YORUMLAR 6 TÜMÜ
  • mehmet nacar 13 yıl önce Şikayet Et
    AKLIN YOLU BİR. Her zaman rahmetle andığımız ve eserlerinden istifade ettiğimiz Seyyid Kutup gibi inandığı gibi yaşayan ve zalimlerin karşısında boyun eğmeyen alimlere müslümanların ihtiyaçları var.Bu gün mısırda ve diğer komşu ülkelerde zulme ve zalime karşı direniş varsa bunda onun gibi alimlerin büyük payı var. Aklın yolu birdir denilir.Müslümanlar bu gün içinde yaşadıkları zamanın şartlarını çok iyi analiz etmeli ve cihadın da siyasetin de nasıl yapılması gerektiğini iyi kavramalıdır.Yazıda da çok iyi bir şekilde ifade edildiği gibi büyük cihadı başararak küçük cihadı yerine getirmek gerekir.Şer güçler müslümanların demokrasiye geçerek güçlenmelerini asla istemezler.Onlar istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.
    Cevapla
  • kenan elli 13 yıl önce Şikayet Et
    batı, sorumlu ama görevini yapıyor, Ya Bölge İnsanı ?. Ortadoğuda insanı etkisizleştirme siyasetinin kurgusu batı olabilir. Bunun yanısıra, buna çanak tutan yine bölgenin adı islam olmasına rağmen, cahil kalmış, "islam" ın hakka teslim olma manasının ötesinde, vekaleten düşünme teslimiyeti ile acziyet sergileyen bölge toplumlarının eksikliğide ortada. Cahiliyye döneminde bile, sağlam bir iman ile hakka teslim olmanın o topluluğa kazanımlarından bihaber oluş durumu izleniyor bölgede. Hem hakka teslimden kaçınma, hem de dik duruştan uzaklaşarak, kurgu sahiplerine bir tesllimiyet. Evet, gerçeğin yerine süslü-püslü imaj ikamesi ile donatılı siyaset, gerçek tatmin ve mutluluğu sağlamıyor. Aslolan hakka teslim, nefis terbiyesi ve buna uygun bir yaşam..
    Cevapla
  • ertan korkmaz 13 yıl önce Şikayet Et
    bizede lağzım. Bahsedilen bölgede ne kadar demokrasi karşıtlığı uygulamalar yapıldı da insanlar son noktada isyana ve sisteme başkaldırdı ise artık adına arap baharı denen şeylede değişen şeylerin olmadığı gözükmüştür.onlarda 3F(futfol,festival,fado)ile yada makarna kömürle yola gelecek disipline olacaklardır.Hakkın hükmüne bizde razıyız ama batıl da zulmetmesin yeter.
    Cevapla
  • İsmetlim 13 yıl önce Şikayet Et
    Bir süreç ve reçete. Arap baharı denilen süreç acaba;Türkiye'nin bu bölgede tesis etmeye çalıştığı,kısmen de başarılı olduğu olumlu münasebetleri ve iyi gidişatı sabote ederek,hem Türkiye'nin bu bölgede düzenleyici ve birliği sağlayıcı girişimlerini akamete uğratmak,hem de o bölgelerde karışıklıklar çıkartarak telafisi zor yaralar açmaya matuf bir süreç midir.Bence evet.Bir gizli el sanki Türkiye'nin bu bölgede kurmaya çalıştığı ahengi bozmuştur.Türkiye bu olayları yaşarken daha sonraki adımlarda ve her zaman içte ve dışta çok kuvvetli bir istihbarat ağını kurmalıdır.Tarihimize baktığımızda bu çalışma hep olmuştur.Hatta beylikten başlayıp imparatorluk sürecinin tamamında.Bu bir anekdot.Yazının son cümlesinde meselenin özü hülasa ediliyor.Bireysel manada ve toplumsal manada maksat üzüm yemekse adeta reçete sunuluyor
    Cevapla
  • çubuktan 13 yıl önce Şikayet Et
    DEMOKRASİ DEMEK YETMEDİ.. Bahsedilen bölgede yıllarca halkın inanç, fikir ve yaşantısına uymayan, tam tersi bir yönetim ortaya konuldu.Artık yeter. Demokrasi diyorsanız. Halkın fikri deniliyorsa, bırakın halk kendini kendi istediği şekil ve yöntemle yöneltsin.Birilerinin dayatması ve yönlendirmesi olmadan.
    Cevapla
  • Mehmet Ciranoğlu 13 yıl önce Şikayet Et
    Son Cümle... Yazının sonundaki tespiti çok önemli buluyorum.. "Sen su ol, yılan bile gelir içer" demişti biri, işte büyük cihadın muzafferleri ancak küçük cihadın da muzafferleri olacaklardır.. Ne protest ne siyasal islam, ancak ve ancak hakkıyla yaşayanların temsil ettiği islam (adına ne derseniz deyin) yaşatacaktır büyük zaferi.. Selam ve dua ile..
    Cevapla