir. hiç tereddüdüm yok yani."
Fotoğraflar: İsmihan Şimşek
Haber 7