hükümet. belki de iyi niyetle bir hukuk devleti oluşturmak istiyor..ama realite de atlanan bazı sorunlar var..soruyorum size dünden,bugüne savcılar,hakimler ve avukatlar hidayete mi erdi..?dün hukuk devletini oluşturamayan ,halk nezdinde sicili bozuk hukukçularımız birdenbire adalet mod'una nasıl geçtiler?olan,biteni iyi tahlil etmek lazım..acaba yapılan tutuklamaların yüzde kaçı doğru,ya da siyasi? İnsani ve ahlaki altyapısı oluşturulmadan HUKUK devleti oluşturulabilirmi idi? şu olan bitenler acaba bir hukukun üstünlüğü savaşımıdır?yoksa iktidar yanlısı ve karşıtı hukukçuların adeta bir hukuk katliamı arenasına çevirdikleri ülkemizde bir sizden,bir bizden kavgasına dönüşmeye başlamış,bizans oyunlarımı sergileniyor?Cübbeli Ahmet hocanın suçsuz yere hem de tutuklu yargılanmasının başka izahı yok..Çünkü hoca her ne kadar iktidarı eleştiren biri olsa da sayın başbakan tarafından kişisel olarak sevilen ve başbakana nazı geçebilecek biridir.Çünkü temel de aynı kökün aynı camianın insanlarıyız...

ahmet kekeç de yakınıyordu. tek bir şaibeli sözü nedeniyle 6000lira ceza ödemiş. davacı yargı mensubu olduğu için dava hemen öne alınmış.

Adalet herkes içindir. Türkiye'deki esrarengiz hadiselerin,geçmişte yaşananların ve olası yaşanacak olanların gerçek manada iç yüzünü aydınlatacak olan merci "Yargı"dır.Önemine binaen daha çok sayıda sıralanabilecek işlevleri şeffaf,hızlı ve adaletli bir şekilde ortaya koymalıdır.Dün yapılan şikayetler bu gün de,yarın da yapılmamalıdır.Bunu da Yargı sistemi kendi içerisinde değerlendirmelidir.Kamuoyunda 'Hukukun üstünlüğü' fikrinin oluşması sağlanmalıdır.Yazıda da anlatıldığı gibi halkın sessizliği hayra alamet sayılmaz."Bu gün başkaları için gerekli olan adalet,yarın senin için de gerekli olur" sözünün artık "Adalet herkes içindir" diye kabul görmesini yine "Yargı" icraatlarıyla zihinlere kazımalıdır.Türkiye her konuda çok büyük mesafeler alırken inşallah Yargıda da istenilen seviyeyi yakalar.Dikkat çekilen olumsuzlukların yaşanması önlenir.Yazıda da belirtildiği gibi biraz da buna kamuoyu olumlu tavırla destek vermelidir.

Adalet herkes içindir. Türkiye'deki esrarengiz hadiselerin,geçmişte yaşananların ve olası yaşanacak olanların gerçek manada iç yüzünü aydınlatacak olan merci "Yargı"dır.Önemine binaen daha çok sayıda sıralanabilecek işlevleri şeffaf,hızlı ve adaletli bir şekilde ortaya koymalıdır.Dün yapılan şikayetler bu gün de,yarın da yapılmamalıdır.Bunu da Yargı sistemi kendi içerisinde değerlendirmelidir.Kamuoyunda 'Hukukun üstünlüğü' fikrinin oluşması sağlanmalıdır.Yazıda da anlatıldığı gibi halkın sessizliği hayra alamet sayılmaz."Bu gün başkaları için gerekli olan adalet,yarın senin için de gerekli olur" sözünün artık "Adalet herkes içindir" diye kabul görmesini yine "Yargı" icraatlarıyla zihinlere kazımalıdır.Türkiye her konuda çok büyük mesafeler alırken inşallah Yargıda da istenilen seviyeyi yakalar.Dikkat çekilen olumsuzlukların yaşanması önlenir.Yazıda da belirtildiği gibi biraz da buna kamuoyu olumlu tavırla destek vermelidir.

ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR. İslam Hukukunda temel bir kaide vardır:"Beraeti zimmet asıldır."diye.Yani hiç kimse suçluluğu tesbit edilinceye kadar suçlu kabul edilemez.Onun için hangi düşüncede olursa olsun hiç kimseyi suçlu olarak düşünmemek gerekir.Bence de tutukluluk süreleri çok uzun.Bir an önce yargılamalar hızlandırılmalı ve suçlular hak ettikleri cezayı almalıdır. Yazarın toplumsal tepkiyle ilgili düşünceleri çok isabetli.Maalesef yaşanan hadiselere karşı toplumsal tepkiler çok yetersiz.Bundan dolayı çok büyük yanlışlıkları yapan kişiler yanlışlarında ısrar ediyorlar.Ama kitle iletişim araçları sayesinde toplumsal tepkilerin artacağını düşünüyorum.

yanlisa yanlis. dun yapilan yargilama ve uygulamalari bugun benimsemiyor ve elestiriyorsak yarinda bugunku uygulamalarin ve ozellikle de yarginin kararlarinin gecikmemis,adil ve herhangi bir siyasi iradeye bagli olmamasi gerekir.o zaman adalet yerini bulur.ya simdi....?

ÜLKEMİZDE HAKSIZ YERE BALDIZINA YÜKSEK MAAŞ BAĞLAYAN SGK MÜDÜRÜNE NE DEMELİ?. Almanyada böyle demokratik tepkiler yaşanırken, ülkemizde baldızına hakkı olmadığı halde yüksek emekli maaşı bağlatan bir SGK müdürüne sadece kınama cezası verilmesi düşünülüyor. Almanya halkının haksızlıklar hakkında bu kadar duyarlı olmasının ve bizim herhangi bir yolsuzlukta ve tutuklanmalarda bu kadar sessiz kalışımızın sebebi sizce ne olabilir? Bana sorarsanız bunun tek sebebi halkın böyle olaylara ayıracak zamanının olmaması ve halkın geçim derdine düşmesidir.

aslolan dönemsellikten uzak bir yargı.. En günenilir kurumların başında, tartışmasız yargı olması gerekirken, yapılan anket ve araştırmalar bunun böyle olmadığını ortaya koymaktadır. Ülkemizde yargı, dün; bir kesim tarafından tarafsız ve adil olmamakla itham edilirken, bugünde diğer bir tarafın aynı ithamına MAZHAR olmakta.. İşyükü, yasal tıkanıklıklar v.s. sebepler olmakla birlikte, yargı üzerindeki her dönemde oluşan olumsuz imajı düzeltmek zorundadır. Dün yapılamayanların yargı tarafından bugün yapılıyor olması, yargı'nın yarın yapacakları için endişeyi de beraberinde taşımakta.. Evet hukuk herkese eşit mesafede bir duruş sergilemelidir. Kimi yasal düzenleme açılımlarına bağlı kararların ötesinde, dönemselliğe dönük bir kurum algısına mahal vermeyen bir yargı aslolan..

MAHKEMELERİN İŞ YÜKÜNÜ ESKİ YILLARA AİT CEZA KARARLARI ARTIRIYOR !. Eski yıllara ait işlem ve ceza kararları mahkemelerin iş yükünün haddinden fazla artmasına sebep oluyor, basit bir dava bile çok uzun yıllar sürünüyor, oysaki kanunlar açık ve bellidir, örn: Son dönemdeki Polislerin eline üç beş paket sigara ile gümrüklere koşması ANGARYAYI ve MAHKEME DOSYALARINI haddinden fazla artırmıştır, zaten imha olunan, devlete hiç bir faydası olmayan iç piyasada yakalanan kaçak sigaraları EMNİYET direk kendi içinde imha etsin, Gümrükleri boşu boşuna luzumsuz işlerle uğraştırmasın, Güncel işlere sıra gelmiyor, Ayrıca; Eski yıllara ait sonuç alınamayacak tüm işlemlerin takibinden vazgeçilsin bakın ondan sonra Mahkemeler nasıl rahatlıyor, kanunları yanlış yorumlayıp yanlış uygulayan vatandaşın mahkemelere gitmesine neden olan idare ve idarecilere soruşturma açılsın

MAHKEMELERİN İŞ YÜKÜ AZALTILMAK İSTENİYORSA !. İlk önce; Devlet kurumlarındaki tüm ANGARYA ve FORMALİTEDEN yapılan BÜROKRATİK KIRTASİYECİLİĞİ yok etmek lazım, Bazı kurumlarda (Gümrükler gibi) çok eski yıllara ait takibi mümkün olmayan luzumsuz devlete hiç bir faydası olmayan, zarara uğratan, angaryalık işlemlere bir son verilmeli, bundan dolayı hem vatandaş, mükellef mağdur oluyor mahkemeler koşuyor, hem çalışanlar zulüm gibi işlemlerle uğraşmak zorunda kalıyor, böylece güncel önemli faydalı işlere sıra gelmiyor, Bunun sorumluları ise iş bilmeyen, güncel mevzuatı uygulamak istemeyen, çağın gerisinde kalmış başta Merkez Teşkilatlar (Genel Müd, Kontrol Genel Müd, Müfettişlikler, Kontrolörlükler, Daire Başk. Uzman Bozuntuları vs vs) ve Başmüdürlüklerdir, hala ergenekoncu başidareci yardımcıları çok etkinler,